What’s the trick? I wish I knew
– Hile ne ? Keşke bilseydim
I’m so done with thinking through all the things I could’ve been
– Olabileceğim şeyler üzerine düşünmeyi çoktan bıraktım
And I know you wonder too
– Ve biliyorum sen de merak ediyorsun
All it takes is that one look at you and I run right back to you
– Tek gereken sana bir bakış ve aynen sana geri koşarım
You crossed the line and it’s time to say F you
– Çizgiyi aştın ve sana s….. deme vakti geldi
What’s the point in saying that when you know how I’ll react?
– Nasıl tepki vereceğimi bilirken bunu söylemenin anlamı ne?
You think you can just take it back, but shit just don’t work like that
– Öylece geri alabileceğini düşünüyorsun ama işler böyle yürümüyor
You’re the drug that I’m addicted to, and I want you so bad
– Sen bağımlısı olduğum ilaçsın ve seni çok istiyorum
Guess I’m stuck with you, and that’s that
– Sanırım sana takılıp kaldım ve bu böyle
‘Cause when it all falls down, then whatever
– Çünkü her şey paramparça olduğunda ve sonra her neyse
When it don’t work out for the better
– İşler daha iyi gitmediğinde
If we just ain’t right, and it’s time to say goodbye
– Eğer biz doğru değilsek o zaman hoşçakal deme vakti gelmiştir
When it all falls down, when it all falls down
– Hepsi çökünce, hepsi çökünce
I’ll be fine, I’ll be fine
– Ben iyi olacağım, ben iyi olacağım
You’re the drug that I’m addicted to
– Sen bağımlısı olduğum ilaçsın
And I want you so bad, but I’ll be fine
– Ve seni çok istiyorum, ama iyi olacağım
Why we fight? I don’t know
– Neden kavga ediyoruz? Bilmiyorum
We say what hurts the most
– En çok acıtan şeyleri söylüyoruz
Oh, I tried staying cold, but you take it personal
– Soğuk durmaya çalıştım ama kişisel algıladın
All these firing shots and making grounder
– Tüm bu ateşleyiciler ve topraklamalar
It’s way too hard to cope, but I still can’t let you go
– Başa çıkmak çok zor ama seni bırakamıyorum
‘Cause when it all falls down, then whatever
– Çünkü her şey paramparça olduğunda ve sonra her neyse
When it don’t work out for the better
– İşler daha iyi gitmediğinde
If we just ain’t right, and it’s time to say goodbye
– Eğer biz doğru değilsek o zaman hoşçakal deme vakti gelmiştir
When it all falls down, when it all falls down
– Hepsi çökünce, hepsi çökünce
I’ll be fine, I’ll be fine
– Ben iyi olacağım, ben iyi olacağım
You’re the drug that I’m addicted to and I want you so bad
– Sen bağımlısı olduğum ilaçsın ve seni çok istiyorum
But I’ll be fine
– Ama iyi olacağım
I’ll be fine-ine-fine, fine-ine-ine
– İyi olurum yi-iyi,iyi-yi-yi
I’ll be fine-ine-fine, fine-ine-ine
– İyi olurum yi-iyi,iyi-yi-yi
I’ll be fine-ine-fine, fine-ine-ine
– İyi olurum yi-iyi,iyi-yi-yi
I’ll be fine-ine-fine, fine
– İyi olacağım, iyi, iyi
‘Cause when it all falls down, then whatever
– Çünkü her şey paramparça olduğunda ve sonra her neyse
(Then whatever, babe)
– (Öyleyse her neyse bebeğim)
When it don’t work out for the better (For the better)
– Daha iyiye gitmediğinde (iyiye)
If we just ain’t right, and it’s time to say goodbye
– Eğer biz doğru değilsek o zaman hoşçakal deme vakti gelmiştir
When it all falls down (When it all, when it all)
– Her şey parçalandığında (her şey, her şey)
When it all falls down (When it all falls down)
– Hepsi çökünce, hepsi çökünce
I’ll be fine (Fine, fine, fine), I’ll be fine (I’ll be fine)
– İyi olacağım (iyi iyi iyi) iyi olacağım (iyi iyi iyi)
You’re the drug that I’m addicted to and I want you so bad
– Sen bağımlısı olduğum ilaçsın ve seni çok istiyorum
But I’ll be fine (I’ll be fine), and that’s that
– Ama iyi olacağım (iyi olacağım) ve bu böyle