Bae, I’m tryna feel the vibe, it’s alright
– Bae, titreşimi hissetmeye çalışıyorum, sorun değil.
Girl, you’re my type
– Kız benim tipim değilsin
Put your left hand in my right
– Sol elini sağıma koy.
I’m your best friend, you’re my wife
– Ben senin en iyi arkadaşınım, sen benim karımsın.
Ain’t no flexin’, tryna be a better man
– Esneme yok, daha iyi bir adam olmaya çalış
I’m stressin’ to do anything to impress
– Etkilemek için bir şey yapmak piliç ediyorum
I popped a pill and then wrote a phrase on your chest (Phrase on your chest)
– Bir hap attım ve sonra göğsüne bir cümle yazdım (Göğsündeki cümle)
Tattooed in ink, every time that I see, it reminds me
– Mürekkeple dövülmüş, ne zaman görsem bana hatırlatıyor.
It reminds me of your
– Bana seninkini hatırlatıyor.
Tattoos in ink, every time that I see, it reminds me
– Mürekkeple dövmeler, ne zaman görsem, bana hatırlatıyor
It reminds me of your love, love, love, love, love, love, love
– Bana aşkını hatırlatıyor, aşk, aşk, aşk, aşk, aşk, aşk
It reminds me of your love, love, love, love, love, love, love
– Bana aşkını hatırlatıyor, aşk, aşk, aşk, aşk, aşk, aşk
You gave me your heart to convince me (Reminds me of your love)
– Beni ikna etmek için bana kalbini verdin (Bana aşkını hatırlatıyor)
Now I’m drowning in your love like ten feet (Reminds me of your love)
– Şimdi aşkında on metre gibi boğuluyorum (Bana aşkını hatırlatıyor)
Feel the planets align when you kiss me
– Beni öptüğünde gezegenlerin hizalandığını hisset
Show your freaky lil’ side and lick me up
– Tuhaf küçük tarafını göster ve beni yala
When I’m down you are my pick me up
– Ben düştüğümde sen benimsin beni al
You know this codeine gon’ tear me up
– Bu kodeinin beni parçalayacağını biliyorsun.
I’m pouring the whole thing, my mind is eroding
– Her şeyi döküyorum, aklım eriyor
You pissed and I know it
– İşedin ve bunu biliyorum.
You tell me that I gotta make better choices
– Bana daha iyi seçimler yapmam gerektiğini söyle.
Oh (Better choices, better choice)
– Oh (Daha iyi seçimler, daha iyi seçimler)
I’m taking my time, cause this is the time
– Acele etmiyorum, çünkü tam zamanı
This is the time, this the time of my life
– Bu zaman, bu hayatımın zamanı
(Your love got me numb)
– (Aşkın beni uyuşturdu)
It reminds me of your love, love, love, love, love, love, love
– Bana aşkını hatırlatıyor, aşk, aşk, aşk, aşk, aşk, aşk
It reminds me of your love, love, love, love, love, love, love
– Bana aşkını hatırlatıyor, aşk, aşk, aşk, aşk, aşk, aşk
(It reminds me of your love)
– (Bana aşkını hatırlatıyor)
You tell me that I gotta make better choices
– Bana daha iyi seçimler yapmam gerektiğini söyle.
Kategoriler