It may not mean nothin’ to y’all– Bu sizin için hiçbir şey ifade etmeyebilir.But understand, nothin’ was done for me– Ama anla, benim için hiçbir şey yapılmadıSo I don’t plan on stoppin’ at all– Bu yüzden hiç durmayı planlamıyorum.I want this shit forever, mane, ever, mane, ever, mane– Bu boku sonsuza dek istiyorum, yele, hiç, […]
Etiket: Türkçe
One hunnid– Bir hunnidHey, Maui– Selam, Maui.Yeah, look– Evet, bak They said that I couldn’t do it, so I went and (Woo)– Yapamayacağımı söylediler, ben de gittim ve (Woo)(Did it) Did it (Ah)– (Yaptım) Yaptım (Ah)Ws only, you know I’ve been– Sadece Ws, biliyorsun ben oldum(Winnin’) Winnin’ (Ooh)– (Kazanıyorum) Kazanıyorum (Ooh)Top of the world, the […]
第四杯 喝到熱淚盈眶了– Dördüncü fincan gözlerimi yaşlarla doldurdu還在喝 啤酒都斟到瀉了– Hala bira içiyorum ve ishalim var.從前校友 今晚酒吧碰到了– Bir zamanlar, bu gece barda tanışmıştık.班中最漂亮那人– Sınıftaki en güzel insan今天霎眼像老人– Bugün göz açıp kapayıncaya kadar yaşlı bir adama benziyorum 誰曾話愛情要轟烈 才沒抱憾– Pişman olmamak için aşkın şiddetli olması gerektiğini kim söyledi?重逢時又這麼不甘– Tekrar karşılaştığımızda çok isteksiz 很久不見 到底發生過什麼事– Olanları görmeyeli uzun zaman […]
I said, “Remember this moment”– “Bu anı hatırla” dedim.In the back of my mind– Aklımın arkasındaThe time we stood with our shaking hands– Titreyen ellerimizle durduğumuz zamanThe crowds in stands went wild– Tribünlerdeki kalabalıklar çıldırdıWe were the kings and the queens– Biz krallar ve kraliçelerdik.And they read off our names– Ve isimlerimizi okuyorlar.The night you […]
Wild grey ocean buried in my eyes– Vahşi gri okyanus gözlerime gömüldüThe coast town muscles through weekdays and nine to fives– Sahil kasabası hafta içi ve dokuzdan beşe kadar kas yapıyorI finish work and compartmentalise– İşi bitiriyorum ve bölümlere ayırıyorumWith the wild grey ocean buried in my eyes– Gözlerime gömülmüş vahşi gri okyanusla Always in […]
Spike Beats Production– Spike Beats Production Ты навечно моя — девочка, но Илья– Sen sonsuza dek benim kızımsın, ama İlyaПрошу, войди в меня! Я прошу, войди в меня– Lütfen içime gir! Lütfen içime girК чему эта возня? Я уже без белья– Bu yaygara ne için? Artık iç çamaşırım kalmadıПрошу, войди в меня! Я прошу, войди […]
Knock knock, who’s there?– Tık tık, kim var orada?I wanna know– Bilmek istiyorumTell me a joke– Bana bir fıkra anlatI’ve got one for you– Senin için bir tane var.A man walked into a bar– Bir adam bara girdiWhat’s the deal with airline food?– Havayolu yemekleriyle ne alakası var?That reminds me of my ex-wife– Bu bana […]
Uh, hm– Ah, hmmYeah, haha– Evet, hahaMe’s a freaky gyal (Feeling like Omarion in like 2003)– Me’s a freaky gyal (2003 gibi Omarion gibi hissediyorum)Hahahaha, freaky gyal (I’m Working on Dying)– Hahahaha, freaky gyal (Ölmek için çalışıyorum)In the rain video, nigga, got my shirt off (Yeah)– Yağmurda video, zenci, gömleğimi çıkardım (Evet)Yeah, yeah, yeah (Hahaha, […]
“It only hurts this much right now”– “Şu anda sadece bu kadar acıtıyor”Was what I was thinkin’ the whole time– Bütün zaman boyunca düşündüğüm buydu.Breathe in, breathe through, breathe deep, breathe out– Nefes al, nefes al, derin nefes al, nefes verI’ll be gettin’ over you my whole life– Hayatım boyunca seni unutacağım. You know how […]
Meet me at midnight– Gece yarısı buluşalım. Staring at the ceiling with you– Seninle tavana bakıyorumOh, you don’t ever say too much– Oh, asla çok fazla şey söylemeAnd you don’t really read into– Ve sen gerçekten okumuyorsunMy melancholia– Melankolim I been under scrutiny (Yeah, oh, yeah)– İnceleme altındaydım (Evet, oh, evet)You handle it beautifully (Yeah, […]
Aston Martin truck, ride the tail off, scratchin’– Aston Martin kamyonu, kuyruğunu sür, tırmalamakAston Martin truck, ride the tail off– Aston Martin kamyon, kuyruğunu sürSkrrt, skrrt– Skrrt, skrrtSkrrt– Skrrt’nin Aston Martin truck, ride the tail off (Vroom)– Aston Martin kamyon, kuyruğunu sür (Vroom)Had to get a new butler, four new maids to clean my house […]
I spy with my little tired eye– Küçük yorgun gözümle casusluk yapıyorumTiny as a firefly– Ateşböceği kadar küçükA pebble that we picked up last July– Geçen Temmuz ayında aldığımız bir çakıl taşıDown deep inside your pocket– Cebinin derinliklerindeWe almost forgot it– Neredeyse unutuyorduk.Does it ever miss Wicklow sometimes?– Bazen Wicklow’u özlüyor mu?Ooh, ooh– Ooh, ooh […]