The Shot– çekimYeah, come on– Evet, hadi(Shake, shake)– (Shake, shake) I’ll take you home if you don’t leave me at the front door (Leave me at the front door)– Beni ön kapıda bırakmazsan seni eve götüreceğim (Beni ön kapıda bırak)Your body’s cold, but girl, we’re getting so warm– Vücudun üşüyor ama kızım, çok ısınıyoruz.And I […]
Kategori: M
Я ненавижу платку от Москвы до Питера– Moskova’dan Peter’a mendilden nefret ediyorumИ дороги, начиная с кольца третьего– Ve üçüncü halkadan başlayarak yollarНенавижу Внуково, Домодедово, Пулково– Vnukovo, Domodedovo, Pulkovo’dan nefret ediyorumИ все терминалы, блядь, Шереметьево– Ve tüm terminaller Sheremetyevo’durНенавижу ебучий WhatsApp, а– Lanet whatsapp’tan nefret ediyorum, haМне давно уже надо стереть его– Onu uzun zamandır silmem […]
Maybe it was all too much– Belki de hepsi çok fazlaydı.Too much for a man to take– Bir erkeğin alabileceği çok şey var.Everything’s bound to break– Her şey kırılacakSooner or later, sooner or later– Er ya da geç, er ya da geçYou’re all that I can trust– Güvenebileceğim tek şey sensin.Facing the darkest days– En […]
Say your prayers, little one, don’t forget, my son– Dua et ufaklık, unutma oğlum.To include everyone– Herkesi dahil etmekI tuck you in, warm within, keep you free from sin– Seni içine çekiyorum, içini ısıtıyorum, günahtan uzak tutuyorum‘Til the Sandman, he comes– Kum Adam gelene kadar Sleep with one eye open– Bir gözü açık uyuGripping your […]
Е-е-е– E-e-eМне надо всё успеть– Her şeye yetişmem gerekiyorИ я опять на ощупь опускаюсь в бездну– Ve yine bir dokunuşla uçuruma düşüyorumНаверное, только там найду ответы– Sanırım cevapları sadece orada bulacağımДо того, как я исчезну– Ben kaybolmadan önceТак надо всё успеть– Bu şekilde her şeyi başarmamız gerekiyorИ всё будет, но ничто не будет прежним– Ve […]
Oh, oh, oh, oh– Oh, oh, oh, ohOh, mamma mia, ma-ma-mamma mia, ah– Oh, anne mia, anne-anne-anne mia, ahI feel the heat up, uh, I feel the beat of drums– Sıcağı hissediyorum, davulun ritmini hissediyorum.Call the police, I’ll do it, they’ve stolen all my fun– Polisi ara, ben yaparım, bütün eğlencemi çaldılar.I’m breaking free, but […]
I cry at the start of every movie– Her filmin başında ağlarımI guess ’cause I wish I was making things too– Sanırım çünkü keşke ben de bir şeyler yapsaydım.But I’m working for the knife– Ama bıçak için çalışıyorum I used to think I would tell stories– Eskiden hikayeler anlatacağımı düşünürdüm.But nobody cared for the stories […]
Już pomału tęsknię za La Ligą i Sylwestrem, gdzieś– Zaten La Liga’yı ve Yeni Yıl Arifesini biraz özlüyorum, bir yerlerdeGdzie będzie nas więcej na mieście, zjeść– Şehirde daha çok nerede olacağız, yemek yiyeceğizAle póki co jest nieźle– Ama şimdilik her şey yolundaMam zmutowane e-lekcje– Mutant elektronik derslerim varNo i gramy sobie w COD’a– Ve biz […]
Dream Chasers вчера, всегда и сейчас– Rüya Chasers вчера, всегда и сейчасМы любим деньги, мы любим жизнь, мы любим Dream Chasers– Мы любим деньги, мы любим жизнь, мы Chasers Rüya любим Мы доверяем только Dream Chasers (Brrt)– (Brrt)Мы доверяем только Rüya Chasers I woke up, I made a mill’, said, “Fuck it,” then rented them […]
Sittin’ in the Phantom, countin’ money in the sun– Hayalette oturup, güneşte para saymakEverybody in my hood know I’m the one– Kaputumdaki herkes benim olduğumu biliyor.Made it out the trenches, leave ten million for my son– Siperlerden kurtuldum, oğluma on milyon bıraktım.They said it’s the difference, it feel different how I come– Farkın bu olduğunu […]
Młody Bachor, siedzę na schodach z flachą– Genç çocuk, merdivenlerde bir şişeyle oturuyorumPachnę baką, a nie Paco Rabanne– Ben tank gibi kokuyorum, Paco Rabann değilPierdolę Moët, ponieważ wolę Dorato– Moët’i becer çünkü Dorato’yu tercih ederimWznieśmy toast za to, żeby pierwszy milion nic nie zmienił w nas– İlk milyonun içimizdeki hiçbir şeyi değiştirmemesine içelimMło… Młody Bachor, […]
Mam wyjebane, siedzę z ziomalami, no i palę trawę– Sıçtım, çocuklarla oturup ot içiyorum.Rozumiem, że masz na ósmą do pracy– Çalışmak için sekiz saatinizin olduğunu anlıyorumBo sam kiedyś też przed południem wstawałem– Çünkü bir gün öğlene kadar kendim de kalkıyordum.A dzisiaj się bawię i wcale nie tak głośno nawet– Ve bugün kendimi eğlendiriyorum ve o […]