Kategoriler
Ç Şarkı Sözleri Çevirileri

CJ SO COOL – Tired İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

I’m tired of the liars
– Yalancılardan bıktım
I’m tired of the games
– Oyunlardan bıktım
I’m tired of everything that don’t quite feel the same
– Tam olarak aynı hissetmeyen her şeyden bıktım
Girl, I got that fire but with me it ain’t the same
– Kızım, o ateşi aldım ama benimle aynı değil
Now I could make you famous, put you in a mansion
– Şimdi seni ünlü yapabilir, bir malikaneye koyabilirim.
The designer, the frames
– Tasarımcı, çerçeveler

Money ain’t a problem
– Para sorun değil
Money ain’t a thing
– Para bir şey değil
All my niggas popping
– Tüm zencilerim haşhaş
Impossible to stop us from doing our thing
– İşimizi yapmamızı engellemek imkansız.
I’m tired of the talkers
– Konuşmacılardan bıktım.
I’m tired of the fakes
– Sahtecilikten bıktım.
I’m tired of anyone who thinks they all mean the same
– Hepsinin aynı anlama geldiğini düşünen herkesten bıktım.
I be popping bottles
– Şişeleri patlatıyorum
Sparkles and champange
– Parıldıyor ve champange
VIP my section, Royalty looking sexy
– VIP bölümüm, Kraliyet seksi görünüyor
You know that be my bae
– Biliyorsun bu benim bae olmak

I’m tired of the liars
– Yalancılardan bıktım
I’m tired of the games
– Oyunlardan bıktım
I’m tired of everything that don’t quite feel the same
– Tam olarak aynı hissetmeyen her şeyden bıktım
Girl, I got that fire but with me it ain’t the same
– Kızım, o ateşi aldım ama benimle aynı değil
Now I could make you famous, put you in a mansion
– Şimdi seni ünlü yapabilir, bir malikaneye koyabilirim.
The designer, the frames
– Tasarımcı, çerçeveler

(Yeah, yeah)
– (Evet, Evet)
I could get you right
– Seni doğru anlayabilirim.
I could put you on a flight
– Seni uçağa bindirebilirim.
We could roll the dice, maybe you could spend the night
– Zar atabiliriz, belki geceyi sen geçirirsin.
“SCE” for life, I be sharper than a knife
– Hayat için “SCE”, bir bıçaktan daha keskin olurum
Chicken with the rice, [?] with the loud pipes
– Pilavlı tavuk, [?] yüksek sesle borularla
Prezzi with the ice diamond, shine without a light
– Buz elmas ile Prezzi, bir ışık olmadan parlaklık
I got a question
– Bir sorum var
How is you popping but don’t got a section?
– Nasılsın ama bir bölümün yok mu?
Look at the blessing
– Nimete bak
The way that I am winning, you know I ain’t stressing
– Kazandığım yol, biliyorsun, stres yapmıyorum.
I’m just finessing, riding the b like I’m riding a jetski
– Ben sadece bir jetski biniyorum gibi b sürme, finessing ediyorum
I flip it x3, I whip it x3
– Çeviriyorum x3, kırbaçlıyorum x3
Speeding [?], I got a ticket
– Hız [?Bir bilet aldım
Catch a flight and I’m right in your city
– Bir uçuş yakala ve ben senin şehrindeyim
She crying she all in her feelings
– O crying o tüm içinde ona feelings
I had it up to the ceiling
– Ben tavana kadar vardı
We can’t be acting like children
– Çocuk gibi davranamayız.

I’m tired of the liars
– Yalancılardan bıktım
I’m tired of the games
– Oyunlardan bıktım
I’m tired of everything that don’t quite feel the same
– Tam olarak aynı hissetmeyen her şeyden bıktım
Girl, I got that fire but with me it ain’t the same
– Kızım, o ateşi aldım ama benimle aynı değil
Now I could make you famous, put you in a mansion
– Şimdi seni ünlü yapabilir, bir malikaneye koyabilirim.
The designer, the frames
– Tasarımcı, çerçeveler
I’m tired of the liars
– Yalancılardan bıktım
I’m tired of the games
– Oyunlardan bıktım
I’m tired of everything that don’t quite feel the same
– Tam olarak aynı hissetmeyen her şeyden bıktım
Girl, I got that fire but with me it ain’t the same
– Kızım, o ateşi aldım ama benimle aynı değil
Now I could make you famous, put you in a mansion
– Şimdi seni ünlü yapabilir, bir malikaneye koyabilirim.
The designer, the frames
– Tasarımcı, çerçeveler
I’m tired of the liars
– Yalancılardan bıktım
I’m tired of the games
– Oyunlardan bıktım

Oh lord
– Oh Tanrım
Oh (nah,nah,nah)
– Oh (hayır, hayır, hayır)
Oh lord
– Oh Tanrım
Oh (nah,nah,nah)
– Oh (hayır, hayır, hayır)
O lord
– Ya Rab