Maybe I’ll just be fucked up forever
– Belki de sonsuza dek mahvolacağım.
Should have figured myself out by now
– Şimdiye kadar kendimi anlamalıydım.
And I don’t want to tear myself open, no
– Ve kendimi parçalamak istemiyorum, hayır
But it’s hard to care when you bleed out
– Ama kan kaybından ölmen umurumda değil.
So won’t you break me down, break me down
– Beni yıkmayacak mısın, yıkmayacak mısın
Make me get better
– İyileşmemi sağla.
I confess I’m a mess, some kind of error
– Hata bir pislik olduğumu İTİRAF EDİYORUM
Well maybe I was destined to disappear
– Belki de kaderimde kaybolmak vardı.
We’re just a room full of strangers
– Biz sadece yabancılarla dolu bir odayız.
Looking for something to save us
– Bizi kurtaracak bir şey mi arıyorsunuz?
Alone together, we’re dying to live and we’re living to die
– Birlikte yalnız, yaşamak için ölüyoruz ve ölmek için yaşıyoruz
Dying to live, living to die
– Yaşamak için ölmek, ölmek için yaşamak
We’re just a room full of strangers
– Biz sadece yabancılarla dolu bir odayız.
Well I guess my guardian angel missed the memo
– Sanırım koruyucu meleğim notu kaçırdı.
‘Cause we’re walking on razors again
– Çünkü yine jilet üstünde yürüyoruz.
And we swore to God we’d never let this happen, no
– Ve bunun olmasına asla izin vermeyeceğimize yemin ettik, hayır
We’ve dragged ourselves through hell and we’ll be damned if we go back
– Kendimizi cehenneme sürükledik ve geri dönersek lanetleneceğiz.
Break me down, break me down, make me get better
– Yıkıl beni, yıkıl beni, iyileşmemi sağla
I confess that I’m a mess, some kind of error
– Berbat olduğumu itiraf ediyorum, bir çeşit hata.
Well maybe I was destined to disappear
– Belki de kaderimde kaybolmak vardı.
We’re just a room full of strangers
– Biz sadece yabancılarla dolu bir odayız.
Looking for something to save us
– Bizi kurtaracak bir şey mi arıyorsunuz?
Alone together, we’re dying to live and we’re living to die
– Birlikte yalnız, yaşamak için ölüyoruz ve ölmek için yaşıyoruz
Dying to live, living to die
– Yaşamak için ölmek, ölmek için yaşamak
It never stops, can’t erase this
– Asla durmaz, bunu silemez
So cross out my eyes, tear the pages
– O yüzden gözlerimi ayır, sayfaları yırt
‘Cause you and I we’re just dying to live and we’re living to die
– Çünkü sen ve ben sadece yaşamak için ölüyoruz ve ölmek için yaşıyoruz
Dying to live, living to die
– Yaşamak için ölmek, ölmek için yaşamak
It never stops, it don’t
– Hiç durmuyor, değil mi
Where did we go?
– Nereye mi gittik?
We’re all alone, all alone
– Yapayalnızız, yapayalnızız
No place like home
– Ev gibisi yok
Take us back to yesterday
– Bizi düne geri götür
S.O.S
– S.O.S
Save us from ourselves
– Bizi kendimizden kurtar
We’re just a room full of strangers
– Biz sadece yabancılarla dolu bir odayız.
Looking for something to save us
– Bizi kurtaracak bir şey mi arıyorsunuz?
Alone together, we’re dying to live and we’re living to die
– Birlikte yalnız, yaşamak için ölüyoruz ve ölmek için yaşıyoruz
Dying to live, living to die
– Yaşamak için ölmek, ölmek için yaşamak
It never stops, can’t erase this
– Asla durmaz, bunu silemez
So cross out my eyes, tear the pages
– O yüzden gözlerimi ayır, sayfaları yırt
‘Cause you and I we’re just dying to live and we’re living to die
– Çünkü sen ve ben sadece yaşamak için ölüyoruz ve ölmek için yaşıyoruz
Dying to live, living to die
– Yaşamak için ölmek, ölmek için yaşamak
We’re just a room
– Sadece bir oda ediyoruz
We’re just a room
– Sadece bir oda ediyoruz
We’re just a room full of strangers
– Biz sadece yabancılarla dolu bir odayız.
Strangers
– Yabancılar
Kategoriler