Woah, woah (We The Best Music)
– Vay, vay (Biz En İyi Müzik)
Woah, woah, woah
– Vay, vay, vay
Yeah, woah, woah (Another one, DJ Khaled)
– Evet, vay, vay (Bir tane daha, DJ Khaled)
I got fake friends givin’ me hugs
– Bana sarılan sahte arkadaşlarım var.
I got record labels givin’ me dubs
– Bana dublaj yapan plak şirketlerim var.
You can’t book me at clubs
– Beni kulüplerde rezerve edemezsin.
Police hate me, white fans show me love
– Polis benden nefret ediyor, beyaz hayranlar bana aşkı gösteriyor
I just gave away bikes with a judge
– Az önce bir yargıcın yanında bisiklet dağıttım.
I grew up in the mud
– Çamurda büyüdüm
Legal money, I got rich from workin’
– Yasal para, işten zengin oldum.
I give back to my hood on purpose
– Kaputuma bilerek geri veriyorum.
When you make it to the top, you know them rumors gon’ surface
– Zirveye çıktığın zaman, dedikoduların yüzeye çıkacağını biliyorsun.
Know you talk behind my back ’cause your ass always be nervous
– Arkamdan konuştuğunu biliyorum çünkü kıçın hep gergin.
Everything private on the jet, we got curtains (Uh)
– Jette özel olan her şey, perdelerimiz var (Uh)
Thirty thousand feet and this bitch bust out twerkin’
– Otuz bin feet ve bu orospu twerkin’dışarı baskın
I ain’t from New Orleans, but I know that you heard me
– New Orleans’lı değilim ama beni duyduğunu biliyorum.
I don’t play tennis, but the models, they serve me
– Tenis oynamam ama mankenler bana hizmet ediyor.
Feel like I’m that nigga, but plenty women done curved me
– O zenciymişim gibi hissediyorum, ama birçok kadın beni eğdi
Know my worth, I gave myself that many women didn’t deserve me
– Değerimi bil, kendime birçok kadının beni hak etmediğini verdim.
Trusted you, gave you my heart, and you did nothin’ but hurt me
– Sana güvendim, sana kalbimi verdim ve beni incitmekten başka bir şey yapmadın
But one thing ’bout them tables, they just don’t stop turning
– Ama o masalar hakkında bir şey var, dönmeyi bırakmıyorlar.
One thing ’bout them tables, they just don’t stop
– Masalarla ilgili bir şey var, sadece durmuyorlar.
Yeah, one thing ’bout this money, it just won’t stop
– Evet, bu parayla ilgili bir şey var, sadece durmayacak
Heart inside the trenches, I can’t go pop
– Siperlerin içindeki kalp, patlamaya gidemem.
We make street records and they go pop
– Sokak kayıtları yaparız ve patlarlar.
Still stand on business even though I’m rich
– Zengin olmama rağmen hala iş üstünde duruyorum.
Niggas out of pocket, grab the pool stick
– Zenciler cebinden, havuz sopasını al
She don’t get her purse, then she gon’ throw a fit
– Çantasını alamadı, sonra da nöbet tutacak.
But she ride me like a rodeo, no bullshit
– Ama bana rodeo gibi biniyor, saçmalık yok
I own a lot of homes, I got good deeds
– Bir sürü evim var, iyi işlerim var.
Dottin’ all my I’s and crossin’ all my T’s
– Bütün benliğimi süslüyorum ve bütün T’lerimi geçiyorum.
Lookin’ at my children, all I see is me
– Çocuklarıma baktığımda tek gördüğüm ben oluyorum.
You know it’s different when you responsible for how somebody breathe
– Birinin nasıl nefes aldığından sen sorumluyken farklı olduğunu biliyorsun.
Make sure that they eat ’cause I’m a hustler
– Yemek yemelerini sağla çünkü ben bir dolandırıcıyım.
I don’t believe in ghosts, but he’s a buster
– Hayaletlere inanmam ama o bir buster.
Top shotta, the streets know how many niggas we done roughed up
– Top shotta, sokaklar kaç zenciyi dövdüğümüzü biliyor.
Ferrari one-point-two, remember ridin’ in a pluck-pluck
– Ferrari bir-sayı-iki, bir koparmada sürmeyi unutma
Forty million a year, this shit right here way past lucked up
– Yılda kırk milyon, bu bok çok şanslıydı.
Kategoriler