The clock stopped ticking forever ago
– Saat sonsuza kadar durdu
How long have I been up? I don’t know
– Ne zamandır ayaktayım? Bilmiyorum
I can’t get a grip, but I can’t let go
– Kavrayamıyorum ama bırakamıyorum
There wasn’t anything to hold onto, though
– Yine de tutunacak bir şey yoktu
Why can’t I see,
– Neden göremiyorum
Why can’t I see
– Neden göremiyorum
All the colors
– Tüm renkler
That you see?
– Gördün mü?
Please can I be,
– Lütfen olabilir miyim
Please can I be
– Lütfen olabilir miyim
Colorful and free?
– Renkli ve özgür mü?
What the hell’s going on?
– Neler oluyor?
Can someone tell me please
– Biri bana söyleyebilir mi lütfen
Why I’m switching faster than the channels on TV
– Neden TV’deki kanallardan daha hızlı değişiyorum
I’m black, then I’m white
– Ben siyahım sonra beyazım
No! Something isn’t right!
– Hayır! Bir şeyler doğru değil!
My enemy’s invisible
– Düşmanım görünmez
I don’t know how to fight
– Nasıl dövüşeceğimi bilmiyorum
The trembling fear
– Titreyen korku
Is more than I can take
– Alabileceğimden daha fazlası
When I’m up against
– Karşı karşıya olduğumda
The echo in the mirror
– Aynadaki yankı
ECHO
– EKO
I’m gonna burn my house down
– Evimi yakacağım
Into an ugly black
– Çirkin bir siyahın içine
I’m gonna run away now
– Şimdi kaçacağım
And never look back
– Ve asla arkana bakma
I’m gonna burn my house down
– Evimi yakacağım
Into an ugly black
– Çirkin bir siyahın içine
I’m gonna run away now
– Şimdi kaçacağım
And never look back
– Ve asla arkana bakma
I’m gonna burn my house down
– Evimi yakacağım
Into an ugly black
– Çirkin bir siyahın içine
I’m gonna run away now
– Şimdi kaçacağım
And never look back
– Ve asla arkana bakma
I’m gonna burn my house down
– Evimi yakacağım
Into an ugly black
– Çirkin bir siyahın içine
I’m gonna run away now
– Şimdi kaçacağım
And never look back
– Ve asla arkana bakma
I’m gonna burn my house down
– Evimi yakacağım
And never look back
– Ve asla arkana bakma
And never look back
– Ve asla arkana bakma
And never look back
– Ve asla arkana bakma
What the hell’s going on?
– Neler oluyor?
Can someone tell me please
– Biri bana söyleyebilir mi lütfen
Why I’m switching faster than the channels on TV
– Neden TV’deki kanallardan daha hızlı değişiyorum
I’m black, then I’m white
– Ben siyahım sonra beyazım
No! Something isn’t right!
– Hayır! Bir şeyler doğru değil!
My enemy’s invisible
– Düşmanım görünmez
I don’t know how to fight
– Nasıl dövüşeceğimi bilmiyorum
What the hell’s going on?
– Neler oluyor?
Can someone tell me please
– Biri bana söyleyebilir mi lütfen
Why I’m switching faster than the channels on TV
– Neden TV’deki kanallardan daha hızlı değişiyorum
I’m black, then I’m white
– Ben siyahım sonra beyazım
No! Something isn’t right!
– Hayır! Bir şeyler doğru değil!
My enemy’s invisible
– Düşmanım görünmez
I don’t know how to fight
– Nasıl dövüşeceğimi bilmiyorum
The trembling fear
– Titreyen korku
Is more than I can take
– Alabileceğimden daha fazlası
When I’m up against
– Karşı olduğum zaman