It doesn’t hurt me (Ye-yeah, yeah, yo)
– Beni incitmiyor (Evet-evet, evet, yo)
Do you want to feel how it feels? (Ye-yeah, yeah, yo)
– Nasıl hissettirdiğini hissetmek ister misin? (Evet-evet, evet, yo)
Do you want to know, know that it doesn’t hurt me? (Ye-yeah, yeah, yo)
– Beni incitmediğini bilmek ister misin? (Evet-evet, evet, yo)
Do you want to hear about the deal that I’m making? (Ye-yeah, yeah, yo)
– Yaptığım anlaşmayı duymak ister misin? (Evet-evet, evet, yo)
You
– Sen
It’s you and me
– Her şey sana ve bana
And if I only could
– Ve eğer yapabilseydim
I’d make a deal with God
– Tanrı ile bir anlaşma yapmak istiyorum
And I’d get him to swap our places
– Yerlerimizi değiştirmesini sağlardım.
Be running up that road
– O yolda koşuyor ol
Be running up that hill
– O tepeye koşuyor ol
Be running up that building
– O binaya koşuyor ol
Say, if I only could, oh
– Söyle, keşke yapabilseydim, oh
You don’t want to hurt me (Ye-yeah, yeah, yo)
– Beni incitmek istemezsin (Evet-evet, evet, yo)
But see how deep the bullet lies (Ye-yeah, yeah, yo)
– Ama merminin ne kadar derin olduğunu görün (Evet-evet, evet, yo)
Unaware I’m tearing you asunder (Ye-yeah, yeah, yo)
– Seni parçaladığımdan habersiz (Evet-evet, evet, yo)
Ooh, there is thunder in our hearts (Ye-yeah, yeah, yo)
– Ooh, kalbimizde gök gürültüsü var (Evet-evet, evet, yo)
Is there so much hate for the ones we love? (Ye-yeah, yeah, yo)
– Sevdiklerimiz için bu kadar nefret var mı? (Evet-evet, evet, yo)
Tell me, we both matter, don’t we? (Ye-yeah, yeah, yo)
– Söyle bana, ikimiz de önemliyiz, değil mi? (Evet-evet, evet, yo)
You
– Sen
It’s you and me
– Her şey sana ve bana
It’s you and me, won’t be unhappy
– Sen ve ben, mutsuz olmayacağız.
And if I only could
– Ve eğer yapabilseydim
I’d make a deal with God
– Tanrı ile bir anlaşma yapmak istiyorum
And I’d get him to swap our places
– Yerlerimizi değiştirmesini sağlardım.
Be running up that road
– O yolda koşuyor ol
Be running up that hill
– O tepeye koşuyor ol
Be running up that building (Ye-yo)
– O binaya koşuyor ol (Ye-yo)
Say, if I only could, oh
– Söyle, keşke yapabilseydim, oh
You (Ye-yeah, yeah, yo)
– Sen (Evet, evet, yo)
It’s you and me
– Her şey sana ve bana
It’s you and me, won’t be unhappy (Ye-yeah, yeah, yo)
– Sen ve ben, mutsuz olmayacağız (Evet, evet, yo)
Oh come on, baby (Ye-yeah)
– Hadi bebeğim (Evet-evet)
Oh come on, darling (Ye-yo)
– Hadi canım (Ye-yo)
Let me steal this moment from you now
– Şimdi sizden bu anı çalmama izin ver
Oh come on, angel (Ye-yeah)
– Hadi ama, angel (Evet-evet)
Come on, come on, darling
– Hadi, hadi canım
Let’s exchange the experience, oh, uh-oh (Ye-oh, ooh)
– Deneyimlerimizi paylaşalım, oh, uh-oh (Ye-oh, ooh)
And if I only could
– Ve eğer yapabilseydim
I’d make a deal with God
– Tanrı ile bir anlaşma yapmak istiyorum
And I’d get him to swap our places
– Yerlerimizi değiştirmesini sağlardım.
I’d be running up that road
– O yolda koşuyor olurdum.
Be running up that hill
– O tepeye koşuyor ol
With no problems
– Herhangi bir sorun ile
Say, if I only could
– De ki, eğer geçebilirse.
I’d make a deal with God
– Tanrı ile bir anlaşma yapmak istiyorum
And I’d get him to swap our places
– Yerlerimizi değiştirmesini sağlardım.
I’d be running up that road
– O yolda koşuyor olurdum.
Be running up that hill
– O tepeye koşuyor ol
With no problems
– Herhangi bir sorun ile
Say, if I only could
– De ki, eğer geçebilirse.
I’d make a deal with God
– Tanrı ile bir anlaşma yapmak istiyorum
And I’d get him to swap our places
– Yerlerimizi değiştirmesini sağlardım.
I’d be running up that road
– O yolda koşuyor olurdum.
Be running up that hill
– O tepeye koşuyor ol
With no problems
– Herhangi bir sorun ile
Say, if I only could
– De ki, eğer geçebilirse.
Be running up that hill
– O tepeye koşuyor ol
With no problems
– Herhangi bir sorun ile
If I only could, be running up that hill
– Yapabilseydim, o tepeye koşuyor olurdum.
If I only could, be running up that hill
– Yapabilseydim, o tepeye koşuyor olurdum.
Kategoriler