Koi jo mila to mujhe aisa lagta tha– Koi jo mila için mujhe aisa lagta thaJaise meri saari duniya main geeton ki rut– Jaise meri saari dünya ana geeton ki rutAur rangon ki barkha hai khushbu ki aandhi hai– Aur rangon ki barkha hai khushbu ki aandhi haiMehki hui si ab saari fizaayen hain– Mehki […]
Kategori: S
Put your hands into the water– Ellerini suya koy.Let your mouth go sick and dry– Ağzının hasta olmasına ve kurumasına izin verPut your life into your death now– Şimdi hayatını ölümüne sok.Let them sing until you die– Sen ölene kadar şarkı söylemelerine izin ver.Die, die, die, yeah– Öl, öl, öl, evet Radical rather than rhetorical, […]
Oh-oh, oh-oh, oh-oh (Oh-oh, la-la)– Oh-oh, oh-oh, oh-oh (Oh-oh, la-la)Da-ah, ah-ah, ah-ah-ah– Da-ah, ah-ah, ah-ah-ahUh-huh, uh-huh, uh-huh, uh-huh– Uh-huh, uh-huh, uh-huh, uh-huhYeah– Evet Think I only want one number in my phone– Sanırım telefonumda sadece bir numara istiyorum.I might change your contact to “don’t leave me alone”– İletişiminizi “beni yalnız bırakma” olarak değiştirebilirim.You said you […]
STAYC girls, it’s going down– STAYC kızlar, batıyor Anyway, yeah-eh, 네가 필요해, yeah– Her neyse, evet, sana ihtiyacım var, evet마치 퍼즐 같긴 해도 it’s okay (Hmm-mm)– sorun değil (Hmm-mm)너를 떠올리는 향기는, so blue, yeah, eh-eh-eh-eh– Sana hatırlatan koku, çok mavi, evet, eh-eh-eh-eh너만이 알 수 있는 뜻, no, no, yeah– Sadece sen bilebilirsin, hayır, hayır, evet […]
We were never in the park– Hiç parkta olmadık.Talkin’ on a seesaw teetering– Bir tahterevalli üzerinde konuşuyorWith our feelings in the dark– Karanlıkta duygularımızlaIgnoring tornado warnings– Kasırga uyarılarını göz ardı etmeHe didn’t hold me in his arms– Beni kollarında tutmadı.We didn’t stumble over the pages of our relationship arc– İlişki yayımızın sayfalarına rastlamadık.Ignoring tornado warnings– […]
Go– Gitmek Why is it so hard to accept the party is over?– Partinin bittiğini kabul etmek neden bu kadar zor?You came with your new friends– Yeni arkadaşlarınla geldin.And her mom jeans and her new Vans– Ve annesinin kot pantolonu ve yeni MinibüsleriAnd she’s perfect and I hate it– Ve o mükemmel ve bundan nefret […]
나는 어디로 걸어가는지?– Nereye yürüyorum?무얼 찾아 이리 헤매이는지?– Ne arıyorsun?한껏 울고플 때 하늘 가까이로 가곤 해– Ağlarken gökyüzüne yaklaşırsın.아무도 내 눈물 못 보게– Kimse gözyaşlarımı göremez. 목소리도 나오지 않는 많은 날을– Sesin çıkmadığı günler숨 쉬고 있지만– Nefes alıyorum.서로에게 건네어 나눈 마음의 소리로– Birbirlerine verilen kalplerin sesiyle그날 위해 용기를 내서– O gün için bunu yapacak cesarete […]
We been talkin’ for hours– Saatlerdir konuşuyorduk.‘Bout how we shouldn’t talk for hours on end– Saatlerce nasıl konuşmamamız gerektiğine dairKissin’ after a conversation– Bir konuşmadan sonra öpüşmekAbout how we’d probably be better off as friends– Arkadaş olarak nasıl daha iyi olacağımız hakkında Same time here next weekend– Gelecek hafta sonu burada aynı saatte.Say we won’t […]
Baby, I want a chance to get you close, right next to me– Bebeğim, seni yanıma yaklaştırmak için bir şans istiyorum.Said, “Girl, I’ll be patient and slow– “Kızım, sabırlı ve yavaş olacağım” dedi.‘Cause I got time, shit, maybe forever”– Çünkü zamanım var, kahretsin, belki sonsuza kadar”You’re so fickle and cold– Çok kararsız ve üşümüşsün.But you […]
Told me, told me– Söyledi, söyledi I’m your only– Ben senin tek kişinimIt’s all unfolding, babe– Tüm gelişmekte, bebek.Slowly, slowly– Yavaş yavaş, yavaş yavaşLies you sold me– Bana sattığın yalanlarAll saw the light of day (Day)– Herkes gün ışığını gördü. You’ve been wastin’ time– Zaman harcıyorsun oldun’ On the other side– Diğer taraftaIf you’re satisfied, […]
Once upon a time– Bir varmış bir yokmuş…There were two lovebirds– İki muhabbet kuşu vardı.One shy, one so not– Biri utangaç, biri öyle değilThey met each other at the perfect time– Mükemmel zamanda tanıştılar.And one just didn’t know how to handle it– Ve biri bununla nasıl başa çıkacağını bilmiyordu. These days feel so different with […]
You’re good at the falling, not the staying there– Düşmekte iyisin, orada kalmakta değil.You’re good at the giving too much, then getting scared– Çok fazla vermede iyisin, sonra korkmaya başlıyorsun.You’re good at impersonating someone who cares– Umursayan birini taklit etmede iyisin.And you had me for a minute there– Ve beni bir dakikalığına orada tuttun. But […]