Just a young gun with a quick fuse
– Hızlı bir sigorta ile sadece genç bir silah
I was uptight, wanna let loose
– Çok gergindim, serbest bırakmak istiyorum
I was dreaming of bigger things
— Daha büyük şeylerin hayalini kuruyordum
And wanna leave my old life behind
– Ve eski hayatımı geride bırakmak istiyorum
Not a yes-sir, not a follower
– Evet değil efendim, takipçisi değil
Fit the box, fit the mold
– Kutuyu takın, kalıbı takın
Have a seat in the foyer, take a number
– Fuayede otur, bir numara al.
I was lightning before the thunder
– Gök gürültüsünden önce şimşek çakıyordum
Thunder, thunder
– Gök gürültüsü, gök gürültüsü
Thunder, thun-, thunder
– Gök gürültüsü, thun-, gök gürültüsü
Thun-thun-thunder, thunder, thunder
– Thun-thun-thunder, gök gürültüsü, gök gürültüsü
Thunder, thun-, thunder
– Gök gürültüsü, thun-, gök gürültüsü
Thun-thun-thunder, thunder
– Tişört-şimşek, gök gürültüsü
Thunder, feel the thunder
– Gök gürültüsü, gök gürültüsünü hisset
Lightning then the thunder
– Şimşek gök gürültüsü
Thunder, feel the thunder
– Gök gürültüsü, gök gürültüsünü hisset
Lightning then the thunder
– Şimşek gök gürültüsü
Thunder, thunder
– Gök gürültüsü, gök gürültüsü
Thunder
– gök gürültüsü
Kids were laughing in my classes
– Çocuklar sınıflarımda gülüyordu
While I was scheming for the masses
– Ben kitlelere şaka yaparken
Who do you think you are?
– Kim olduğunu sanıyorsun?
Dreaming ’bout being a big star
– Dreaming ‘büyük bir yıldız olmaktan
They say you’re basic, they say you’re easy
– Basit olduğunu söylediler, kolay olduğunu söylediler
You’re always riding in the back seat
– Her zaman arka koltuğa biniyorsun
Now I’m smiling from the stage while
– Şimdi sahneden gülümsüyorum
You were clapping in the nosebleeds
– Burun kanamasında alkışlıyordun
Thunder
– gök gürültüsü
Thunder, thun-, thunder
– Gök gürültüsü, thun-, gök gürültüsü
Thun-thun-thunder, thunder, thunder
– Thun-thun-thunder, gök gürültüsü, gök gürültüsü
Thunder, thun-, thunder
– Gök gürültüsü, thun-, gök gürültüsü
Thun-thun-thunder, thunder
– Tişört-şimşek, gök gürültüsü
Thunder, feel the thunder
– Gök gürültüsü, gök gürültüsünü hisset
Lightning then the thunder
– Şimşek gök gürültüsü
Thunder, feel the thunder
– Gök gürültüsü, gök gürültüsünü hisset
Lightning then the thunder
– Şimşek gök gürültüsü
Thunder
– gök gürültüsü
Thunder, feel the thunder
– Gök gürültüsü, gök gürültüsünü hisset
Lightning then the thunder, thunder
– Şimşek gök gürültüsü, gök gürültüsü
Thunder, feel the thunder
– Gök gürültüsü, gök gürültüsünü hisset
Lightning then the thunder, thunder
– Şimşek gök gürültüsü, gök gürültüsü
Thunder, feel the thunder
– Gök gürültüsü, gök gürültüsünü hisset
Lightning then the thunder, thunder
– Şimşek gök gürültüsü, gök gürültüsü
Thunder, feel the thunder
– Gök gürültüsü, gök gürültüsünü hisset
(Never give up, never give up)
– (Asla pes etme, asla pes etme)
Lightning then the thunder, thunder
– Şimşek gök gürültüsü, gök gürültüsü
(Never give up on your dreams)
– (Hayallerinden asla vaz geçme)
Thunder, feel the thunder
– Gök gürültüsü, gök gürültüsünü hisset
(Never give up, never give up)
– (Asla pes etme, asla pes etme)
Lightning then the thunder, thunder
– Şimşek gök gürültüsü, gök gürültüsü
(Never give up on your dreams)
– (Hayallerinden asla vaz geçme)
Thunder, thunder, thun-, thunder
– Gök gürültüsü, gök gürültüsü, thun-, gök gürültüsü
Thun-thun-thunder, thunder
– Tişört-şimşek, gök gürültüsü
Thunder, thunder, thun-, thunder
– Gök gürültüsü, gök gürültüsü, thun-, gök gürültüsü
Thun-thun-thunder, thunder
– Tişört-şimşek, gök gürültüsü
Thunder, thunder, thun-, thunder
– Gök gürültüsü, gök gürültüsü, thun-, gök gürültüsü
Thun-thun-thunder, thunder
– Tişört-şimşek, gök gürültüsü
Thunder, thunder, thun-, thunder
– Gök gürültüsü, gök gürültüsü, thun-, gök gürültüsü
Thun-thun-thunder, thunder
– Tişört-şimşek, gök gürültüsü
Kategoriler