Kategoriler
F Şarkı Sözleri Çevirileri

FLETCHER – Becky’s So Hot İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

I wake up, puttin’ makeup on a sad face
– Uyanıyorum, üzgün bir yüze makyaj yapıyorum.
And Listerine ain’t fixing this bad taste in my mouth
– Listerine de ağzımdaki bu kötü tadı düzeltmiyor.
Someone saw you out on Friday, saw you walking sideways
– Seni gören bu Cuma, ayaklı yana gördüm
Guess you’re gettin’ fucked real good now
– Sanırım şimdi iyice sikiliyorsun.

Fine, okay, I’ll say, I went and stalked her
– Tamam, tamam, gidip onu takip ettiğimi söyleyeceğim.
And I don’t really blame you ’cause
– Ve seni gerçekten suçlamıyorum çünkü
Damn, the waist (The waist), the hips (The hips), the face, this is awkward (Ooh, ooh)
– Kahretsin, bel (bel), kalçalar (Kalçalar), yüz, bu garip (Ooh, ooh)

Are you in love like we were?
– Sen de bizim gibi aşık mısın?
If I were you, I’d probably keep her
– Yerinde olsam, muhtemelen onu tutardım.
Makes me wanna hit her when I see her
– Onu gördüğümde ona vurmak istememi sağlıyor.
‘Cause Becky’s so hot in your vintage t-shirt
– Çünkü Becky eski tişörtün içinde çok seksi.
Ooh, she’s the one I should hate
– Nefret etmem gereken o.
But I wanna know how she tastes
– Ama tadı nasıl bilmek istiyorum
I kinda wanna hit her when I see her
– Onu gördüğümde ona vurmak istiyorum.
Becky’s so hot in your vintage t-shirt
– Becky vintage tişörtün içinde çok seksi

I used to wear it too, yeah, it’s the cropped one
– Ben de giyerdim, evet, kırpılmış olan.
With the red Corvette, someone new riding shotgun
– Kırmızı Corvette ile, yeni biri av tüfeğine biniyor
I can’t even be that mad about it, she flame emoji, wow
– Bu konuda o kadar kızgın bile olamam, emojiyi alevlendiriyor, vay canına
It’s always gonna fuck me up ’cause
– Her zaman beni mahvedecek çünkü

Fine, okay, I’ll say, I went and stalked her
– Tamam, tamam, gidip onu takip ettiğimi söyleyeceğim.
And I don’t really blame you ’cause
– Ve seni gerçekten suçlamıyorum çünkü
Damn, the waist (The waist), the hips (The hips), the face, this is awkward (Ooh, ooh)
– Kahretsin, bel (bel), kalçalar (Kalçalar), yüz, bu garip (Ooh, ooh)

Are you in love like we were?
– Sen de bizim gibi aşık mısın?
If I were you, I’d probably keep her
– Yerinde olsam, muhtemelen onu tutardım.
Makes me wanna hit her when I see her
– Onu gördüğümde ona vurmak istememi sağlıyor.
‘Cause Becky’s so hot in your vintage t-shirt
– Çünkü Becky eski tişörtün içinde çok seksi.
Ooh, she’s the one I should hate
– Nefret etmem gereken o.
But I wanna know how she tastes
– Ama tadı nasıl bilmek istiyorum
I kinda wanna hit her when I see her
– Onu gördüğümde ona vurmak istiyorum.
Becky’s so hot in your vintage t-shirt
– Becky vintage tişörtün içinde çok seksi


Becky’s so hot, hot
– Becky çok ateşli, ateşli
Becky’s so hot
– Becky çok ateşli
Becky’s so hot, hot
– Becky çok ateşli, ateşli
Becky’s so hot
– Becky çok ateşli

Are you in love like we were? (Are you in love like we were?)
– Sen de bizim gibi aşık mısın? (Bizim gibi aşık mısın?)
If I were you, I’d probably keep her (Probably keep her)
– Senin yerinde olsaydım, muhtemelen onu tutardım (Muhtemelen onu tutardım)
Makes me wanna hit her when I see her (‘Cause Becky’s so hot)
– Onu gördüğümde ona vurmak istememi sağlıyor (Becky çok ateşli olduğu için)
‘Cause Becky’s so hot in your vintage t-shirt
– Çünkü Becky eski tişörtün içinde çok seksi.
Ooh, she the one I should hate (She’s the one)
– Ooh, nefret etmem gereken o (O)
But I wanna know how she tastes (How she tastes)
– Ama nasıl tattığını bilmek istiyorum (Tadı nasıl)
I kinda wanna hit her when I see her
– Onu gördüğümde ona vurmak istiyorum.
Becky’s so hot in your vintage t-shirt
– Becky vintage tişörtün içinde çok seksi