I try to get all up in your mind
– Hepsi zihninizde yakalamaya çalışırım
It stops at a crime that I wanna make you mine
– Seni benim yapmak istediğim bir suça son veriyor.
I try to get all up in your mind
– Hepsi zihninizde yakalamaya çalışırım
I’ll go and do the time if it means I’ll make you mine
– Eğer seni benim yapacağım anlamına geliyorsa, gidip zamanı ayarlayacağım.
My eyes, yeah, I really like your smile
– Gözlerim, evet, gülüşünü gerçekten seviyorum.
It stops the time, yeah, I’ll stay here for a while
– Zamanı durduruyor, evet, bir süre burada kalacağım.
You give me that real good feeling that I need
– Bana ihtiyacım olan o güzel duyguyu veriyorsun.
Be careful what you ask for ’cause I just might comply
– Ne istediğine dikkat et çünkü ben buna uyabilirim.
You need a real wild girl
– Gerçek vahşi bir kıza ihtiyacın var.
You need me, all your demons, it’s gon’ take a little work
– Bana ihtiyacın var, tüm şeytanlarına, biraz çalışmalısın.
It’s absurd, but I’m gon’ say those three words
– Saçma, ama şu üç kelimeyi söyleyeceğim.
Yes, I do, I think it’s true, I just know I love you (I’ll make you mine, mine, mine)
– Evet, biliyorum, bence bu doğru, sadece seni sevdiğimi biliyorum (seni benim, benim, benim yapacağım)
Tell mama that I’d do it for you
– Anneme senin için yapacağımı söyle.
The rider always want you, I’ll be groupie for you
– Binici her zaman seni istiyor, senin için hayran olacağım
It may hurt at first ’cause I’ma make you work
– İlk başta acıtabilir çünkü seni çalıştıracağım.
Put me first is what you need, I know you’re gonna love me (I’ll make you mine, mine, mine)
– Beni ilk sıraya koy ihtiyacın olan şey, beni seveceğini biliyorum (Seni benim, benim, benim yapacağım)
I try to get all up in your mind (All up in your mind)
– Kafanızda tüm kadar (kafanızda Hepsi)almaya çalışıyorum
Is my love a crime? ‘Cause I wanna make you mine (You’re mine, you’re mine)
– Aşkım suç mu? Çünkü seni benim yapmak istiyorum (Sen benimsin, sen benimsin)
I try to get all up in your mind (Yeah)
– Her şeyi aklına sokmaya çalışıyorum (Evet)
I’ll go and do the time if it means I’ll make you mine (Yeah)
– Seni benim yapacağım anlamına geliyorsa, gidip zamanı yapacağım (Evet)
My eyes, yeah, they really like your smile
– Gözlerim, evet, gülüşünü gerçekten seviyorlar.
It stops the time, yeah, I’ll stay here for a while
– Zamanı durduruyor, evet, bir süre burada kalacağım.
You give me that really good feeling that I need (I need it)
– Bana ihtiyacım olan o gerçekten iyi hissi veriyorsun (ihtiyacım var)
Why don’t you take the time to really notice me? (I’ll make you mine, mine, mine)
– Neden beni gerçekten fark etmek için zaman ayırmıyorsun? (Seni benim, benim, benim yapacağım)
You need a really wild one (You’re mine, you’re mine)
– Gerçekten vahşi birine ihtiyacın var (Sen benimsin, sen benimsin)
I knew that you can’t live without her
– Onsuz yaşayamayacağını biliyordum.
He know I’m a fucking problem
– Sorun olduğumu biliyor.
I knew that I could get it out of him (You’re mine, mine, mine)
– Onu ondan çıkarabileceğimi biliyordum (Sen benimsin, benimsin, benimsin)
I really love you (You know I love you)
– Seni gerçekten seviyorum (Seni sevdiğimi biliyorsun)
Tell mama do it for you (You’re mine, mine, mine)
– Anneme senin için yapmasını söyle (Sen benimsin, benimsin, benimsin)
My eyes behold you, this kitty always want you
– Gözlerim seni görüyor, bu kedi her zaman seni istiyor
I’m the only one for you (You’re mine, mine, mine)
– Senin için tek kişi benim (Sen benimsin, benimsin, benimsin)
I try to get all up in your mind (All up in your mind)
– Kafanızda tüm kadar (kafanızda Hepsi)almaya çalışıyorum
It stops at a crime and I’m gonna make you mine (You’re mine, you’re mine)
– Bir suçta durur ve seni benim yapacağım (Sen benimsin, sen benimsin)
I try to get all up in your mind (Yeah)
– Her şeyi aklına sokmaya çalışıyorum (Evet)
I’ll go and do the time if it means I’ll make you mine (Yeah)
– Seni benim yapacağım anlamına geliyorsa, gidip zamanı yapacağım (Evet)
My eyes, yeah, they really like your smile
– Gözlerim, evet, gülüşünü gerçekten seviyorlar.
It stops the time, yeah, I’ll stay here for a while
– Zamanı durduruyor, evet, bir süre burada kalacağım.
You give me that real good feeling that I need
– Bana ihtiyacım olan o güzel duyguyu veriyorsun.
Why don’t you take the time to really notice me? (I love it)
– Neden beni gerçekten fark etmek için zaman ayırmıyorsun? (Bunu seviyorum)
I try to get all up in your mind
– Hepsi zihninizde yakalamaya çalışırım
It stops at a crime and I’m gonna make you mine
– Orada durur ve ben benim olacaksın
I try to get all up in your mind
– Hepsi zihninizde yakalamaya çalışırım
Be careful what you ask for ’cause I just might comply
– Ne istediğine dikkat et çünkü ben buna uyabilirim.
Kategoriler