So when you gaze at planet earth from outer space
– Yani uzay gezegenine uzaydan baktığınızda
Does it wipe that stupid look off of your face?
– O aptal bakışını suratından siliyor mu?
I saw this aura over the battleground states
– Savaş meydanında bu aurayı gördüm
I lost the money, lost the keys
– Para kaybettim, anahtarları kay
But I’m still handcuffed to the briefcase
– Ama hala evrak çantasına kelepçelendim
And I never thought
– Ve asla düşünmedim
Not in a million years
– Bir milyon yılda değil
That I’d meet so many lovers
– O kadar çok sevgili tanışacağım
Can I please have my money back?
– Lütfen paramı geri alabilir miyim?
My virtual reality mask is stuck on ‘Parliament Brawl
– Sanal gerçeklik maskem, ‘Parlamento Brawl’ üzerine sıkıştı
Emergency battery pack just in time
– Acil batarya paketi tam zamanında
For my weekly chat with God on video call
– Video görüşmesinde Tanrı ile haftalık sohbetim için
Breaking news: they take the truth and make it fluid
– Son dakika haberleri: gerçeği aldılar ve akıcı hale getirdiler
The trainer’s explanation was accepted by the steward
– Eğitmenin açıklaması Steward tarafından kabul edildi
A montage of the latest ancient ruins
– Son antik kalıntıların bir montajı
Soundtracked by a chorus of “you don’t know what you’re doin'”
– Bir koroyla seslendirilmiş, ne yaptığınızı bilmiyorsunuz
And I never thought
– Ve asla düşünmedim
Not in a million years
– Bir milyon yılda değil
That I’d meet so many lovers
– O kadar çok sevgili tanışacağım
And all of my most muscular regrets
– Ve en kaslı pişmanlıkların hepsi
Explode behind my eyes like American sports
– Amerikan sporları gibi gözlerimin arkasını söndür
Oh, and I never thought
– Ah, ve hiç düşünmedim
Not in a million years
– Bir milyon yılda değil
That I’d meet so many lovers
– O kadar çok sevgili tanışacağım