I never walk about, after dark
– Asla karanlıkta yürümem
It’s my point of view
– Bu benim bakış açım
‘Cause someone could break your neck
– Çünkü birileri boynunu kırabilir
Coming up behind you, always coming and you’d never have a clue
– Arkandan gelerek, her zaman gelir ve hiçbir fikrin olmazdı
I never look behind, all the time
– Asla arkama bakmam, her zaman
I will wait forever, always looking straight
– Sonsuza dek bekleyeceğim, daima ileri bakarak
Thinking, counting, all the hours you wait
– Düşünerek, sayarak, tüm beklediğin saatleri
See you on a dark night
– Seni karanlık bir gecede gördüm
See you on a dark night
– Seni karanlık bir gecede gördüm
See you on a dark night
– Seni karanlık bir gecede gördüm
See you on a dark night
– Seni karanlık bir gecede gördüm
And now another clue, I would ask
– Ve şimdi başka ipucu, sorardım
If you could help me out
– Bana yardım edebilseydin
It’s hard to understand
– Anlaması zor
‘Cause when you’re running by yourself
– Çünkü kendi başına koşarken
It’s hard to find someone to hold your hand
– Elini tutacak birini bulmak zor
And now it’s good to be tough on me
– Ve şimdi bana karşı sert davranman iyi
But I will wait forever
– Ama daima bekleyeceğim
I need someone else to look into my eyes and tell me
– Başka birine ihtiyacım var, gözlerimin içine bakıp
Girl you know you gotta watch your health
– Kızım biliyorsun sağlığına dikkat etmen gerek demesi için
To look into my eyes and tell me
– Gözlerimin içine bakıp söylemesi için
La la la la la
– La la la la la
To look into my eyes and tell me
– Gözlerimin içine bakıp söylemesi için
La la la la la
– La la la la la
La la la la la
– La la la la la