It’s just another night
– Sadece başka bir gece
And I’m staring at the moon
– Ve ben aya bakıyorum
I saw a shooting star
– Bir çekim yıldızı gördüm
And thought of you
– Ve seni düşündüm
I sang a lullaby
– Bir ninni söyledim
By the waterside and knew
– Deniz kenarında ve biliyordum
If you were here,
– Eğer burda olsaydın
I’d sing to you
– Sana şarkı söylerdim
You’re on the other side
– Sen diğer taraftasın
As the skyline splits in two
– Ufuk çizgisini ikiye böler gibi
I’m miles away from seeing you
– Seni görmekten kilometrelerce uzağım
I can see the stars
– Yıldızları görebiliyorum
From America
– Amerika’dan
I wonder, do you see them, too?
– Merak ediyorum, sen de görebiliyor musun?

So open your eyes and see
– Öyleyse gözlerini aç ve gör
The way our horizons meet
– Ufuklarımızın tanıştığı yolu
And all of the lights will lead
– Ve tüm ışıklar yol gösterecekler
Into the night with me
– Gecenin içinde benimle beraber
And I know these scars will bleed
– Ve bu yaralar kanayacak biliyorum
As both of our hearts bleed
– İkimizin kalbi de kanayacak
All of these stars will guide us home
– Tüm bu yıldızlar bize eve kadar rehberlik edecek

I can hear your heart
– Kalbini duyabiliyorum
On the radio beat
– Radyonun ritminde
They’re playing ‘Chasing CarsOnlar
– ‘Chasing Cars’ şarkısını çalıyorlar
And I thought of us
– Ve ben bizi düşündüm
Back to the time,
– Zamanın gerisinde
You were lying next to me
– Sen yanımda yatıyordun
I looked across and fell in love
– Karşıya baktım ve aşık oldum
So I took your hand
– Ben de elini aldım
Back through Londons streets I knew
– Londra sokaklarının sonunda, biliyordum
Everything led back to you
– Herşey sana yöneldi
So can you see the stars?
– Öyleyse yıldızları görebilir misin?
Over Amsterdam
– Amsterdam’ın üzerindeki
You’re the song my heart is beating to
– Sen kalp atışlarımdaki şarkısın

And, oh, I know
– Ve, oh, biliyorum
And oh, I know, oh
– Ve oh biliyorum oh
I can see the stars
– Yıldızları görebiliyorum
From America
– Amerika’dan