Why do you lie to me?
– Neden bana yalan söylediniz mi?
Why would you lie to me?
– Neden bana yalan söyledin?
Why do you lie to me? Tell me
– Neden bana yalan söylediniz mi? Söyle bana
I’m in love with your hands tonight
– Bu gece ellerine aşığım.
Yeah, they give you this alibi
– Evet, sana bu mazereti veriyorlar.
I don’t know ’cause I’m lost in your eyes
– Bilmiyorum çünkü gözlerinde kayboldum.
I, hope my heart don’t break too much
– Umarım kalbim çok fazla kırılmaz.
When I wake from the ways you touch
– Dokunduğun yollardan uyandığımda
I’m so weak ’cause I can’t get enough
– Çok zayıfım çünkü yeterince alamıyorum.
You say that you love me
– Beni sevdiğini söylüyorsun
Oh, I never thought we’d be like that
– Böyle olacağımızı hiç düşünmemiştim.
I’ve been running in a thousand tracks
– Binlerce pistte koşuyorum.
You said that you love me
– O beni sevdiğini söyledin
So…
– Böyle…
Why do you lie to me?
– Neden bana yalan söylediniz mi?
Why do you lie to me?
– Neden bana yalan söylediniz mi?
Why do you lie to me?
– Neden bana yalan söylediniz mi?
Why do you lie to me?
– Neden bana yalan söylediniz mi?
Why do you lie to me?
– Neden bana yalan söylediniz mi?
Why do you lie to me?
– Neden bana yalan söylediniz mi?
Why do you lie to me?
– Neden bana yalan söylediniz mi?
Why do you lie to me? (You say that you love me)
– Neden bana yalan söylediniz mi? (Beni sevdiğini söylüyorsun)
(You say that you love me)
– (Beni sevdiğini söylüyorsun)
Why do you lie to me?
– Neden bana yalan söylediniz mi?
You said it was L-O-V-E
– L-O-V-E olduğunu söylemiştin.
Now we don’t even speak
– Şimdi konuşmuyoruz bile.
I know you didn’t need me
– Bana ihtiyacın olmadığını biliyorum.
What is all this about?
– Bütün bunlar ne hakkında?
I didn’t come for no clout
– Hiçbir şey için gelmedim.
I get mines and I’m out
– Mayın alıyorum ve çıkıyorum.
I’ll survive any drought, feelings are not allowed
– Herhangi bir kuraklıktan kurtulacağım, duygulara İzin Verilmiyor
I go all the way down, yeah
– Tüm yol aşağı gitmek istiyorum, Evet
We could go somewhere where we don’t get service
– Hizmet alamayacağımız bir yere gidebiliriz.
We can sit back and smoke weed all day shirtless
– Arkamıza yaslanıp bütün gün gömleksiz ot içebiliriz.
I keep on going in-out of your cervix
– İçeri rahim dışında tutuyorum-
That would be perfect
– Bu mükemmel olurdu
But I don’t think you’re worth it
– Ama buna değeceğini sanmıyorum.
You say that you love me
– Beni sevdiğini söylüyorsun
Oh, I never thought we’d be like that
– Böyle olacağımızı hiç düşünmemiştim.
I’ve been running in a thousand tracks
– Binlerce pistte koşuyorum.
You said that you loved me
– Beni sevdiğini söylemiştin
So…
– Böyle…
Why do you lie to me?
– Neden bana yalan söylediniz mi?
Why do you lie to me?
– Neden bana yalan söylediniz mi?
Why do you lie to me?
– Neden bana yalan söylediniz mi?
Why do you lie to me?
– Neden bana yalan söylediniz mi?
Why do you lie to me?
– Neden bana yalan söylediniz mi?
Why do you lie to me?
– Neden bana yalan söylediniz mi?
Why do you lie to me?
– Neden bana yalan söylediniz mi?
Why do you lie to me? (You say that you love me)
– Neden bana yalan söylediniz mi? (Beni sevdiğini söylüyorsun)
(Oh, I never thought we’d be like that)
– (Oh, böyle olacağımızı hiç düşünmemiştim)
I’ve been running in a thousand tracks
– Binlerce pistte koşuyorum.
You say that you love me
– Beni sevdiğini söylüyorsun
Why do you lie to me?
– Neden bana yalan söylediniz mi?
Kategoriler