Kategoriler
Ç Şarkı Sözleri Çevirileri

Charli XCX – Beg for You İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

You know I go insane every time you have to catch a flight (Ah, ah-ah-ah)
– Her uçağa yetişmek zorunda kaldığında delirdiğimi biliyorsun (Ah, ah-ah-ah)
Well, can I take you to the airport? Make out under the bathroom lights (Ah, ah-ah-ah)
– Seni havaalanına götürebilir miyim? Banyo ışıklarının altında öpüşün (Ah, ah-ah-ah)
Put your lips on my lips
– Dudaklarını dudaklarıma koy
I’ll remember your kiss on the nights when I miss you
– Seni özlediğim gecelerde öpücüğünü hatırlayacağım.
Something I can’t forget when I’m restless in bed
– Yatakta huzursuzken unutamayacağım bir şey
Yeah, you got me obsessed
– Evet, beni takıntı haline getirdin.

Oh, don’t you leave me this way
– Oh, beni bu halde bırakma
Won’t you wait another hour or two?
– Bir iki saat daha beklemeyecek misin?
You know I need you to stay
– Kalmana ihtiyacım olduğunu biliyorsun.
Don’t make me beg for you ’cause I’ll beg for you
– Beni senin için yalvarmaya zorlama çünkü senin için yalvaracağım.

Yeah, yeah, yeah, uh, yeah
– Evet, Evet, Evet, Evet
Beg for you, beg for you (Yeah)
– Senin için yalvarıyorum, senin için yalvarıyorum (Evet)
Beg for you, beg for you, mmm (Yeah)
– Senin için yalvarıyorum, senin için yalvarıyorum, mmm (Evet)
Beg for you, beg for you (Yeah)
– Senin için yalvarıyorum, senin için yalvarıyorum (Evet)
So don’t you leave me this way (Uh, yeah)
– Yani beni bu şekilde bırakma (Uh, evet)

You’re like an ocean breeze, coming and going just as you please (Ah, ah-ah-ah)
– Bir okyanus esintisi gibisin, istediğin gibi gelip gidiyorsun (Ah, ah-ah-ah)
Separated by a degree
– Bir derece ile ayrılmış
Hesitate, gonna lose you, so far out of reach
– Tereddüt et, seni kaybedeceğim, ulaşılamayacak kadar uzak
(Ah, ah-ah-ah)
– (Ah, ah-ah-ah)
Oh, put your lips on my lips
– Dudaklarını dudaklarıma sok.
I’ll remember your kiss on the nights when I miss you
– Seni özlediğim gecelerde öpücüğünü hatırlayacağım.
Something I can’t forget when I’m restless in bed
– Yatakta huzursuzken unutamayacağım bir şey
Yeah, you got me obsessing now
– Evet, şimdi beni takıntı haline getirdin.

Oh, don’t you leave me this way
– Oh, beni bu halde bırakma
Won’t you wait another hour or two?
– Bir iki saat daha beklemeyecek misin?
You know I need you to stay
– Kalmana ihtiyacım olduğunu biliyorsun.
Don’t make me beg for you ’cause I’ll beg for you
– Beni senin için yalvarmaya zorlama çünkü senin için yalvaracağım.
My heart is aching, my breath you’ve taken
– Kalbim ağrıyor, aldığın nefesim
Oh, babe, I just want a taste
– Bebeğim, sadece tadına bakmak istiyorum.
Don’t you leave me this way
– Beni böyle bırakma
Don’t make me beg for you
– Beni senin için yalvarmaya zorlama.

Don’t leave me, don’t leave me this way
– Beni bırakma, beni bu şekilde bırakma
This way, this way
– Bu taraftan, bu taraftan
Don’t leave me, don’t leave me this way
– Beni bırakma, beni bu şekilde bırakma
This way, this way
– Bu taraftan, bu taraftan
Don’t leave me, don’t leave me this way (Don’t you leave me)
– Beni bırakma, beni bu şekilde bırakma (Beni bırakma)
This way (Don’t you leave me this way), this way (Don’t you leave me)
– Bu taraftan (Beni böyle bırakma), bu taraftan (Beni böyle bırakma)
Don’t leave me, don’t leave me this way (Don’t you leave me)
– Beni bırakma, beni bu şekilde bırakma (Beni bırakma)
This way (Don’t you leave me this way), this way (Don’t you leave me) (Yeah)
– Bu taraftan (Beni bu şekilde bırakma), bu taraftan (Beni bırakma) (Evet)
Don’t you leave me
– Beni bırakma

Yeah, yeah, yeah, yeah
– Evet, evet, evet, evet