Ain’t no magic tool to fix it– Bunu düzeltmek için sihirli bir araç değilYou should keep your distance– Mesafeni korumalısın.I’m only tellin’ you because I care– Sana söylüyorum çünkü önemsiyorum. ‘Cause I’m hard to love, find it hard to trust– Çünkü sevmek zor, güvenmek zorWhen it feels too good, I just fuck it up– Çok […]
Kategori: B
I have placed a glass egg, above us floating– Üstümüze yüzen bir cam yumurta yerleştirdim.An oval ovule in a dark blood red void– Koyu kan kırmızısı bir boşlukta oval bir ovülCarries our digital selves, embracing and kissing– Dijital benliğimizi taşır, kucaklaşır ve öpüşür My skin-mud dense by you, I anchor our darks– Cildim-senin tarafından yoğun […]
(Baby, it’s Pablo)– (Bebeğim, ben Pablo)Ey– Ey Le-le-lelo, S klasa pred hotelom– Le-le-lelo, S sınıfı ön otelNoći duge, zakucam ih kô LaMelo– Uzun geceler, onları kütük gibi çiviliyorum.Le-le-lelo, na ulicama vrelo– Le-le-lelo, vrelo sokaklarındaNebo crno, a pola grada je bijelo– Gökyüzü siyah ve şehrin yarısı beyazSipaj mi votke, ja napunjen sam opet– Bana bir votka […]
Nuttin’ nuh, nuh– Nuttin ‘ nuh, nuhNuh-nuh-nuttin’ nuh, nuh– Nuh, Nuh, Nuh, Nuh, Nuh, Nuh, Nuh, Nuh, Nuh, NuhNuh-nuh-nuttin’ nuh, nuh– Nuh, Nuh, Nuh, Nuh, Nuh, Nuh, Nuh, Nuh, Nuh, NuhNuh-nuh-nuttin’ nuh go so– Nuh-Nuh-nuttin ‘ nuh go so Heute ist ein guter Tag, ich hab’ eine Idee– Bugün güzel bir gün, bir fikrim varUnd […]
She’s alright (Ayo)– O iyi (Ayo)That girl’s alright with me (This the queen mix right here)– O kız benimle iyi (Bu kraliçe karışımı burada)Miami, Boston, Chicago, Atlanta, New York, stand the fuck up (Yeah)– Miami, Boston, Chicago, Atlanta, New York, ayağa kalk (Evet)Ayo (Brr, oop, hey, hey, hey, hey)– Ayo (Brr, oop, hey, hey, hey, […]
I never knew how to live alone– Yalnız yaşamayı hiç bilmiyordum.Holding my fear in the unknown– Korkumu bilinmeyende tutuyorumAnd if we only speak in tongues how can we be heard?– Ve eğer sadece dillerle konuşursak, nasıl duyulabiliriz?Are there songs you keep to guard your heart?– Kalbini korumak için sakladığın şarkılar var mı?Let this be the […]
Are these not just excuses to not connect?– Bunlar sadece bağlanmamak için bahane değil mi?Our differences are irrelevant– Farklılıklarımız alakasızTo only name the flaws– Sadece kusurları adlandırmak içinAre excuses to not connect– Bağlanmamak için bahaneler var mı I bow to all that you’ve given me– Bana verdiğin her şeye boyun eğiyorum.Thank you for staying while […]
Jeder weiß, wir sind da, wenn man fragt– Herkes bilir, biz varız sorulduğundaDrei Uhr, kleine Party danach (Come on)– Saat üç, ardından küçük Parti (Come on)Keiner von uns kann das Cabrio fahr’n– Hiçbirimiz üstü açık araba kullanamayız.Hol ein Taxi, Mann, ich bezahl’ für die Fahrt (Let’s go)– Taksi çağır dostum, parasını ben öderim. Unterwegs spätnachts […]
우리 모두 섹시느낌, oh– Hepimiz seksi hissediyoruz, ohCommunicate, show me 눈빛, oh– İletişim kur, bana gözlerini göster, ohIt doesn’t mean ain’t no difference– Fark olmadığı anlamına gelmez.말해 뭐해 텔레파시, woah– Bak ne diyeceğim, telepati.우리 모두 섹시느낌, oh– Hepimiz seksi hissediyoruz, ohCommunicate, show me 눈빛, oh– İletişim kur, bana gözlerini göster, ohIt doesn’t mean ain’t no […]
Ain’t no sunshine when she’s gone– O gittiğinde güneş ışığı yokIt’s not warm when she’s away– O yokken hava sıcak değil.Ain’t no sunshine when she’s gone– O gittiğinde güneş ışığı yokAnd she’s always gone too long– Ve her zaman çok uzun sürdü.Anytime she goes away– Ne zaman giderse gitsin Wonder this time where she’s gone– […]
Me acostumbré al sour, ya no patea (No)– Ekşiye alıştım, artık tekmelemiyor (Hayır)Me llegan a casa, no se capea– Eve bana döndüler, yıpranmadıSolo modelos, como Barea (Ja)– Sadece Barea (Ha) gibi modellerMultiplicar ciene’ es la tarea (Cash, cash)– Yüz çarpmak’ görevdir (Nakit, nakit)Yo soy el cacique en tu propia aldea– Kendi köyünün reisi benim.Valgo más […]
(Hold me closer)– (Beni daha yakın tut)(Hold me closer)– (Beni daha yakın tut)(Hold me closer)– (Beni daha yakın tut)(Hold me closer)– (Beni daha yakın tut) I saw you dancin’ out the ocean– Seni okyanusta dans ederken gördüm.Runnin’ fast along the sand– Kum boyunca hızla koşuyorum.A spirit born of earth and water– Topraktan ve sudan doğan […]