You stripped your love down to the wire
– Aşkını aşağıdaki telin üzerine boşalttın
Fire shining cold alone outside
– Ateş tek başına dışarıda utangaç ve soğuktu
You stripped it right down to the wire
– Tam da aşağıdaki tele boşalttın
But I see you behind those tired eyes
– Ama o yorgun gözlerin ardında seni görebiliyordum
Now as you wade through shadows that live in your heart
– Şimdi kalbinde yaşayan gölgeleri zorla çıkartarak
You’ll find the light that leads on
– Sana evi gösteren ışığı bulacaksın
‘Cause I see you for you and your beautiful stars
– Çünkü seni sen olarak ve güzel yaralarınla görüyorum
So take my hand, don’t let go
– Bu yüzden elimi tut, bırakma
‘Cause it’s not too late, it’s not too late
– Çünkü çok geç değil, çok geç değil
I, I see the hope in your heart
– Kalbindeki umudu görüyorum
And sometimes you lose it, sometimes you’re shooting
– Bazen kaybediyorsun ve bazen de fırlatıyorsun
Broken arrows in the dark
– Karanlıktaki kırılmış okları
But I, I see the hope in your heart
– Ama ben, kalbindeki umudu görüyorum
I’ve seen the darkness in the light
– Işığın içindeki karanlığı gördüm
The kind of blue that leaves you lost and blind
– Seni kaybolmuş ve kör bırakan türde bir mavi
The only thing that’s black and white
– Siyah ve beyazda olan şey ise
Is that you don’t have to walk alone this time
– Bu sefer yalnız yürümek zorunda olmadığın
We have to tear down walls that live in your heart
– Kalbinde yaşayan o duvarları yıkmamız gerek
To find someone you call home
– Evim diyebileceğin birini bulman için
Now you see me for me and my beautiful scars
– Şimdi beni ben olarak ve güzel yaralarımla görüyorsun
So take my hand, don’t let go
– Bu yüzden elimi tut, bırakma
‘Cause it’s not too late, it’s not too late
– Çünkü çok geç değil, çok geç değil
I, I see the hope in your heart
– Kalbindeki umudu görüyorum
And sometimes you lose it, sometimes you’re shooting
– Bazen kaybediyorsun ve bazen de fırlatıyorsun
Broken arrows in the dark
– Karanlıktaki kırılmış okları
But I see the hope in your heart
– Ama ben, kalbindeki umudu görüyorum
It’s not too late, it’s not too late
– Çok geç değil, çok geç değil
I see the hope in your heart
– Kalbindeki umudu görüyorum
Sometimes you’re losing, sometimes shooting
– Bazen kaybediyor, bazen fırlatıyor
Broken arrows in the dark
– Karanlıktaki kırılmış okları
Kategoriler