What you need, lil’ baby?
– İhtiyacın olan şey, lil’ baby?
What you need, lil’ baby?
– İhtiyacın olan şey, lil’ baby?
Tell me what you really, really need, lil’ baby (Tell me what you)
– Bana gerçekten neye ihtiyacın olduğunu söyle, bebeğim (Bana ne olduğunu söyle)
Take you out and put you in double C, lil’ babe
– Seni dışarı çıkarıp çifte C’ye koy, küçük bebeğim.
Hangin’ out of town and in them cheeks, lil’ baby (Oh yeah)
– Şehir dışında ve yanaklarında takılıyorum, lil’bebeğim (oh evet)
Got you down and out and on your knees, lil’ babe (Woah, woah)
– Diz çök ve ve var, küçük bebeğim (Woah, woah)
I like two when I’m in the cut
– Yarıktayken iki tane severim.
If I take you to my crib, I put that way down in your gut
– Eğer seni beşiğime götürürsem, o yolu bağırsaklarına tıkarım.
Donny started talkin’, all you said is “So what?”
– Donny konuşmaya başladı, tek söylediğin “Ne olmuş yani?”
Donny’s tired of talkin’, got them Xannies goin’ up
– Donny konuşmaktan bıktı, Xannie’leri ayağa kaldırdı.
Shawty at the strip ’til the lease up
– Kira kontratı bitene kadar striptizde Shawty
Tell me what you need, love
– Bana neye ihtiyacın olduğunu söyle aşkım.
Tell me what you need, love
– Bana neye ihtiyacın olduğunu söyle aşkım.
Cash on the table if you need some
– İhtiyacın olursa masaya nakit para koy.
Tell me what you need
– Bana neye ihtiyacın olduğunu söyle
Tell me what you need, love
– Bana neye ihtiyacın olduğunu söyle aşkım.
Tell me what you need
– Bana neye ihtiyacın olduğunu söyle
Tell me just what you like
– Bana tam olarak neyi sevdiğini söyle
Gucci on her
– Gucci onun üzerinde
Whatever you need
– Neye ihtiyacın olursa
Whatever you need
– Neye ihtiyacın olursa
Whatever you need
– Neye ihtiyacın olursa
Tell me what you really, really need, lil’ baby (Tell me what you)
– Bana gerçekten neye ihtiyacın olduğunu söyle, bebeğim (Bana ne olduğunu söyle)
Take you out and put you in double C, lil’ babe
– Seni dışarı çıkarıp çifte C’ye koy, küçük bebeğim.
Hangin’ out of town and in them cheeks, lil’ baby (Oh yeah)
– Şehir dışında ve yanaklarında takılıyorum, lil’bebeğim (oh evet)
Got you down and out and on your knees, lil’ babe (Woah, woah)
– Diz çök ve ve var, küçük bebeğim (Woah, woah)
I like two when I’m in the cut
– Yarıktayken iki tane severim.
If I take you to my crib, I put that way down in your gut
– Eğer seni beşiğime götürürsem, o yolu bağırsaklarına tıkarım.
Donny started talkin’, all you said is “So what?”
– Donny konuşmaya başladı, tek söylediğin “Ne olmuş yani?”
Donny’s tired of talkin’, got them Xannies goin’ up
– Donny konuşmaktan bıktı, Xannie’leri ayağa kaldırdı.
What’s the price? Or what’s the digits?
– Fiyat nedir? Ya da rakamlar ne?
See you stackin’ all your money, all your chicken
– Bütün paranı, bütün tavuğunu istiflerken görüşürüz.
Thought that you was right, and I was spinnin’ (I was spinnin’)
– Senin haklı olduğunu düşündüm ve ben dönüyordum (dönüyordum)
Don’t you hop up in your car and get in your feelings (Ooh, woo)
– Arabana atlayıp duygularına kapılma (ooh, woo)
I just wanted to be heard, but I made some millions
– Sadece duyulmak istedim ama milyonlar kazandım.
I done caught you late night in that club countin’ your Benjamins
– Seni gece geç saatlerde o kulüpte Benjaminlerini sayarken yakaladım.
I know you steady touchin’ on your body when you reminisce (You reminisce)
– Hatırladığında vücuduna sürekli dokunduğunu biliyorum (hatırladığında)
Whatever you want, count them dividends, yeah
– Ne istersen, temettülerini say, evet.
Tell me what you really, really need, lil’ baby (Tell me what you)
– Bana gerçekten neye ihtiyacın olduğunu söyle, bebeğim (Bana ne olduğunu söyle)
Take you out and put you in double C, lil’ babe
– Seni dışarı çıkarıp çifte C’ye koy, küçük bebeğim.
Hangin’ out of town and in them cheeks, lil’ baby (Oh yeah)
– Şehir dışında ve yanaklarında takılıyorum, lil’bebeğim (oh evet)
Got you down and out and on your knees, lil’ babe (Woah, woah)
– Diz çök ve ve var, küçük bebeğim (Woah, woah)
I like two when I’m in the cut
– Yarıktayken iki tane severim.
If I take you to my crib, I put that way down in your gut
– Eğer seni beşiğime götürürsem, o yolu bağırsaklarına tıkarım.
Donny started talkin’, all you said is “So what?”
– Donny konuşmaya başladı, tek söylediğin “Ne olmuş yani?”
Donny’s tired of talkin’, got them Xannies goin’ up
– Donny konuşmaktan bıktı, Xannie’leri ayağa kaldırdı.
Donny’s tired of talkin’, got them Xannies
– Donny konuşmaktan bıktı, Xannies’i yakaladı.
Donny’s tired of talkin’, got them Xannies goin’ up
– Donny konuşmaktan bıktı, Xannie’leri ayağa kaldırdı.
Kategoriler