우리 모두 섹시느낌, oh– Hepimiz seksi hissediyoruz, ohCommunicate, show me 눈빛, oh– İletişim kur, bana gözlerini göster, ohIt doesn’t mean ain’t no difference– Fark olmadığı anlamına gelmez.말해 뭐해 텔레파시, woah– Bak ne diyeceğim, telepati.우리 모두 섹시느낌, oh– Hepimiz seksi hissediyoruz, ohCommunicate, show me 눈빛, oh– İletişim kur, bana gözlerini göster, ohIt doesn’t mean ain’t no […]
Etiket: Korece
날 보는 eyes, 씩 웃는 lips– gözler bana bakıyor, dudaklar gülümsüyor맘에 들지, I like it (Oh, yeah)– Beğendim (Oh, evet)네 A to Z 꽤 달콤해 (That’s right)– Evet A’dan Z’ye Oldukça tatlı (Bu doğru)But I wanna skip (Just skip)– Ama atlamak istiyorum (Sadece atla)더 결정적인 thing (That thing)– Daha belirleyici bir şey (O şey)본론을 원해 […]
또 모르지 내 마음이– Bir daha bilmiyorum. Kalbim kalbimde.저 날씨처럼 바뀔지– Hava böyle değişecek.날 나조차 다 알 수 없으니?– Beni tanımıyor musun?(Na-na-na-na-na-na)– (Na-na-na-na-na-na)그게 뭐가 중요하니?– Bunun ne önemi var?지금 네게 완전히– Şimdi tamamen sana푹 빠졌단 게 중요한 거지– Bağımlı olman çok önemli.(Na-na-na-na-na-na)– (Na-na-na-na-na-na) 아마 꿈만 같겠지만– Belki de sadece bir rüyadır.분명 꿈이 아니야– Bu kesinlikle […]
BLACKPINK, BLACKPINK– SİYAH PEMBE, SİYAH PEMBEBLACKPINK, BLACKPINK– SİYAH PEMBE, SİYAH PEMBE Kick in the door, waving the coco– Kapıyı tekmele, kokoyu salla팝콘 이나 챙겨 껴들 생각 말고– Patlamış mısır almayı düşünme.I talk that talk, runways I walk, walk– O konuşmayı ben söylerim, pistler ben yürürüm, yürürüm눈 감고 pop, pop 안 봐도 척– Kapat gözlerini, baba, […]
너의 빈 자리– Boş koltuğun더 짙게 너를 느낀– Seni daha kalın hissetmek조금 뒤늦은 irony– Biraz gecikmiş ironi길 잃은 맘은 lonely, lonely– başıboş anne yalnız, yalnız 늘 익숙한 거릴– Her zaman tanıdık bir şeydir.계속해서 헤매던 우리– Dolaşıp durduk짙어지는 불빛 (Yeah)– Kalınlaştırıcı ışık (Evet)선명해지지 않는 빈자리– Keskinleşmeyen boş koltuklarWhere you been my whole life? (Where you been?)– […]
One, two, three, four– Bir, iki, üç, dört Baby, got me looking so crazy– Bebeğim çok çılgın görünümlü var bana 빠져버리는 daydream– Kayıp hayalGot me feeling you– Bana duygu var너도 말해줄래– Bana söylemeni istiyorum. 누가 내게 뭐라든– Biri bana ne derse desin.남들과는 달라 넌– Sen herkes gibi değilsin.Maybe you could be the one– Belki olabilirsin […]
One, two, three, ayy– Bir, iki, üç, ayy You and me, 내 맘이 보이지– Sen ve ben, kalbimi görebiliyorum.한참을 쳐다봐, 가까이 다가가, you see– Bir süre şuna bak, yaklaş, gördün müEh-yeah, you see, ayy, ayy, ayy, ayy– Evet, görüyorsun, ayy, ayy, ayy, ayyOne, two, three, 용기가 생겼지– Bir, iki, üç, cesaret.이미 아는 네 눈치– Zaten […]
Oh– EyEe-yeah-eh-eh– Ee-evet-eh-ehOh, woah, yeah– Oh, woah, EvetOne, two, three, let’s go– Bir, iki, üç, gidelim Breathe, 깨끗한 공기를 마셔– Nefes al, Temiz hava alI can feel it in my heart– Bunu kalbimde hissedebiliyorum.내뱉은 한숨의 배로 들이켜– İç çekişinin göbeğine gir.움츠린 몸 일으켜 세워– Sıkı vücudunu kaldır.지난 일은 지나간 대로– Geçmişin geçtiği gibi.후회는 과거에 묻어둔 […]
STAYC girls, it’s going down– STAYC kızlar, batıyor Anyway, yeah-eh, 네가 필요해, yeah– Her neyse, evet, sana ihtiyacım var, evet마치 퍼즐 같긴 해도 it’s okay (Hmm-mm)– sorun değil (Hmm-mm)너를 떠올리는 향기는, so blue, yeah, eh-eh-eh-eh– Sana hatırlatan koku, çok mavi, evet, eh-eh-eh-eh너만이 알 수 있는 뜻, no, no, yeah– Sadece sen bilebilirsin, hayır, hayır, evet […]
나는 어디로 걸어가는지?– Nereye yürüyorum?무얼 찾아 이리 헤매이는지?– Ne arıyorsun?한껏 울고플 때 하늘 가까이로 가곤 해– Ağlarken gökyüzüne yaklaşırsın.아무도 내 눈물 못 보게– Kimse gözyaşlarımı göremez. 목소리도 나오지 않는 많은 날을– Sesin çıkmadığı günler숨 쉬고 있지만– Nefes alıyorum.서로에게 건네어 나눈 마음의 소리로– Birbirlerine verilen kalplerin sesiyle그날 위해 용기를 내서– O gün için bunu yapacak cesarete […]
Yeah, yeah– Evet, evetLet’s go, like what– Gidelim, ne gibi 자유로운 기분, I like that– Çekinmeyin, hoşuma gitti.고민 따윈 already done, done (Done, done)– Endişe zaten bitti, bitti (Bitti, bitti)색안경 끼고 보는 게 죄지– Güneş gözlüğü takıp onlara bakmak günahtır.That’s not my fault, woah– Bu benim hatam değil, woah.Told ya I don’t care at all– […]
They call me hope– Bana umut diyorlar.Do you know why I am hope?– Neden umut olduğumu biliyor musun?판도라의 history 그게 내 born– Pandora’nın tarihi Bu benim doğduğum인간에게 주어진 큰 신들의 성심– İnsana verilen Büyük Tanrıların Kutsal Kalbi판도라가 남긴 상자 속의 한 빛– Pandora’nın bıraktığı kutuda bir ışık때 묻지 않은 소년에게 대입– Bozulmamış bir çocuğa atamaTill […]