Ugh, off the strength, I’m not as numb as I thought– Gücüm yetmedi, sandığım kadar uyuşmuş değilim.I’m broken links, my circle shrinking smaller– Ben kırık bağlarım, çemberim küçülüyorSatellite revolve, my core is a cauldron– Uydu dönüyor, çekirdeğim bir kazanSurrendered orbits– Teslim yörüngelerCross-check what’s really real and what’s performance– Gerçekte neyin gerçek olduğunu ve performansın ne […]
Etiket: Earl Sweatshirt
And I’ll give you a kiss– Ve sana bir öpücük vereceğimUgh, some, yeah– Bazıları, evetYes sir, somethin’ gotta give– Evet efendim, bir şey vermeliyim Somethin’ gotta give, spin another web– Bir şey vermeli, başka bir ağı döndürmeliHead home, mess with Fisk, like I’m Spider-Man– Eve git, Fisk’le ilgilen, sanki Örümcek Adammışım gibiFelt it on a […]
It would be simple, wouldn’t it?– Basit olurdu, değil mi?My father was away trapping– Babam hapisten uzaktaydı.Watch lives– Hayatları izleWhat happened to you?– Ne oldu sana?Magic– SihirWhat’s magic?– Ne büyüsü? Out with the vision myself– Dışarı vizyonu ile kendimiI had to fend for myself– Kendimi korumak zorundaydım.I get the green like it’s kelp– Yeşili yosun […]
Yeah, yeah, yeah (Blood seepin’)– Evet, evet, evet (Kan sızıyor)Blood, blood, blood, blood– Kan, kan, kan, kan Seeping into the mulch, I needed a quick result– Malç içine sızmak, hızlı bir sonuca ihtiyacım vardıI read it and don’t respond– Okudum ve cevap vermedim.She see it and salt sprinkle– Onu görüyor ve tuz serpiyorI needed another […]
Mm-mm, mm-mm, uh– Mm-mm, mm-mm, uh Strong spirit where the body couldn’t get asylum– Bedenin sığınamadığı güçlü ruhThe cost of living high, don’t cross the picket line and get the virus– Yüksek yaşamanın bedeli, kazık çizgisini aşma ve virüsü kapmaWild cat has got ’em in a bind, stay inside– Vahşi kedi onları bağladı, içeride kal.Know […]
The same dust can’t stay: I gotta clean or I can’t think– Aynı toz kalamaz: Temizlemeliyim ya da düşünemiyorumResort to cantankerous means on the cash play, rat races– Nakit oyunda, sıçan yarışlarında huysuz araçlara başvurmakThe cheese sit in the trap, waitin’– Peynir tuzağa oturmuş bekliyor.Snap, then we break; somethin’ reachin’ for me from the waist– […]
Give it to you straight, no frills– Doğru söyle, fırfırlar yokWhat I think might pay the bills– Faturaları ödeyebileceğini düşündüğüm şeySpit on the cam like Makaveli (Fuck y’all)– Camın üzerine Makaveli gibi tükürün.Came home in the 2011– 2011 Yılında eve geldiPasadena, John calling me Relly– Pasadena, John bana Relly diyor.Ain’t know where none of this […]
Huh– Ha I’ma need a bigger bag for the cohort– Kohort için daha büyük bir çantaya ihtiyacım var.Tryna make a millionaire out of slum dogs– Gecekondu köpeklerinden milyoner olmaya çalışBet that, head crack, blunt force– Bahse girerim, kafa çatlağı, künt kuvvetCozy with the east Africans up north– Kuzeyde doğu Afrikalılarla rahatWhere seven make a three, […]