Oh, oh-oh, ooh-woah– Oh, oh-oh, ooh-woahOh, oh-oh, woah, oh– Oh, oh-oh, woah, ohOh, oh-oh, oh, oh, oh, mm– Oh, oh-oh, oh, oh, oh, mm Was it all my fault?– Hepsi benim suçum muydu?Maybe one day, I’ll grow– Belki bir gün büyüyeceğim.I’m not fixin’ what broke us– Bizi kıran şeyi düzeltmiyorum.Instead, I’m– Bunun yerine, benIn this […]
Kategori: G
My eyes, your eyes– Gözlerim, gözlerinLet’s go– Hadi gidelim Tell me, do you wanna be my lover?– Söylesene, sevgilim olmak ister misin?Are you ready to be mine? deo seodulleodo dwae– Benim olmaya hazır mısın? deo seodulleodo dwaeMy eyes, your eyes– Gözlerim, gözlerinTen to the one, it’s love countdown of your life– Bire on, hayatının aşk […]
On Cracker Island it was born– Kraker Adası’nda doğdu.To the collective of the dawn– Şafağın kolektifineThey were planting seeds at night– Geceleri tohum ekiyorlardı.To grow a made-up paradise– Uydurma bir cennet yetiştirmek içinWhere the truth was auto-tuned (Forever cult)– Gerçeğin otomatik olarak ayarlandığı yer (Sonsuza dek kült)And it’s sadness I consumed (Forever cult)– Ve tükettiğim […]
Tears don’t fall when you’re right here– Sen buradayken gözyaşları dökülmez.Perfect for me, that’s my fear (Fear)– Benim için mükemmel, bu benim korkum (Korku)Nothing’s wrong and it makes me nervous (Mm-mm-mm)– Hiçbir sorun yok ve bu beni sinirlendiriyor (Mm-mm-mm)I just wanna know I’m worth it– Sadece buna değdiğimi bilmek istiyorum. ‘Cause every time I’m in […]
What’s wrong?– Sorun ne?Hollil deusi nan neoreul jageukae (Pop, pop, pop)– Hollil deusi nan neoreul jageukae (Pop, pop, pop)Watch out, seollen deusi– Dikkat et, seollen deusi.Ne bupun mami teojil deuthae (Pop, pop, pop)– Ne bupun mami teojil deuthae (Pop, pop, pop)(Let’s start) nae mamdaero play it– (Hadi başlayalım) nae mamdaero çal(Won’t stop) geochimeopsi shake it– […]
Ooh, ooh-ooh– Ooh, ooh-oohOoh, ooh, ooh-ooh– Ooh, ooh, ooh-oohOoh, ooh, ooh– Ooh, ooh, oohOoh– Ooh Say you love me– Beni sevdiğini söyleYou got a way with words, where– Kelimelerle bir yolun var, neredeThe lies you tell mean something– Yani söylediğiniz yalanları bir şeyNow I know– Şimdi biliyorumFamilar the way you running (Familar the way you […]
It’s alright– Sorun değilSince the—, the last one was me kind of pushin’ her away– O zamandan beri, sonuncusu benim onu uzaklaştırmamdı.You feel me, in this one, it’s me say—, sayin’ I’m ready– Beni anlıyor musun, bu bir, söyle bana, ben söylemeye hazırımEssentially– AslındaHere I go, yeah– İşte gidiyorum, evetSingle but it’s gettin’ old quick– […]
I know I had said this was one thing– Bunun bir şey olduğunu söylediğimi biliyorum.Two hands on the wheel, that’s how we cruise– Direksiyonda iki el, işte böyle geziyoruz.How’d I lose control and end up falling?– Kontrolü nasıl kaybedip düştüm?Guess you got in my head before I knew, knew– Sanırım bilmeden önce kafama girdin. Runnin’ […]
Butterflies in my stomach, enough to make me fly away– Midemdeki kelebekler, uçup gitmemi sağlayacak kadarPretty brown eyes, I seen you from a mile away– Güzel kahverengi gözlü, seni bir mil öteden gördüm.But I was on the stage– Ama sahnedeydim.So I couldn’t get your name, but– Bu yüzden adını alamadım, amaBaby girl, I got your […]
Tryna be, all that I can be for you– Olmaya çalış, senin için olabileceğim her şeyWhen you’re not with me it’s hard because it’s lonely– Sen yanımda değilken zor çünkü yalnızlıkHonesty, I told ’em I’m in love with you– Dürüstlük, onlara sana aşık olduğumu söyledim.But they’re okay with bein’ number two– Ama iki numara olmaları […]
Vài câu nói– Birkaç sözCó khiến người thay đổi– Değişikliği yapCó khiến bờ môi ấm êm– Dudakları sıcak ve pürüzsüz hale getirinNay chỉ còn trong nỗi nhớ– Şimdi sadece nostaljide Vài câu nói– Birkaç sözKéo đến màu u tối– Koyu renge sürükleyinCuốn hết bình yên lúc xưa– Eskilerin en huzurlu zamanları,Bên cạnh nhau– Yan yanaMãi […]
Она бы сняла целый мир с моих плеч– Bütün dünyayı omuzlarımdan kaldıracaktıЕсли бы мне было тяжело двигаться– Hareket etmek benim için zor olsaydıОна бы превратила дождь в радугу– Yağmuru bir gökkuşağına çevirirdiЕсли бы моя жизнь стала серым тоскливым ливнем– Eğer hayatım gri, kasvetli bir sağanak haline gelseydiПочему же, если она так идеальна– Öyleyse neden bu […]