We back
– Tekrar ediyoruz
Ha-ha, woo-ooh-ooh
– Ha-ha, woo-ooh-ooh
Got me like, yeah-eh-eh-eh
– Beni, evet-eh-eh-eh
언제쯤 철들거니, uh-uh-uh-uh
– uh-uh-uh-uh-uh-uh-uh-uh-uh-uh-uh-uh-uh-uh-uh-uh-uh-uh-uh-uh
지겨운 잔소리, blah-blah-blah-blah
– İğrenç dırdır, falan filan
논리와 비논리가, what, what, what?
– Mantıksız ve mantıksız, ne, ne, ne?
선 넘지 마 조심해, watch out
– Sınırı aşma. Dikkatli ol, dikkat et.
낡아 빠진, logic
– boğumlu, mantık
누가 누굴 욕해, no, no
– Kim kim, hayır, hayır.
세상이 만들어 둔, line, line
– Dünya yaptı, çizgi, çizgi
*엎을래, yeah-eh-eh-eh*
– * Eğil, evet-eh-eh-eh*
모순뿐인 세상
– Çelişkiler dünyası
부딪치고 또 부딪쳐, yeah
– Çarpma, çarpma, çarpma, evet.
Ayy, 삐딱하게 삐딱하게 삐딱하게, live it up
– Ayy, kambur, yaşa
We bump it up, 갖다버려 라떼 (Oh-oh-oh)
– Çarpıyoruz, latte alıyoruz (Oh-oh-oh)
널 닥치게 만들 나의, new thang (Oh-oh-oh)
– seni susturmak için yeni thang’ım (Oh-oh-oh)
나의 꿈 속 컬러는 paradox
– Renk paradoksundaki hayalim
너의 현실보다 멋져
– Gerçekliğinden daha güzel.
So, call me P-R-D-X invader (Oh-oh-oh)
– Bana P-R-D-X istilacı de (Oh-oh-oh)
So come on, come on, ayy
– Hadi, hadi, ayy
와서 구경해, hey
– Gel ve gör, hey.
자유로운 우린
– Özgürüz.
비논리가 논리
– Mantıksız Mantık
Come on, come on, ayy
– Hadi, hadi, ayy
뭐가 이상해? hey
– Garip olan ne? hey
무질서가 아닌
– Bu bir bozukluk değil
새 시대의 논리
– Yeni Dönemin Mantığı
(Yeah)
– (Evet)
(Yeah)
– (Evet)
Yeah-eh-eh-eh
– Evet-eh-eh-eh
착한 아이처럼, walk, walk, walk
– İyi bir çocuk gibi, yürü, yürü, yürü
빌런의 습격 pow, pow, pow
– Villan var Raıd pow, pow, pow
So insane 반전 뒤에 충돌
– Bu kadar çılgın geri dönüşün arkasında kaza
But okay, that’s my 삶의 지도
– Ama tamam, bu benim hayat haritam.
옳고 그른 이치
– Doğru ve yanlış
지난 세기 얘기, no, no
– Geçen yüzyıldan bahsetmişken, hayır, hayır
그냥 이건 솔직한 내 맘 맘
– Sadece bu samimi benim annem annem
막지 마, yeah-eh-eh-eh
– Durma, evet-eh-eh-eh
모순뿐인 세상
– Çelişkiler dünyası
부딪치고 또 부딪쳐, yeah
– Çarpma, çarpma, çarpma, evet.
날 내버려 둬 내버려 둬 내버려 둬 이대로
– Beni rahat bırak, beni rahat bırak.
We bump it up, 갖다버려 라떼 (Oh-oh-oh)
– Çarpıyoruz, latte alıyoruz (Oh-oh-oh)
널 닥치게 만들 나의, new thang (Oh-oh-oh)
– seni susturmak için yeni thang’ım (Oh-oh-oh)
나의 꿈 속 컬러는 paradox
– Renk paradoksundaki hayalim
너의 현실보다 멋져
– Gerçekliğinden daha güzel.
So, call me P-R-D-X invader (Oh-oh-oh)
– Bana P-R-D-X istilacı de (Oh-oh-oh)
Like paradox, like paradox, like paradox (Paradox invasion)
– Paradoks gibi, paradoks gibi, paradoks gibi (Paradoks istilası)
No paradox, no paradox, no paradox (New rules; ooh-ooh)
– Paradoks yok, paradoks yok, paradoks yok (Yeni kurallar; ooh-ooh)
Like paradox, like paradox, like paradox (Paradox invasion)
– Paradoks gibi, paradoks gibi, paradoks gibi (Paradoks istilası)
No paradox, no paradox, no paradox
– Paradoks yok, paradoks yok, paradoks yok
We bump it up, 갖다버려 라떼 (Oh-oh-oh)
– Çarpıyoruz, latte alıyoruz (Oh-oh-oh)
널 닥치게 만들 나의, new thang (Oh-oh-oh)
– seni susturmak için yeni thang’ım (Oh-oh-oh)
나의 꿈 속 컬러는 paradox
– Renk paradoksundaki hayalim
너의 현실보다 멋져
– Gerçekliğinden daha güzel.
So, call me P-R-D-X invader (Oh-oh-oh)
– Bana P-R-D-X istilacı de (Oh-oh-oh)
So come on, come on, ayy
– Hadi, hadi, ayy
와서 구경해, hey
– Gel ve gör, hey.
자유로운 우린
– Özgürüz.
비논리가 논리
– Mantıksız Mantık
Come on, come on, ayy
– Hadi, hadi, ayy
뭐가 이상해? hey
– Garip olan ne? hey
무질서가 아닌
– Bu bir bozukluk değil
새 시대의 논리
– Yeni Dönemin Mantığı
Yeah
– Evet
Kategoriler