딱히 부족함이 없지– Yeterli değil.I’m saucin’, livin’ in big Seoul City, 다소곳한 모습 없이– Sos yapıyorum, büyük Seul şehrinde yaşıyorum, biraz bakmadan따라 하는 쟤 빨래대처럼 널림– Çamaşırhaneye benziyor.우리가 하면 핑 다 쓰러지고 balling (Oh)– Eğer yaparsak, ping ve balling (Oh)솟은 어깨 마치 Everest (Everest)– Everest gibi yükselen omuz (Everest)꺾일 리 없이 매일 상승세 (상승세)– Günlük […]
Etiket: Korece
길을 걸어가다 falling down, I’m falling down– Sokakta yürürken düşüyorum, düşüyorumThe street is desolated– Sokak ıssız난 또 blackout 틈만 나면 spaced out– Yine bayıldıktan sonra aram açıldı.The street is isolated– Sokak izole edilmiştirStill astray, ayy-ayy-ayy– Hala sapık, ayy-ayy-ayyAstray, ayy-ayy, ayy-ayy-ayy-ayy– Sapık, ayy-ayy, ayy-ayy-ayy-ayyAstray, ayy-ayy-ayy– Sapık, ayy-ayy-ayyJust stuff it all ’cause I’ma go on my way– […]
Ah-ah, ah-ah-ah– Ah-ah, ah-ah-ahYeah, I’m tomboy– Evet, ben erkek fatmayım. Look at you (You), 넌 못 감당해 날 (날)– Şu haline bak, benimle baş edemezsin.Ya took (Mmm) off hook (Yeah), 기분은 coke like brr (Brr)– Kancadan (Mmm) aldın (Evet), ruh hali brr (Brr) gibi kolaLook at my toe, 나의 ex 이름 tattoo– Ayak parmağıma bak, […]
Whook, whook– Whook, whookAyy, look at that moving eye, eyes– Hey, şu hareketli göze bak, gözler봤니? Shoog, shoog, shoog– Bunu gördün mü? Shoog, shoog, shoogHook 들어와 내게 좀 더– Takıl ve bana biraz daha ver.좋아 zoom-zoom, good– yakınlaştır-yakınlaştır, iyiGet out, 겁쟁인 X-X– Çıkın dışarı, Amcıklar X-X충격과 공포일걸, oops?– Şok ve korku mu?Gon’ poppin’ it, poppin’ […]
Run!– Koş! Told you not 또 괜한 기대– Sana iyi bir şey daha beklememeni söylemiştim.겉으론 걱정해 난 안 바뀌네– Değişen ben değilim.또 가끔 말을 막 해 너무 딱해– Bazen de konuşmayı kesiyorum. Çok mükemmel.헛소리들 나는 안 들리네, no, oh, yeah– Saçmalığı duyamıyorum, hayır, oh, evetTold you, 난 so always B-day– Sana söylemiştim, her zaman doğum […]
Incoming– Gelen Who that?– Kim o?이제야 벗겨지는 veil– Şimdi soyma peçeThanks for waitin’– Beklediğiniz için teşekkürlerHi, there– Merhaba나를 보면 모두가 다 panic– Bana bakarsan herkes paniğe kapılır.어때, 예상 외니?– Nasılsın, bekleniyor musun?시작합니다– Başlamak처음엔 따끔할 겁니다– İlk başta acıtacak.Yeah, 그런 눈동자– Evet, o gözler.나쁜 건 들키지 맙시다– Kötü bir şeye kapılmayalım. 어디든지 사정거리 안– Nerede olursanız […]
Mmm, please stay alive, yeah– Lütfen hayatta kal, evet. 어디서부터 잘못됐나– Nerede yanlış gitti?전혀 기억이 나질 않아– Ben hiç bir şey hatırlamıyorum.작은 방안에 나의 몸을 숨긴 채– Vücudumu küçük bir odaya sakladım.속삭이네– Bu bir fısıltı.어둠이 유일한 내 벗 (내 벗)– Karanlık benim çıplaklığımın tekidir (çıplaklığım)구원을 바라는 내 손– Kurtuluş için elim내가 이상한 걸까– Ben garip […]
너가 뭔데 내 마음을– Sen nesin, kalbim.매달고 흔들어 날 어지럽게– Asılmak ve titremek başımı döndürüyor.내가 문제아라면 왜– Eğer baş belasıysam, neden?항상 질문을 던지는 건데– Hep sorular sorarım.Oh I, oh I, oh I, 서두르다가– Oh ben, oh ben, oh ben, acelem var.Oh I, oh I, oh I, 서툴러지네– Oh ben, oh ben, oh ben, oh ben, […]
It’s like a polaroid love– Bir polaroid aşkı gibi사랑 촌스런 그 감정– Köylü bu duyguları seviyorum근데 내 가슴이 뛰어– Ama göğüslerim zıplıyor왜 나 이래 나– Neden benden beri ben 왜 사랑에 목 매는 건지– Neden Boynunu Aşka Bağlıyorsun어차피 뻔한 감정이잖아– Bu zaten bariz bir his.분명 다 안다 믿었지– Kesinlikle her şeyi biliyordum. İnanmadım.알고도 빠진 함정인가 […]
Oh-oh-oh-woah– Oh-oh-oh-woahWe go!– Başlıyoruz!Go, go, go, go, go, go, go– Git, git, git, git, git, git, git Wake up 이제 눈을 떠– Uyan şimdi gözlerini aç가짜 축복 속에서– Sahte nimetlerdeI-I-I-I wanna be, wanna be, on my way, I bet– Ben-Ben-ben-olmak istiyorum, olmak istiyorum, yoldayım, bahse girerim날 가두는 경계선– Sınır çizgisi beni kilitliyor네 룰 따윈 집어치워– […]
Hey!– Hey!It’s you, and I– Sen ve benLet’s start– Başlayalım N-N-Now, 도착한 이 place, watch my step– N-N-Şimdi, burası geldi, adımıma dikkat et나의 신호를 따라, five, four, three, two, one (Aha)– İşaretimi takip et, beş, dört, üç, iki, bir (Aha)꿈꿔온 모험 가까이 있어 (있어)– Hayalini kurduğun maceraya yakın dur.Take off with me, with me, let’s […]
Incoming!– Gelen!You must step back– Geri adım gerekir 어딜 어딜 봐– Olduğun yere bak.너 감히 누구라고 날 지켜– Kim beni korumak için nasıl cüret edersin?이쯤에서 물러나고 입 닫는 게 좋을 걸– Daha bu bir adım uzağında durun ve ağzını kapatın.아님 어디 한번 기어 올라와 보던가– Ya da nereden gelip ona bakıyorsun?널 짝사랑을 했어 니?– Sana […]