JUMPA, make it jump!
– JUMPA, zıpla!
Platz für vier, aber wir sitzen zu fünft dadrin
– Dört kişilik yer var ama beş kişilik yerimiz var.
Nur weil einer fährt, heißt das nicht, dass alle nüchtern sind
– Birinin araba kullanması herkesin ayık olduğu anlamına gelmez.
Das Lächeln im Gesicht heißt noch lang nicht, dass wir glücklich sind
– Yüzündeki gülümseme, mutlu olduğumuz anlamına gelmez
Flieg’ in ein andres Land, Badewanne voll Schnaps
– Başka bir ülkeye uç, içki dolu küvet
Mit Bitches, die sich für gar nix schäm’n
– Hiçbir şeyden utanmayan Orospular
In Mannheim siehst du mich brav Kaffee trinken am Hafen
– Mannheim’da beni limanda kahve içerken görürsün
Ich ficke nicht da, wo ich mich schlafen leg’
– Uyuduğum yerde sikişmem
Zehn Doppelzimmer für die Jungs, das wird nicht günstig
– Çocuklar için On Çift kişilik oda, ucuz olmayacak
Tatsächlich reden deutsche Rapper mir von Blitzlicht
– Alman rapçiler flaş ışığı hakkında konuşuyor
A-Prominenz in meiner Suite, die Fenster blickdicht
– A-Süitimde ünlü, pencereler opak
Sie hören meine Lieder, doch es stört mich, wenn sie mitsing’n
– Şarkılarımı dinliyorlar ama şarkı söylemeleri beni rahatsız ediyor.
Bet’ zu Gott, wenn das Geld uns verändert
– Tanrı’ya dua et, Eğer para bizi değiştirirse
Dann lass uns ein Leben lang arm
– Ömür boyu fakir olalım
Richtung Sternhimmeldach
– Yıldız Gökyüzüne Doğru
Fühlst du das auch?
– Sen de hissediyor musun?
Diese Kippen kratzen grade so wie damals, Bruder
– O Sigaralar tıpkı eskisi gibi kaşınıyor kardeşim.
Fühlst du das auch?
– Sen de hissediyor musun?
Die zweite Mische schießt direkt in deine Adern, Bruder
– İkinci karışım damarlarına doğru ateş ediyor kardeşim
Fühlst du das auch?
– Sen de hissediyor musun?
Auf dass es nie wieder wird, wie’s einmal war, Mann, Bruder
– Bir daha asla eskisi gibi olmayacak kardeşim.
Fühlst du das auch?
– Sen de hissediyor musun?
Fühlst du das auch? Ah
– Sen de hissediyor musun? Ah
Fast verlier’n, aber am Ende dann doch gewinn’n
– Kaybedersin ama sonunda kazanırsın
Leben heute so, als wenn wir gestern schon gestorben sind
– Bugün sanki dün ölmüşüz gibi yaşıyoruz
Mit Sonnenbrille von der Bühne in den Moshpit spring’n
– Güneş gözlüklü Sahne moshpit spring’n
Seit meinem letzten Deal will jeder in die Family
– Son Anlaşmamdan beri herkes aileye katılmak istiyor.
Doch wir küssen keine Herzen mehr, wir brechen sie
– Ama artık kalpleri öpmüyoruz, onları kırıyoruz
Mama packt mir Capri-Sonnen ein, bis ich zurück bin
– Ben dönene kadar annem bana Capri Güneşleri saracak.
Doch sie passen nicht mehr in den Kühlschrank von mei’m Rücksitz
– Ama artık mei’m’in arka Koltuğundaki buzdolabına uymuyorlar.
Wa-da-da-bang, wa-da-da-da-bang
– VA-VA-VA-VA-VA-VA-VA-VA-VA-VA-VA-VA-VA-VA
Du bist nicht mein Cousin und du bist nicht mein Kuzeng
– Sen benim kuzenim değilsin ve Kuzeng’im değilsin
Was bring’n dir hunderttausend Fans auf Instagram
– İnstagram’da yüz binlerce hayranınız var
Wenn von Hunderttausenden dich nur Hunderte erkenn’n?
– Ya yüz binlerce insan seni tanırsa?
Bet’ zu Gott, wenn das Geld uns verändert
– Tanrı’ya dua et, Eğer para bizi değiştirirse
Dann lass uns ein Leben lang arm
– Ömür boyu fakir olalım
Richtung Sternhimmeldach
– Yıldız Gökyüzüne Doğru
Fühlst du das auch?
– Sen de hissediyor musun?
Diese Kippen kratzen grade so wie damals, Bruder
– O Sigaralar tıpkı eskisi gibi kaşınıyor kardeşim.
Fühlst du das auch?
– Sen de hissediyor musun?
Die zweite Mische schießt direkt in deine Adern, Bruder
– İkinci karışım damarlarına doğru ateş ediyor kardeşim
Fühlst du das auch?
– Sen de hissediyor musun?
Auf dass es nie wieder wird, wie’s einmal war, Mann, Bruder
– Bir daha asla eskisi gibi olmayacak kardeşim.
Fühlst du das auch?
– Sen de hissediyor musun?
Fühlst du das auch? Ah
– Sen de hissediyor musun? Ah
Fühlst du das auch?
– Sen de hissediyor musun?
Fühlst du das auch?
– Sen de hissediyor musun?
Fühlst du das auch?
– Sen de hissediyor musun?
Fühlst du das auch?
– Sen de hissediyor musun?
Fühlst du das auch?
– Sen de hissediyor musun?
Kategoriler