Feline with the instinct
– İçgüdüsü olan kedi
Cosmic intuition
– Kozmik sezgi
I know the truth before it’s given
– Gerçeği verilmeden önce biliyorum.
I can read it in your feelings
– Duygularında okuyabilirim.
Take some patience and persistence
– Biraz sabır ve sebat edin
Time and a precision
– Zaman ve kesinlik
My trust is not easily given
– Güvenim kolay kolay verilmiyor
You gotta wait on my permission
– İznimi beklemelisin.
To open me up
– Beni açmak için
Take a look under my heart
– Kalbimin altına bir bak
Run your hands over my scars
– Ellerini yara izlerimin üzerinden geçir.
May be too much
– Çok fazla olabilir
So I gotta see who you are
– O yüzden kim olduğunu görmeliyim.
Before you inspire the art
– Sanata ilham vermeden önce
So calm down
– O yüzden sakin ol
There’s no need to rush now
– Şimdi acele etmeye gerek yok
Won’t let it go too far
– Fazla ileri gitmesine izin vermeyeceğim.
On God, I’m staying on guard
– Tanrı aşkına, nöbet tutuyorum.
Gotta watch out for my heart
– Kalbime dikkat etmeliyim.
Never really know someone, one
– Asla birini tanımam, birini
So I’ll keep a distance between
– Yani arasında bir mesafe devam edeceğim
The thought of you and me
– Sen ve ben düşüncesi
Never really know someone, one, one
– Asla birini tanımam, bir, bir
Yeah (Never really know someone, one)
– Evet (Asla birini tanımam, bir tane)
Yeah
– Evet
You tell me not to block my blessings but I’m blessed on my own
– Bana kutsamalarımı engellemememi söylüyorsun ama kendi başıma kutsandım.
I use my breakups to get in the zone
– Ayrılıklarımı bölgeye girmek için kullanıyorum.
You don’t wanna be a song
– Şarkı olmak istemezsin.
Don’t be the reason I’m here all alone
– Burada yapayalnız olmamın sebebi olma
I know not to make a person my home
– Bir insanı evim yapmamayı biliyorum.
My gut up like Floyd, up like North, uptight boy
– İçimdeki Floyd gibi, Kuzey gibi, gergin çocuk
I can’t do it if it don’t bring me the upmost joy, like (Ah-ah)
– Bana en büyük neşeyi getirmezse bunu yapamam, mesela (Ah-ah)
So on God, staying on guard
– Tanrı aşkına, tetikte kal
Gotta watch out for my heart
– Kalbime dikkat etmeliyim.
Never really know someone
– Asla gerçekten birini tanıma
Till you really know someone
– Birini gerçekten tanıyana kadar
You just wanna hold someone
– Sen sadece birini tutun
He been missed
– Kaçırılmış o
East Atlanta Love letter then I duck off quick
– Doğu Atlanta’da bir aşk mektubu ve sonra hızlı bir şekilde kaçıyorum
Fall in love on some deep ass shit
– Bazı derin eşek boklarına aşık ol
Don’t try to rush or break my heart, baby
– Acele etmeye ya da kalbimi kırmaya çalışma bebeğim.
‘Cause my defense’s lit, yeah
– Çünkü savunmam yanıyor, evet
On God (On God), staying on guard (Guard)
– (Tanrı) Tanrı, tetikte kalmak (Bekçi)
Gotta watch out for my heart
– Kalbime dikkat etmeliyim.
Never really know someone, one
– Asla birini tanımam, birini
So I’ll keep (I’ll keep) a distance between (A distance between)
– Bu yüzden (tutacağım) arasında bir mesafe tutacağım (arasındaki mesafe)
The thought of you and me
– Sen ve ben düşüncesi
Never really know someone (Oh), one, one
– Asla birini gerçekten tanıma (Oh), bir, bir
One
– Bir
You never really know someone
– Asla birini gerçekten tanımıyorsun.
Kategoriler