When you’re around I don’t know what to do
– Sen etrafındayken ne yapacağımı bilmiyorum
I do not think that I can wait
– Bekleyebileceğimi sanmıyorum
To go over and to talk to you
– Oraya gitmek ve seninle konuşmak için
I do not know what I should say
– Ne söylemem gerektiğini bilmiyorum
And I walk out in silence
– Ve sessizce dışarı çıkıyorum
That’s when i start to realize
– İşte o zaman anlamaya başladım
What you bring to my life
– Hayatıma ne getirdin
Damn this guy can make me cry
– Lanet olsun bu adam beni ağlatabilir
It’s so contagious
– Çok bulaşıcı
I cannot get it out of my mind
– Aklımdan çıkaramıyorum
It’s so outrageous
– Bu çok çirkin
You make me feel so high
– Beni çok yüksek hissettiriyorsun
They all say that you’re no good for me
– Hepsi benim için iyi olmadığını söylüyor
But I’m too close to turn around
– Ama geri dönmek için çok yakınım
I’ll show them they don’t know anything
– Onlara hiçbir şey bilmediklerini göstereceğim
I think I’ve got you figured out
– Sanırım seni çözdüm
So I walk out in silence
– Bu yüzden sessizce dışarı çıkıyorum
That’s when i start to realize
– İşte o zaman anlamaya başladım
What you bring to my life
– Hayatıma ne getirdin
Damn this guy can make me smile
– Lanet olsun bu adam beni gülümsetebilir
I’ll give you everything
– Sana her şeyi vereceğim
I’ll treat you right
– Sana doğru davranacağım
If you just give me a chance
– Bana bir şans verirsen
I can prove I’m right
– Haklı olduğumu kanıtlayabilirim