Bitch, I’m really, really out for blood this time, look (No, really)
– Kaltak, bu sefer gerçekten, gerçekten kana susamışım, bak (Hayır, gerçekten)
Woo (Hands up)
– Woo (Eller yukarı)
I just came back for the win
– Kazanmak için geri döndüm.
Lotta new money in my hand
– Elimde bir sürü yeni para var.
Go and tell a friend to tell a friend
– Git ve bir arkadaşına bir arkadaşına söylemesini söyle
They say success is the best revenge
– Başarının en iyi intikam olduğunu söylüyorlar.
Heard they was sleepin’ again, say it no more
– Tekrar uyuduklarını duydum, bir daha söyleme.
This is a rude awakenin’, kick in the door
– Bu kaba bir uyanış, kapıyı tekmelemek
Back and I’m better than ever before
– Geri döndüm ve her zamankinden daha iyiyim
Don’t get it mistaken, I’m ready for war
– Yanlış anlama, savaşa hazırım.
I see the opps and I’m uppin’ the score
– Opp’leri görüyorum ve skoru yükseltiyorum.
I catch a body, then jump in the Porsche
– Bir ceset yakalarım, sonra Porsche’ye atlarım.
Follow the coroner back to the morgue
– Adli tabibi morga kadar takip edin.
Take the sheet off and I kill ’em some more
– Çarşafı çıkar ve onları biraz daha öldürürüm.
When I am done at the scene, I won’t leave anything
– Olay yerinde işim bittiğinde hiçbir şey bırakmayacağım.
You won’t even know who is involved
– Kimin işin içinde olduğunu bile bilmeyeceksin.
Don’t let me do it, ’cause I overdo it
– Yapmama izin verme, çünkü aşırıya kaçıyorum.
And do it till I cannot do it no more
– Ve bunu daha fazla yapamayana kadar yap
All of the doubters, I’m provin’ ’em wrong
– Tüm şüpheciler, yanıldıklarını kanıtlıyorum.
Back with a classic, I know it’s been long
– Bir klasikle geri döndüm, biliyorum uzun zaman oldu
Heard they was missing me while I was gone
– Ben yokken beni özlediklerini duydum.
I smell a victory, back up on top and it’s where I belong
– Ait olduğum yerde bir zafer kokusu alıyorum, en yukarıda olur
Like that ain’t shit to me, we makin’ history
– O umurumda değil gibi, tarih makin biz’
Fought through the misery, weathered the storm
– Sefaletle savaştı, fırtınayı yıprattı
Can’t let them get to me, no weapon formed shall prosper
– Bana ulaşmalarına izin veremem, oluşan hiçbir silah başarılı olamaz
R&B bitches all over my roster, bitch, I got options (Huh, huh)
– Listemin her yerinde R&B sürtükleri, kaltak, seçeneklerim var (Huh, huh)
I keep a chopper right on the dresser, next to the Oscar (Huh, woo)
– Şifonyerin üzerinde, Oscar’ın yanında bir helikopter tutuyorum (Huh, woo)
Applyin’ pressure, somebody stop us (Woo)
– Applyin’ basınç, biri (Woo)bize bırak
Applyin’ pressure, somebody stop us
– Applyin’ basınç, birileri bizi durdurmak
Run in my casa, gon’ need a doctor
– Evimin içinde çalıştırmak, gon’ bir doktora ihtiyacın var
Gon’ need a doctor, gon’ need a (What)
– Bir doktora ihtiyacım Gon’, ihtiyaç gon’ (Ne)
I just came back for the win (Yeah, what)
– Kazanmak için geri döndüm (Evet, ne)
Lotta new money in my hand
– Elimde bir sürü yeni para var.
Go and tell a friend to tell a friend
– Git ve bir arkadaşına bir arkadaşına söylemesini söyle
They say success is the best revenge (Woo, woo)
– Başarının en iyi intikam olduğunu söylüyorlar (Woo, woo)
I just came back for the win (Yeah)
– Kazanmak için geri döndüm (Evet)
Lotta new money in my hand (Woo, woo)
– Elimde çok yeni para var (Woo, woo)
Go and tell a friend to tell a friend
– Git ve bir arkadaşına bir arkadaşına söylemesini söyle
They say success is the best revenge (Woo)
– Başarının en iyi intikam olduğunu söylüyorlar.
So now they on my body
– Şimdi onlar vücudumda
Made it to the top, ain’t no way that they could stop me now (Now)
– Zirveye çıkmayı başardılar, şimdi beni durdurabilmelerinin imkanı yok (Şimdi)
They gon’ say I joined Illuminati
– İlluminati’ye katıldığımı söyleyecekler.
I got demons all around me, tell me what they know about me, huh (What?)
– Etrafımda şeytanlar var, benim hakkımda ne bildiklerini söyle, ha (Ne?)
I just came back for the win (Yeah, what)
– Kazanmak için geri döndüm (Evet, ne)
Lotta new money in my hand
– Elimde bir sürü yeni para var.
Go and tell a friend to tell a friend (What? What? What? What?)
– Git ve bir arkadaşına bir arkadaşına söylemesini söyle (Ne? Ne? Ne? Ne?)
They say success is the best revenge (Yeah, woo, woo)
– Başarının en iyi intikam olduğunu söylüyorlar (Evet, woo, woo)
I just came back for the win (Yeah)
– Kazanmak için geri döndüm (Evet)
Lotta new money in my hand (Woo, woo)
– Elimde çok yeni para var (Woo, woo)
Go and tell a friend to tell a friend
– Git ve bir arkadaşına bir arkadaşına söylemesini söyle
They say success is the best revenge (Woo)
– Başarının en iyi intikam olduğunu söylüyorlar.
Kategoriler