Well since the last song I’ve had time to think it over
– Son şarkıdan beri bunu düşünmek için zamanım oldu.
A lot of tears, a lot a beer, a lot of wine
– Bir sürü gözyaşı, bir sürü bira, bir sürü şarap
I spent so much time believing that that midnight stopped ringing
– Gece yarısı sustu inanan o kadar çok vakit geçirdim
But he’d leave the room and answer every time
– Ama odadan çıkıp her seferinde cevap verirdi.
Well it didn’t seem so easy with that broken glass in pieces
– O kırık cam parçalarken o kadar kolay görünmüyordu.
And you holding me and saying you were wrong
– Bana sarılıp yanıldığını söylüyorsun.
Well I’m tired of second chances, and these sad ass circumstances
– İkinci şanslardan ve bu üzücü durumlardan bıktım.
He’s your problem good luck keeping him home
– O senin sorunun onu evde tutmakta iyi şanslar
Oh Jolene, you can have him cause he don’t mean much to me
– Jolene, onu alabilirsin çünkü benim için pek bir anlamı yok.
Well I brought so much, two rivers turned the seas
– O kadar çok şey getirdim ki, iki nehir denizleri çevirdi
Oh Jolene, when you think that he’s in love surely leave
– Oh Jolene, aşık olduğunu düşündüğün zaman mutlaka git
Like he did me
– Bana yaptığı gibi
You can have him Jolene
– Ona sahip olabilirsin Jolene.
Well i fixed my crowns and leaning and those wedding bells stopped ringing
– Taçlarımı tamir ettim ve eğildim ve o düğün zilleri çalmayı bıraktı
I took my keys and threw him out his door
– Anahtarlarımı alıp onu kapısından attım.
Well I found a man who loves me and he’ll give me all i need
– Beni seven bir adam buldum ve bana ihtiyacım olan her şeyi verecek.
What a woman could ask for anymore
– Bir kadın artık ne isteyebilir ki?
Oh Jolene, you can have him cause he don’t mean much to me
– Jolene, onu alabilirsin çünkü benim için pek bir anlamı yok.
Well I brought so much, two rivers turned the seas
– O kadar çok şey getirdim ki, iki nehir denizleri çevirdi
Oh Jolene, when you think that he’s in love surely leave
– Oh Jolene, aşık olduğunu düşündüğün zaman mutlaka git
Like he did me
– Bana yaptığı gibi
You can have him Jolene
– Ona sahip olabilirsin Jolene.
Oh Jolene, you can have him cause he don’t mean much to me
– Jolene, onu alabilirsin çünkü benim için pek bir anlamı yok.
Well I brought so much, two rivers turned the seas
– O kadar çok şey getirdim ki, iki nehir denizleri çevirdi
Oh Jolene, when you think that he’s in love surely leave
– Oh Jolene, aşık olduğunu düşündüğün zaman mutlaka git
Like he did me
– Bana yaptığı gibi
You can have him Jolene
– Ona sahip olabilirsin Jolene.
You can have him Jolene
– Ona sahip olabilirsin Jolene.
You can have him Jolene
– Ona sahip olabilirsin Jolene.
[Outro]
– [çıkış]
Kategoriler