It’s been a long time– Uzun zaman olduAnd seeing the shape of your name– Ve adının şeklini görmekStill spells out pain– Hala acıyı dile getiriyor.It wasn’t right– Bu doğru değildi The way it all went down– Tüm yol aşağı gitti Looks like you know that now– Görünüşe göre artık bunu biliyorsun. Yes, I got your […]
Etiket: Taylor Swift
Break my soul in two looking for you– Seni ararken ruhumu ikiye böldümBut you’re right here– Ama tam buradasın.If I can’t relate to you anymore– Eğer artık seninle ilişki kuramazsamThen who am I related to?– O zaman kiminle akrabayım?And if this is the long haul– Ve eğer bu uzun mesafeyseHow’d we get here so soon?– […]
There’s glitter on the floor after the party– Partiden sonra yerde parıltılar var.Girls carrying their shoes down in the lobby– Lobide ayakkabılarını taşıyan kızlarCandle wax and Polaroids on the hardwood floor– Parke zeminde mum mumu ve polaroidlerYou and me from the night before, but– Sen ve ben önceki geceden, ama Don’t read the last page– […]
I know I’m probably better off on my own– Tek başıma daha iyi olacağımı biliyorum.Than lovin’ a man who didn’t know what he had when he had it– Daha seven bir adam değildi bilmem ne o zaman o vardıAnd I see the permanent damage you did to me– Ve bana verdiğin kalıcı hasarı görüyorum.Never again, […]
You booked the night train for a reason– Gece trenini bir sebepten ayırttın.So you could sit there in this hurt– Böylece bu acının içinde oturabilirsin.Bustling crowds or silent sleepers– Kalabalık kalabalıklar veya sessiz uyuyanlarYou’re not sure which is worse– Hangisinin daha kötü olduğundan emin değilsin. Because I dropped your hand while dancing– Çünkü dans ederken […]
I walked through the door with you, the air was cold– Seninle kapıdan içeri girdim, hava soğuktu.But something ’bout it felt like home somehow– Ama bir şekilde evdeymiş gibi hissettiren bir şeyAnd I left my scarf there at your sister’s house– Ve atkımı orada kardeşinin evinde bıraktım.And you’ve still got it in your drawer, even […]
One, two, three, four– Bir, iki, üç, dört Give me the keys, I’ll bring the car back around– Anahtarları ver, arabayı geri getireceğim.We shouldn’t be in this town– Bu kasabada olmamalıyız.And my so-called friends, they don’t know– Ve sözde arkadaşlarım, bilmiyorlarI’d drive away before I let you go– Daha önce buradan gitmek isterdim ama gitmene […]
I wish I could fly– Keşke uçabilseydim I’d pick you up and we’d go back in time– Seni alırdım ve zamanda geriye giderdikI’d write this in the sky– Bunu gökyüzüne yazardım.I miss you like it was the very first night– Seni ilk geceymiş gibi özlüyorum. And so it goes– Ve böylece giderEvery weekend the same […]
They tell you while you’re young– Gençken sana söylerler.“Girls, go out and have your fun”– “Kızlar, dışarı çıkın ve eğlenin”Then they hunt and slay the ones who actually do it– Sonra gerçekten yapanları avlayıp öldürürler.Criticize the way you fly– Uçma şeklinizi eleştirinWhen you’re soaring through the sky– Gökyüzünde süzülürkenShoot you down and then they sigh– […]
3 AM and I’m still awake, I’ll bet you’re just fine– Saat 3 ve hala uyanığım, bahse girerim iyisindir.Fast asleep in your city that’s better than mine– Senin şehrinde benimkinden daha iyi uyuyor.And the girl in your bed has a fine pedigree– Ve yatağındaki kızın güzel bir soyağacı var.And I’ll bet your friends tell you […]
I walked through the door with you, the air was cold– Seninle kapıdan içeri girdim, hava soğuktu.But something ’bout it felt like home somehow– Ama bir şekilde evdeymiş gibi hissettiren bir şeyAnd I left my scarf there at your sister’s house– Ve atkımı orada kardeşinin evinde bıraktım.And you’ve still got it in your drawer, even […]
Took a deep breath in the mirror– Aynada derin bir nefes aldıHe didn’t like it when I wore high heels, but I do– Yüksek topuklu ayakkabı giymem hoşuna gitmedi, ama giyiyorum.Turn the lock and put my headphones on– Kilidi aç ve kulaklıklarımı takHe always said he didn’t get this song, but I do, I do– […]