You said you were sober– Ayık olduğunu söylemiştin.So I let you come over– Bu yüzden gelmene izin verdimYour words pulled me closer– Sözlerin beni yaklaştırdıBut your words fuck me over– Ama sözlerin beni mahvettiI kept on denyin’– İnkar etmeye devam ettimSo you kept on tryin’– Yani denemeye devam ettinYou went too far for closure– Kapanmak […]
Etiket: Türkçe
I know a place– Bir yer biliyorumIt’s somewhere I go when I need to remember your face– Yüzünü hatırlamam gerektiğinde gittiğim bir yerWe get married in our heads– Kafamızda evleniyoruzSomething to do while we try to recall how we met– Nasıl tanıştığımızı hatırlamaya çalışırken yapılacak bir şey Do you think I have forgotten?– Unuttuğumu mu […]
Slowly, I never wanna go slowly– Yavaş yavaş, asla yavaş gitmek istemiyorumI only wanna go faster– Sadece daha hızlı gitmek istiyorumTowards disaster every time– Her seferinde felakete doğruWith me, I know you wanna come with me– Benimle, benimle gelmek istediğini biliyorumTake anything you can carry– Taşıyabileceğin her şeyi alAnd leave everythin’ else behind– Ve her […]
When something so near and dear to life– Hayata bu kadar yakın ve sevgili bir şey olduğundaExplodes inside you, feel your soul is set on fire– İçinizde patlar, ruhunuzun ateşe verildiğini hissedinWhen something so deep and so far and wide– Çok derin ve çok uzak ve geniş bir şey olduğundaFalls down beside your cries can […]
I ain’t that cool, a little fucked in the head– O kadar da havalı değilim, biraz kafamdan sıçtım.They’ll be hangin’ me quick when I’m back from the dead– Ölümden döndüğümde beni çabucak asacaklar.Get the rope, get the rope– İpi al, ipi alGet the rope, get the rope– İpi al, ipi alI’m a punk rock kid, […]
Leur seule victoire, c’est ma chute, chaque fois qu’j’suis tombé, j’me suis relevé– Onların tek zaferi benim düşüşüm, her düştüğümde kalktımTempérature du cœur, c’est froid, ça descend en-d’ssous d’zéro degré– Kalp ısısı, soğuk, sıfır derecenin altına iniyorLe code promo, c’est “TOC-TOC-TOC”, tout l’monde à plat ventre, prie ton Dieu (Prie ton Dieu)– Promosyon kodu “TAK-tak-tak”, […]
Lyrics From Snippets– Snippet’lerden Şarkı Sözleri We’ve yelled words we shouldn’t– Yapmamamız gereken sözler söyledikWe fought for the best– En iyisi için savaştıkThose tears we were crying– Ağladığımız o gözyaşlarıBoth happy and sad– Hem mutlu hem üzgünTime it stops and people fade when you step in a room– Bir odaya adım attığınızda zaman durur ve […]
Like a red herring– Kırmızı ringa balığı gibiLaminated denim– Lamine denimA note outside the scale from beyond the pale– Solgunluğun ötesinden ölçeğin dışında bir notUnwitting host– İstemsiz ev sahibiInside-out ghost– İçten dışa hayaletHarbinger of changes– Değişikliklerin habercisiDestiny exchanges– Kader değişimleriTime slows– Zaman yavaşlarEyes close– Gözler kapalıIn crimson tubes the pressure grows– Kırmızı tüplerde basınç artarSticky […]
Isogu zattou mo karuku crack na shiten– Isogu zattou mo karuku crack na shiten yakınlarında yapılacak şeylerItemo naitemo tatenu flat na shiten– Itemo naitemo tatenu flat na shitenHazumu kodou wa kizamu clap nashi de– Hazumu kodou wa kizamu clap nashi deWasuretai hodo okoru chain mawashite– Wasuretai hodo okoru zincir mawashite Subete wo kakikeshite engine on– […]
Well I have been a Provo now for fifteen years or more– Eh, şimdi on beş yıl veya daha fazla bir süredir Provo oldumOf armalites and mortar bombs I thought I knew the score– Armalitlerden ve havan bombalarından skoru bildiğimi sanıyordumNow we have a weapon we’ve never used before– Artık daha önce hiç kullanmadığımız bir […]
It’s good to be back– Geri dönmek güzelRe-railed, Back on track– Yeniden azarlandı, Yola geri döndüChange the clock through sleight of hand– El çabukluğu ile saati değiştirinThe river has been spanned– Nehir genişlediBehold: the land before Timeland– Bakın: Zaman Diyarından önceki topraklar Teleportality– TeleportaliteTeleport you and me from possibility to actuality– Seni ve beni olasılıktan […]
It was far across the sea, when the devil got a hold of me– Denizin çok ötesindeydi, şeytan beni ele geçirdiğindeHe wouldn’t set me free, so he kept me soul for ransom– Beni özgür bırakmadı, bu yüzden ruhumu fidye için sakladı.Na na na na na…– Na na na na na… I’m a sailor man from […]