Kategoriler
K Şarkı Sözleri Çevirileri

Kanye West – Remote Control İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

Please don’t ask again, who’s up in the van?
– Lütfen bir daha sorma, minibüste kim var?
They my only fans
– Onlar benim tek hayranlarım
I was in my hovercraft, had another laugh
– Hovercraft’ımdaydım, bir kahkaha daha attım.
How you roll with them? When you know I’m him
– Onlarla nasıl başa çıkıyorsun? O olduğumu bildiğin zaman

Got it on remote control
– Uzaktan kumandadan aldım.
Got it on remote control
– Uzaktan kumandadan aldım.
Got it on remote control, like a CEO
– Uzaktan kumandayla aldım, bir CEO gibi
I thought you should know
– Bilmen gerekir diye düşündüm

On my Instagram, it get outta hand
– Benim İnstagramımda, kontrolden çıktı
Why you so mad?
– Neden bu kadar sinirlisin?


He got it on remote control, like a CEO
– Bir CEO gibi uzaktan kumandayla aldı.
Feelin’ like the man, feelin’ like the man
– Adam gibi hissediyorum, adam gibi hissediyorum
I was in my hovercraft, floatin’ down the path
– Hovercraft’ımdaydım, yolda süzülüyordum.
God just grabbed my hand, had a bigger plan
– Tanrı elimi tuttu, daha büyük bir planı vardı.

He got this on remote control
– Bunu uzaktan kumandadan almış.
He got it on remote control
– Uzaktan kumandadan almış.
‘Trol
– ‘Trol
Woah-woah, woah-woah
– Woah-woah, woah-woah

I just, oh, I owe you a load
– Sana bir yük borçluyum.
I live on the Titanic (Oh), I can rock your boat (Spider)
– Titanik’te yaşıyorum (Oh), tekneni sallayabilirim (Örümcek)
Hoppin’ out the brand new Rolls (Skrrt, skrrt)
– Yepyeni Ruloları fırlatıyoruz (Skrrt, skrrt)
Hoppin’ out the brand new Rolls (Skrrt, skrrt)
– Yepyeni Ruloları fırlatıyoruz (Skrrt, skrrt)
Jesus sent me brand new clothes (Skrrt, skrrt)
– İsa bana yepyeni kıyafetler gönderdi (Skrrt, skrrt)
Wrist still thirty-two below (Yeah)
– Bilek hala otuz iki aşağıda (Evet)
I want my mob ties to shine (Hah)
– Mafya bağlarımın parlamasını istiyorum (Hah)
I could caress your mind with the right time (Time)
– Aklını doğru zamanda okşayabilirim (zaman)
Don’t you give your love up, this is the right sign (Sign), sign (Yeah)
– Aşkından vazgeçme, bu doğru işaret (işaret), işaret (Evet)
I treat you lovely and righteous and kind (Hah)
– Sana güzel, dürüst ve nazik davranıyorum (Hah)
And we’ll be lastin’ with another ’til we die (Yeah)
– Ve ölene kadar bir başkasıyla birlikte olacağız (Evet)
I’d give you kids at the drop of a dime (Dime)
– Size bir kuruşun damlasına kadar çocuk verirdim.
Oh-woah, told the **** fold my clothes (Fold my clothes)
– Oh-woah, * * * * giysilerimi katla (Giysilerimi Katla)dedi.
Take it to the light like a strobe (Yeah)
– Bir flaş ışığı gibi ışığa götür (Evet)
Taking me to court like O (Taking me to court like OJ)
– Beni O gibi mahkemeye götürmek (beni OJ gibi mahkemeye götürmek)
Paparazzi sleep at my door
– Paparazzi kapımda uyu
I just thought that you should know (Sleep at my door)
– Sadece bilmen gerektiğini düşündüm (kapımda uyu)
I get frozen like the North Pole
– Kuzey Kutbu gibi donuyorum
Don’t you freeze up on a pole
– Bir direğin üzerinde donup kalma

He got this on remote control like a sink in gold
– Bunu uzaktan kumandada altın lavabo gibi takmış.
He got it, no fight, no more meds, twilight in the game
– Anladı, kavga yok, ilaç yok, oyunda Alacakaranlık
He got it on my hover craft, have another laugh
– Benim vurgulu gemimde aldı, bir kahkaha daha at
Pop on a handstand, twilight in the man
– Amuda kalk, adamın içinde Alacakaranlık

He got it on remote control
– Uzaktan kumandadan almış.
He got it on remote control
– Uzaktan kumandadan almış.
He got it on remote control, like that’s to know
– Uzaktan kumandadan almış, sanki bunu bilmek istiyormuş gibi.
Should know
– Bilmeli

Ooh, ha-ha-ha, mmh, splendid
– Ooh, ha-ha-ha, mmh, muhteşem
Simply delicious, oh, ha-ha-ha
– Sadece lezzetli, oh, ha-ha-ha
I am the Glob-glo-gab-galab
– Ben Glob-glo-gab-galab’ım.
The shwabble-dabble-wabble-gabble flibba blabba blab
– Gevezelik-gevezelik-gevezelik-gevezelik flibba blabba blab