Kategoriler
B Şarkı Sözleri Çevirileri

BLANCO (ITA) – Blu Celeste İtalyanca Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

Firmato Blanchito
– İmzalı Blanchito
Quando
– Ne zaman

Quando il cielo si fa blu, penso solo a te
– Gökyüzü maviye döndüğünde, sadece seni düşünüyorum.
Chissà come stai lassù ogni notte
– Her gece orada nasıl olduğunu kim bilebilir
È blu celeste, è blu celeste
– Gök mavisi, gök mavisi
È blu celeste
– Gök mavisi

Il cielo è blu come il tuo nome
– Gökyüzü senin adın gibi mavi
Blu come l’inchiostro di ‘sta penna
– Bu kalemin mürekkebi kadar mavi
Che scrive parole senza pensarle
– Kim onları düşünmeden kelimeler yazar
E io non posso starne senza
– Ve onsuz olamam
Ho la ragione che rallenta
– Yavaşlama sebebim var.
Ogni mio senso di colpa
– Tüm suçum
E non c’è un mostro che la tolga da me-e-e
– Ve onu benden alan hiçbir canavar yok-ve-ve
E mi metterò al riparo mentre imparo ad accettarlo
– Ve bunu kabullenmeyi öğrenirken siper alacağım
Che se il tempo l’ha già fatto, ora sei un mio ricordo
– Eğer zaman bunu çoktan yaptıysa, şimdi sen benim bir anımsın
Un mio ricordo immaginario del fratello che vorrei
– İstediğim kardeş hakkındaki hayali anım
Nato nel mese d’Aquario, sarei il pesce e tu lo squalo
– Kova ayında doğdum, ben balık olurdum, sen de köpekbalığı.
Oh, oh, oh, oh-oh
– Oh, oh, oh, oh-oh
Siamo grandi per sognare, tu saresti maggiorenne
– Rüya harika bir durumdayız, yaş olurdun
Io ormai sono un sedicenne, vado per i diciassette
– Şimdi on altı yaşındayım, on yedi yaşındayım
Festeggerò da solo un altro compleanno di merda
– Boktan bir doğum gününü daha tek başıma kutlayacağım.

Quando il cielo si fa blu, penso solo a te
– Gökyüzü maviye döndüğünde, sadece seni düşünüyorum.
Chissà come stai lassù ogni notte
– Her gece orada nasıl olduğunu kim bilebilir
È blu celeste, è blu celeste
– Gök mavisi, gök mavisi
È blu celeste
– Gök mavisi
Quando il cielo si fa blu, penso solo a te
– Gökyüzü maviye döndüğünde, sadece seni düşünüyorum.
Chissà come stai lassù ogni notte
– Her gece orada nasıl olduğunu kim bilebilir
È blu celeste, è blu celeste
– Gök mavisi, gök mavisi
È blu celeste
– Gök mavisi

Avevo un peso dentro, un peso da leva’
– İçimde bir ağırlık vardı, bir kaldıraç ağırlığı’
Ci ho messo un pezzo a raccontarti sotto le luci di questa camera
– Bu odanın ışıkları altında sana söylemem biraz zaman aldı.
Tutto un disastro, doveva essere tutto perfetto
– Her şey bir felaket, her şey mükemmel olmalıydı
Tipo luci spente, vorrei scriverti al buio
– Işıklar kapalı gibi, karanlıkta sana yazmak istiyorum.
Tipo, na-na-na-na-na-na, luglio, tipo scriverti senza volerlo
– Mesela, na-na-na-na-na-na, Temmuz, sana istemeden yazmak gibi
Tipo, na-na-na-na-na, bisbiglio, tipo, na-na-na-na-na-na, buio
– Nazik, na-na-na-na-na, fısıltı, nazik, na-na-na-na-na, karanlık
Al buio, uh-ah
– Karanlıkta, uh-ah

Quando il cielo si fa blu, penso solo a te
– Gökyüzü maviye döndüğünde, sadece seni düşünüyorum.
Chissà come stai lassù ogni notte
– Her gece orada nasıl olduğunu kim bilebilir
È blu celeste, è blu celeste
– Gök mavisi, gök mavisi
È blu celeste (Perché a me?)
– Gök mavisi (neden ben?)
Quando il cielo si fa blu, penso solo a te
– Gökyüzü maviye döndüğünde, sadece seni düşünüyorum.
Chissà come stai lassù ogni notte
– Her gece orada nasıl olduğunu kim bilebilir
È blu celeste, è blu celeste
– Gök mavisi, gök mavisi
È blu celeste
– Gök mavisi