Baby, why the hesitation?
– Bebeğim, neden tereddüt ediyorsun?
‘Cause I know that you can feel it too
– Çünkü senin de hissedebildiğini biliyorum.
You want more and I can taste it
– Daha fazla istediğiniz ve tadını alabiliyorum onu
Let me show you what I wanna do
– Sana ne yapmak istediğimi göstereyim.
Tryna get trapped in your leg lock
– Bacak kilidinde sıkışıp kalmaya çalış.
Go another round, make the bed rock
– Bir tur daha at, yatağı salla
Yuh, bite the neck, I’ma make it sweat
– Yuh, boynunu ısır, terletirim
Never give you no rest, never give you no rest
– Hiç sen hiç durmaz mısın, hiç mi hiç durmaz mısın
You needed somebody, baby, put it on me
– Birine ihtiyacın vardı bebeğim, onu bana ver.
I can be that body, said I can be that body
– O beden olabilirim, o beden olabileceğimi söyledim.
You needed somebody, baby, put it on me
– Birine ihtiyacın vardı bebeğim, onu bana ver.
I can be that body, said I can be that, no
– O beden olabilirim, o olabileceğimi söyledim, hayır
Baby, it’s you, baby, it’s you
– Bebeğim, sensin bebeğim, sensin
(Fuck around, put you down, get it loud, ‘nother round)
– (Aptallık, seni yerin dibine koyar, gürültülü, daha yuvarlak)
Baby, it’s you
– Bebeğim, o da sensin
(You needed somebody, baby, put it on me)
– (Birine ihtiyacın vardı bebeğim, bana tak)
Tell me where you want, te—tell me where you want it
– Bana nerede istediğini söyle, te-bana nerede istediğini söyle
Baby, it’s you, baby, it’s you
– Bebeğim, sensin bebeğim, sensin
(Fuck around, put you down, get it loud, ‘nother round)
– (Aptallık, seni yerin dibine koyar, gürültülü, daha yuvarlak)
Baby, it’s you
– Bebeğim, o da sensin
(You needed somebody, baby, put it on me)
– (Birine ihtiyacın vardı bebeğim, bana tak)
Tell me where you want, te—tell me where you want it
– Bana nerede istediğini söyle, te-bana nerede istediğini söyle
Back it up, girl, now you speakin’ my language
– Geri çekil kızım, şimdi benim dilimi konuşuyorsun.
Show me your favorite spots, but you don’t gotta say it
– Bana en sevdiğin yerleri göster ama söylemene gerek yok.
(Pull me close, hold it tight, let me go, through the night)
– (Beni yaklaştır, sıkı tut, bırak gideyim, gece boyunca)
Saddle up girl, why you keepin’ me waitin’?
– Eyerlen kızım, neden beni bekliyorsun?
Hold on if you wanna get off
– İnmek istiyorsan bekle.
If you want love, we gon’ make it
– Eğer aşk istiyorsan, başaracağız
You needed somebody, baby, put it on me
– Birine ihtiyacın vardı bebeğim, onu bana ver.
I can be that body, said I can be that body
– O beden olabilirim, o beden olabileceğimi söyledim.
You needed somebody, baby, put it on me
– Birine ihtiyacın vardı bebeğim, onu bana ver.
I can be that body, said I can be that, no
– O beden olabilirim, o olabileceğimi söyledim, hayır
Baby, it’s you, baby, it’s you
– Bebeğim, sensin bebeğim, sensin
(Fuck around, put you down, get it loud, ‘nother round)
– (Aptallık, seni yerin dibine koyar, gürültülü, daha yuvarlak)
Baby, it’s you
– Bebeğim, o da sensin
(You needed somebody, baby, put it on me)
– (Birine ihtiyacın vardı bebeğim, bana tak)
Tell me where you want, te—tell me where you want it
– Bana nerede istediğini söyle, te-bana nerede istediğini söyle
Baby, it’s you (keshi), baby, it’s you
– Bebeğim, sensin (keshi), bebeğim, sensin
(Fuck around, put you down, get it loud, ‘nother round)
– (Aptallık, seni yerin dibine koyar, gürültülü, daha yuvarlak)
Baby, it’s you
– Bebeğim, o da sensin
(You needed somebody, baby, put it on me)
– (Birine ihtiyacın vardı bebeğim, bana tak)
Tell me where you want, te—tell me where you want it
– Bana nerede istediğini söyle, te-bana nerede istediğini söyle
Pull me close
– Beni yaklaştır
Pull me close
– Beni yaklaştır
Hold it tight
– Sıkmak
Pull me- Pull me close
– Çek beni – Çek beni
Pull me close
– Beni yaklaştır
Pull me close
– Beni yaklaştır
Hold it tight
– Sıkmak
Pull me- Pull me close
– Çek beni – Çek beni
Kategoriler