Kategoriler
K Şarkı Sözleri Çevirileri

Kanye West – DONDA İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

“There could never really be justice on stolen land
– “Çalınan topraklarda asla adalet olamaz
Are you really for peace and equality?
– Gerçekten barış ve eşitlik için misiniz?
Or when my car is hooked up, know you wanna follow me
– Ya da arabam bağlandığında, beni takip etmek istediğini biliyorum
Your laws are minimal
– Yasalarınız çok az
‘Cause you won’t even think about lookin’ at the real criminal
– Çünkü gerçek suçluya bakmayı bile düşünmeyeceksin.
This has got to cease
– Bu sona ermeli
‘Cause we be getting hyped to the sound of the police
– Çünkü polisin sesiyle heyecanlanıyoruz.
Now here’s one little truth, open your eye
– İşte küçük bir gerçek, gözünü aç
While you’re checkin’ out the boom box, check out the exercise
– Bom kutusunu kontrol ederken, egzersizi kontrol edin
Take the word, ‘Overseer,’ like a sample
– “Gözetmen” kelimesini bir örnek olarak alın
Repeat it very quickly in a crew, for example
– Örneğin, bir mürettebatta çok hızlı bir şekilde tekrarlayın
Overseer, overseer, overseer, overseer
– Gözetmen, Gözetmen, Gözetmen, Gözetmen
Officer, officer, officer, officer, yeah
– Memur, memur, memur, memur, Evet
Officer from overseer
– Gözetmen memuru
You need a little clarity? Check out the similarity
– Biraz açıklığa ihtiyacın var mı? Benzerliğe göz atın
The overseer rode around the plantation
– Gözetmen plantasyon etrafında sürdü
The officer is off, patrollin’ all the nation
– Memur gitti, tüm ulus devriye geziyor
The overseer could stop you from what you’re doing
– Gözetmen seni ne yaptığından alıkoyabilir.
The officer will pull you over just when he’s pursuin’
– Memur tam peşindeyken seni kenara çekecek.
The overseer had the right to get ill
– Gözetmen Hastalanma hakkına sahipti
And if you fought back, he had the right to kill
– Ve eğer karşı koyarsan, öldürme hakkına sahipti
The officer has the right to arrest
– Memur tutuklama hakkına sahiptir
And if you fight back, he’ll put a hole in your chest
– Ve eğer savaşırsan, göğsüne bir delik açar
Woop, they both ride horses
– Woop, ikisi de ata biniyor.
After four hundred years,” says KRS-One
– Dört yüz yıl sonra, ” diyor KRS-One
I have no choices
– Hiçbir seçeneğim kalmadı.

Blood of the lamb
– Kuzu kanı
Can I hear me a little bit louder?
– Biraz daha yüksek sesle duyabilir miyim?
They will overcome
– Üstesinden gelecekler

The Devil is usin’ you, confusin’ you
– Şeytan seni kullanıyor, seni karıştırıyor
Our job is to understand who is who
– Bizim işimiz kimin kim olduğunu anlamak
Righteous indignation in this nation
– Bu millette haklı öfke
We gon’ start a revolution in this basement
– Bu bodrumda bir devrim başlatacağız.
And at the end of the day, it’s truly blessings
– Ve günün sonunda, bu gerçekten bir nimettir
Y’all had your statistics and all them goofy questions
– İstatistikleriniz ve tüm bu aptal sorularınız vardı
Y’all had your fake leaders, don’t worry, we got it
– Hepiniz sahte liderleriniz vardı, endişelenmeyin, anladık
And plus it’s only twenty-one days to break a habit
– Ve artı bir alışkanlığı kırmak için sadece yirmi bir gün
Momma, I need you to tuck me in
– Anne, beni içeri sokmana ihtiyacım var.
I done made some mistakes and they rubbed it in (Boy)
– Bazı hatalar yaptım ve onu ovuşturdular (çocuk)
I know you and grandma had enough for them (Boy)
– Sen ve büyükannenin onlar için yeterli olduğunu biliyorum (çocuk)
Why I gotta be so stubborn then? (Boy)
– O zaman neden bu kadar inatçı olmalıyım? (Oğul)
I’m doin’ this one for y’all
– Hepiniz için bunu yaptığın kişi benim
So we could end racism once and for all
– Yani bir kere ırkçılık bitirebiliriz ve tüm
How many prisons they gon’ make? (Uh) Watch the safe
– Kaç tane hapishane yapacaklar? (Uh) İzle güvenli
One hand wash the other, both hands wash the face
– Bir el yıkama diğer, her iki el yıkama yüz