We were supposed to be just friends– Sadece arkadaş olmamız gerekiyordu.You don’t live in my part of town, but maybe I’ll see you out some weekend– Benim kasabamda yaşamıyorsun, ama belki bir hafta sonu görüşürüz.Depending on what kind of mood and situationship I’m in– Ne tür bir ruh hali ve durum içinde olduğuma bağlı olarakAnd […]
Etiket: Taylor Swift
Your ex-friend’s sister– Eski arkadaşının kız kardeşiMet someone at a club and he kissed her– Bir kulüpte biriyle tanıştım ve onu öptüTurns out, it was that guy you hooked up with ages ago– Meğerse, asırlar önce beraber olduğun adammış.Some wannabe Z-lister– Bazı özenti Z-listerAnd all the outfits were terrible– Ve tüm kıyafetler korkunçtu2003, unbearable– 2003, […]
Dear reader, if it feels like a trap– Sevgili okuyucu, eğer bir tuzak gibi hissediyorsaYou’re already in one– Zaten bir tanesindesin.Dear reader, get out your map– Sevgili okuyucu, haritanı çıkarPick somewhere and just run– Bir yer seç ve koşDear reader, burn all the files– Sevgili okuyucu, tüm dosyaları yakDesert all your past lives– Tüm geçmiş […]
Lock broken, slur spoken– Kilit kırıldı, hakaret konuşulduWound open, game token– Yara açık, oyun jetonuI didn’t know you were keeping count– Saydığını bilmiyordum.Rain soaking, blind hoping– Yağmur sırılsıklam, kör umutYou said I was freeloading– Serbest çalıştığımı söylemiştin.I didn’t know you were keeping count– Saydığını bilmiyordum. High infidelity– Yüksek sadakatsizlikPut on your records and regret me– […]
My knuckles were bruised like violets– Parmak eklemlerim menekşe gibi çürümüştü.Sucker punching walls, cursed you as I sleep-talked– Duvarları yumruklayan enayi, uyurken seni lanetledi-konuştuSpineless in my tomb of silence– Sessizlik mezarımda omurgasızTore your banners down, took the battle underground– Pankartlarını yırttı, savaşı yeraltına aldıAnd maybe it was egos swinging– Ve belki de sallanan egolardıMaybe it […]
No words appear before me in the aftermath– Sonrasında benden önce hiçbir kelime görünmüyorSalt streams out my eyes and into my ears– Tuz gözlerimden ve kulaklarıma akıyorEvery single thing I touch becomes sick with sadness– Dokunduğum her şey üzüntüden hasta oluyor‘Cause it’s all over now, all out to sea– Çünkü artık her şey bitti, denize […]
Baby love, I think I’ve been a little too kind– Bebeğim aşkım, sanırım biraz fazla naziktimDidn’t notice you walkin’ all over my peace of mind– Huzurumun her yerinde yürüdüğünü fark etmedim.In the shoes I gave you as a present– Sana hediye olarak verdiğim ayakkabılardaPuttin’ someone first only works when you’re in their top five– Birini […]
If you would’ve blinked then I would’ve looked away at the first glance– Gözünü kırpsaydın, ilk bakışta başka tarafa bakardım.If you tasted poison you could’ve spit me out at the first chance– Zehirin tadına baksaydın ilk fırsatta beni tükürebilirdin.And if I was some paint, did it splatter on a promising grown man?– Ve eğer biraz […]
Once upon a time, the planets and the fates– Bir zamanlar gezegenler ve kaderlerAnd all the stars aligned– Ve tüm yıldızlar hizalandıYou and I ended up in the same room– Sen ve ben aynı odada kaldık.At the same time– Aynı zamanda And the touch of a hand lit the fuse– Ve bir elin dokunuşu sigortayı […]
I stay out too late– Çok geç kalıyorum.Got nothing in my brain– Beynimde hiçbir şey yok.That’s what people say, mmm-mmm– İnsanlar öyle diyor, mmm-mmmThat’s what people say, mmm-mmm– İnsanlar öyle diyor, mmm-mmmI go on too many dates– Çok fazla randevuya gidiyorum.But I can’t make them stay– Ama kalmalarını sağlayamam.At least that’s what people say, mmm-mmm– […]
I still remember the look on your face– Yüzündeki ifadeyi hala hatırlıyorum.Lit through the darkness at 1:58– 1:58’de karanlıkta aydınlandı.The words that you whispered for just us to know– Sadece bizim bilmemiz için fısıldadığın sözlerYou told me you loved me– Beni sevdiğini söylemiştin So why did you go away?– Peki neden gittin?Away– Uzak I do […]
Oh, Carolina creeks running through my veins– Carolina dereleri damarlarımda dolaşıyor.Lost I was born, lonesome I came– Kayboldum doğdum, yalnız geldimLonesome I’ll always stay– Hep yalnız kalacağımCarolina knows why, for years, I roam– Carolina yıllardır neden dolaştığımı biliyor.Free as these birds, light as whispers– Bu kuşlar kadar özgür, fısıltılar kadar hafifCarolina knows– Carolina biliyor And […]