Born into status, tell nobody that you never had it
– Durumu içine doğmuş, daha önce hiç olmadığı kimse söyle
Don’t tell nobody that you was abandoned
– Kimseye terk edildiğini söyleme.
I’m the only one that know about your tragedy
– Senin trajedini bilen tek kişi benim.
I can’t feel sorry when you lost random
– Random’ı kaybettiğinde üzülemem.
I can’t feel sorry, you’re a lost ransom
– Üzgünüm, sen kayıp bir fidyesin.
Drown yourself in expensive fabrics
– Kendinizi pahalı kumaşlara boğun
I think you picked up a lot of bad habits
– Bence çok kötü alışkanlıklar edindin.
Just appreciate yourself
– Sadece kendini takdir et
Won’t you think about you and I?
– Sen ve beni düşünmeyecek misin?
Just grab my hand and look me in the eye
– Elimi tut ve gözlerimin içine bak
But this ain’t something you should decide
– Ama bu senin karar vermen gereken bir şey değil.
This ain’t something that you should decide
– Bu senin karar vermen gereken bir şey değil.
Won’t you think about you and I?
– Sen ve beni düşünmeyecek misin?
Just grab my hand and look me in the eye
– Elimi tut ve gözlerimin içine bak
But this ain’t something you should decide
– Ama bu senin karar vermen gereken bir şey değil.
This ain’t something that you should decide
– Bu senin karar vermen gereken bir şey değil.
Born into status, tell nobody that you never had it
– Durumu içine doğmuş, daha önce hiç olmadığı kimse söyle
Don’t tell nobody that you was abandoned
– Kimseye terk edildiğini söyleme.
I’m the only one that know about your tragedy
– Senin trajedini bilen tek kişi benim.
I can’t feel sorry ’cause your trust random
– Güveniniz gelişigüzel olduğu için üzülemem.
I can’t feel sorry, you’re a lost ransom
– Üzgünüm, sen kayıp bir fidyesin.
Drown yourself in expensive fabrics
– Kendinizi pahalı kumaşlara boğun
I think you picked up a lot of bad habits
– Bence çok kötü alışkanlıklar edindin.
Just appreciate yourself
– Sadece kendini takdir et
Won’t you think about you and I?
– Sen ve beni düşünmeyecek misin?
Just grab my hand and look me in the eye
– Elimi tut ve gözlerimin içine bak
But this ain’t something you should decide
– Ama bu senin karar vermen gereken bir şey değil.
This ain’t something that you should decide
– Bu senin karar vermen gereken bir şey değil.
Won’t you think about you and I?
– Sen ve beni düşünmeyecek misin?
Just grab my hand and look me in the eye
– Elimi tut ve gözlerimin içine bak
But this ain’t something you should decide
– Ama bu senin karar vermen gereken bir şey değil.
This ain’t something that you should decide
– Bu senin karar vermen gereken bir şey değil.
My mama mad at me, I know I fucked up big
– Annem bana kızdı, biliyorum büyük çuvalladım.
My girl mad at me, I know I fucked up big
– Kızım bana kızdı, büyük çuvalladığımı biliyorum.
What’s love? I guess I’ll never understand
– Aşk nedir? Sanırım asla anlayamayacağım.
Every time I say sorry, I do that shit again
– Ne zaman özür dilesem, o boku tekrar yaparım.
Check, check, check, I made a promise
– Çek, çek, çek, söz verdim
That I would never leave you stressed, I would be honest
– Seni asla stresli bırakmayacağımı, dürüst olacağımı
I should have never sent that text, I will be honest
– O mesajı hiç göndermemeliydim, dürüst olacağım.
I’m sorry for the things I said, I will be honest
– Söylediğim şeyler için özür dilerim, dürüst olacağım.
Won’t you think about you and I?
– Sen ve beni düşünmeyecek misin?
Just grab my hand and look me in the eye
– Elimi tut ve gözlerimin içine bak
But this ain’t something you should decide
– Ama bu senin karar vermen gereken bir şey değil.
This ain’t something that you should decide
– Bu senin karar vermen gereken bir şey değil.
Won’t you think about you and I?
– Sen ve beni düşünmeyecek misin?
Just grab my hand and look me in the eye
– Elimi tut ve gözlerimin içine bak
But this ain’t something you should decide
– Ama bu senin karar vermen gereken bir şey değil.
This ain’t something that you should decide
– Bu senin karar vermen gereken bir şey değil.
Kategoriler