Oh yeah yeah yeah
– Oh Evet, evet, evet
Oh yeah yeah yeah
– Oh Evet, evet, evet
Yeah, look
– Evet, bak
I don’t know how to talk to you
– Seninle nasıl konuşacağımı bilmiyorum
I don’t know how to ask you if you’re okay
– Sana iyi olup olmadığını nasıl soracağımı bilmiyorum
My friends always feel the need to tell me things
– Arkadaşlarım sürekli Ba bir şeyler demek istiyor
Seems like they’re just happier than us these days
– Bu günlerde onlar bizden daha mutlu gibi görünüyor
Yeah, these days I don’t know how to talk to you
– Evet, bu günlerde seninle nasıl konuşacağımı bilmiyorum
I don’t know how to be there when you need me
– Bana ihtiyacın olduğunda nasıl yanında olacağımı bilmiyorum
It feels like the only time you’ll see me Is when you turn your head to the side and look at me differently
– Beni sadece kafanı çevirip değişik bir şekilde bana baktığında görüyorsun sanki
Yeah, and last night I think I lost my patience
– Evet, ve dün gece sanırım sabrımı yitirdim
Last night I got high as your expectations
– Dün gece çok fazla şey bekledim
Last night, I came to a realization
– Dün gece, bir şeyin farkına vardım
And I hope you can take it
– Ve umarım bunu kaldırabilirsin
I hope you can take it
– Umarım bunu kaldırabilirsin
I’m too good to you
– Senin için fazla iyiyim
I’m way too good to you
– Senin için fazlasıyla iyiyim
You take my love for granted
– Aşkımı hafife alıyorsun
I just don’t understand it
– Bunu anlamıyorum bir türlü
No, I’m too good to you
– Hayır, senin için fazla iyiyim
I’m way too good to you
– Senin için fazla iyiyim
You take my love for granted
– Aşkımı hafife alıyorsun
I just don’t understand it
– Bunu anlamıyorum bir türlü
I don’t know how to talk to you
– Seninle nasıl konuşacağımı bilmiyorum
I just know I find myself getting lost with you
– Kendimi seninle kaybettiğimi fark ettiğimi biliyorum sadece
Lately you just make me work too hard for you
– Son zamanlarda senin için çok çaba göstermeme sebep oluyorsun
Got me on flights overseas, and I still can’t get across to you
– Yurt dışı uçuşuna gönderiyorsun, ve ben hâlâ sana ulaşamıyorum
Yeah, and last night I think I lost my patience
– Evet, ve dün gece sanırım sabrımı yitirdim
Last night I got high as your expectations
– Dün gece çok fazla şey bekledim
Last night, I came to a realization
– Dün gece, bir şeyin farkına vardım
And I hope you can take it
– Ve umarım bunu kaldırabilirsin
I hope you can take it
– Umarım bunu kaldırabilirsin
I’m too good to you
– Senin için fazla iyiyim
I’m way too good to you
– Senin için fazlasıyla iyiyim
You take my love for granted
– Aşkımı hafife alıyorsun
I just don’t understand it
– Bunu anlamıyorum bir türlü
No, I’m too good to you
– Hayır, senin için fazla iyiyim
I’m way too good to you
– Senin için fazla iyiyim
You take my love for granted
– Aşkımı hafife alıyorsun
I just don’t understand it
– Bunu anlamıyorum bir türlü
Years go by too fast
– Yıllar çok çabuk geçiyor
I can’t keep track
– Ayak uyduramıyorum
How long did we last?
– Ne kadar sürdü ilişkimiz?
I feel bad for asking
– Sormaya çekiniyorum
It can’t end like this
– Böyle bitemez
We gotta take time with this
– Bu konuda yavaşlamalıyız
Cock up yuh bumper, sit down ‘pon it
– Silahını doldur, otur onun üstüne
Let me see if this is something I can fix
– Bunun düzeltebileceğim bir şey olup olmadığını görmeme izin ver
You got somebody other than me
– Benden başka biri var
Don’t play the victim when you’re with me
– Benimleyken kurbanı oynama
Free time is costing me more than it seems sacrificing things
– Boş zaman bana göründüğünden daha fazlasına mal oluyor
And I wanna tell you my intentions
– Ve sana niyetimi belli etmek istiyorum
I wanna do the things that I mention
– Söylediğim şeyleri yapmak istiyorum
I wanna benefit from the friendship
– Arkadaşlığımızdan yarar sağlamak istiyorum
I wanna get the late night message from you, from you
– Senden, senden gece mesajı almak istiyorum
I put my hands around you
– Ellerimi sana doluyorum
Gotta get a handle on you
– Senden bir tutam almalıyım
Gotta get a handle on the fact that…
– Şu gerçeği bilmeliyim…
I’m too good to you
– Senin için fazla iyiyim
I’m way too good to you
– Senin için fazlasıyla iyiyim
You take my love for granted
– Aşkımı hafife alıyorsun
I just don’t understand it
– Bunu anlamıyorum bir türlü
No, I’m too good to you
– Hayır, senin için fazla iyiyim
I’m way too good to you
– Senin için fazla iyiyim
You take my love for granted
– Aşkımı hafife alıyorsun
I just don’t understand it
– Bunu anlamıyorum bir türlü
Gyal a you mi waan
– Kızım, sen benim istediğim kişi misin?
Pay fi yuh visa meck yo fly out regular, BRB
– Kart borcunu öde, seni uçuracağım
Cock up yuh bumper, sit down ‘pon it
– Bebek, doldur silahını, otur onun üstüne
Gyal yo pum pum good and yuh fit
– Kızım senin popon güzel ve fitsin
Give you everything weh deh in my wallet and in my pocket
– Cüzdanımdaki ve cebimdeki her şeyi vereceğim sana
Cock up yuh bumper, sit down ‘pon it
– Bebek, doldur silahını, otur onun üstüne
Gyal yo pum pum good and yuh fit
– Kızım senin popon güzel ve fitsin
Give you everything weh deh in my wallet and in my pocket
– Cüzdanımdaki ve cebimdeki her şeyi vereceğim sana
Kategoriler