I’ve been lost inside a million eyes
– Bir milyon göz içinde kayboldum
They don’t see me, they don’t know what it’s like
– Beni görmüyorlar, bunun nasıl bir şey olduğunu bilmiyorlar.
Trading colours into black and white
– Renkleri siyah ve beyaza dönüştürmek
No one’s reading all the words that I write
– Yazdığım tüm kelimeleri kimse okumaz.
Low, feel the weight of the world in my bones
– Alçak, dünyanın ağırlığını kemiklerimde hisset
Try to swim but I’m sinking alone
– Yüzmeye çalış ama yalnız batıyorum.
Always falling in the deep unknown
– Her zaman derin bilinmeyene düşmek
Now I’m fighting with my hands up, hands up
– Şimdi ellerim Yukarı, eller Yukarı savaşıyorum
Feel the bullets from your head rush, head rush
– Kafanızdaki mermilerin acele ettiğini hissedin, kafa acele edin
I can see you but I can’t touch, can’t touch
– Seni görebiliyorum ama dokunamıyorum, dokunamıyorum
‘Cause I feel numb
– Çünkü uyuşmuş hissediyorum.
So infected with your bad blood, bad blood
– Yani kötü kan, kötü kan ile enfekte
Keep on running ’til it blows up, blows up
– ‘Til darbeler çalışmasını devam et, patlar
All I wanted was a real love
– Tek istediğim gerçek bir aşktı.
But I feel numb
– Ama uyuşmuş hissediyorum.
Silent voices to a distant crowd
– Uzak bir kalabalığa sessiz sesler
I’m still singing but there’s no one around
– Hala şarkı söylüyorum ama etrafta kimse yok.
I keep screaming ’til by lungs run out
– Ciğerlerim bitene kadar bağırmaya devam ediyorum.
But no one listens, no words coming out
– Ama kimse dinlemiyor, hiçbir kelime çıkmıyor
Low, feel the weight of the world in my bones
– Alçak, dünyanın ağırlığını kemiklerimde hisset
Try to swim but I’m sinking alone
– Yüzmeye çalış ama yalnız batıyorum.
Always falling in the deep unknown
– Her zaman derin bilinmeyene düşmek
Now I’m fighting with my hands up, hands up
– Şimdi ellerim Yukarı, eller Yukarı savaşıyorum
Feel the bullets from your head rush, head rush
– Kafanızdaki mermilerin acele ettiğini hissedin, kafa acele edin
I can see you but I can’t touch, can’t touch
– Seni görebiliyorum ama dokunamıyorum, dokunamıyorum
‘Cause I feel numb
– Çünkü uyuşmuş hissediyorum.
So infected with your bad blood, bad blood
– Yani kötü kan, kötü kan ile enfekte
Keep on running ’til it blows up, blows up
– ‘Til darbeler çalışmasını devam et, patlar
All I wanted was a real love
– Tek istediğim gerçek bir aşktı.
But I feel numb
– Ama uyuşmuş hissediyorum.
I feel numb, numb
– Uyuşmuş hissediyorum, uyuşmuş
(All I wanted was a real love)
– (Tek istediğim gerçek bir aşktı)
Numb
– Uyuşmuş
(But I feel numb)
– (Ama uyuşmuş hissediyorum)
I feel numb, numb
– Uyuşmuş hissediyorum, uyuşmuş
(All I wanted was a real love)
– (Tek istediğim gerçek bir aşktı)
Numb
– Uyuşmuş
(But I feel numb)
– (Ama uyuşmuş hissediyorum)
Low, feel the weight of the world in my bones
– Alçak, dünyanın ağırlığını kemiklerimde hisset
Try to swim but I’m sinking alone
– Yüzmeye çalış ama yalnız batıyorum.
Always falling in the deep unknown
– Her zaman derin bilinmeyene düşmek
Now I’m fighting with my hands up, hands up
– Şimdi ellerim Yukarı, eller Yukarı savaşıyorum
Feel the bullets from your head rush, head rush
– Kafanızdaki mermilerin acele ettiğini hissedin, kafa acele edin
I can see you but I can’t touch, can’t touch
– Seni görebiliyorum ama dokunamıyorum, dokunamıyorum
‘Cause I feel numb
– Çünkü uyuşmuş hissediyorum.
So infected with your bad blood, bad blood
– Yani kötü kan, kötü kan ile enfekte
Keep on running ’til it blows up, blows up
– ‘Til darbeler çalışmasını devam et, patlar
All I wanted was a real love
– Tek istediğim gerçek bir aşktı.
But I feel numb
– Ama uyuşmuş hissediyorum.
I feel numb, numb
– Uyuşmuş hissediyorum, uyuşmuş
(All I wanted was a real love)
– (Tek istediğim gerçek bir aşktı)
Numb
– Uyuşmuş
(But I feel numb)
– (Ama uyuşmuş hissediyorum)
I feel numb, numb
– Uyuşmuş hissediyorum, uyuşmuş
(All I wanted was a real love)
– (Tek istediğim gerçek bir aşktı)
(But I feel numb)
– (Ama uyuşmuş hissediyorum)
Kategoriler