Once upon time
– Evvel zaman içinde
A few mistakes ago
– Birkaç hata öncesinde
I was in your sights
– Gözlerinin önündeydim
You got me alone
– Beni yalnız buldun
You found me
– Beni buldun
You found me
– Beni buldun
You bound me
– Beni kısıtladın
I guess you didn’t care
– Sanırım pek umursamamıştın
And I guess I liked that
– Galibe ben de bundan hoşlanmıştım
And when I fell hard
– Ve ben sana yaklaştıkça
You took a step back
– Sen geriye doğru gittin
Without me, without me, without me
– Bensiz, bensiz, bensiz
And he’s long gone
– Ve o çoktan gitmişti
When he’s next to me
– Daha hemen yanımdayken
And I realize the blame is on me
– Sonra farkettim ki suç bendeydi
Cause I knew you were trouble when you walked in
– Çünkü daha içeri girer girmez biliyordum sen bir baş belasıydın
So shame on me now
– Bu yüzden, utanmalıyım kendimden
Flew me to places i’d never been
– Uçurdun beni, hiç bilmediğim yerlere
So you put me down oh
– Sonra beni yere bıraktın
I knew you were trouble when you walked in
– Daha içeri girer girmez biliyordum sen bir baş belasıydın
So shame on me now
– Bu yüzden, utanmalıyım kendimden
Flew me to places i’d never been
– Uçurdun beni, hiç bilmediğim yerlere
Now i’m lying on the cold hard ground
– Şimdi soğuk sert bir zemindeyim
Oh, oh, trouble, trouble, trouble
– oh,oh, başbelası,başbelası,başbelası
Oh, oh, trouble, trouble, trouble
– oh,oh, başbelası,başbelası,başbelası
No apologies
– Hiç özür dilemez
He’ll never see you cry
– Seni hiç ağlarken görmez
Pretend he doesn’t know
– Bilmiyormuş gibi yapar
That he’s the reason why
– Nedeninin kendisi olduğunu
You’re drowning, you’re drowning, you’re drowning
– Sende boğulursun, boğulursun, boğulursun
And I heard you moved on
– Duydum ki gitmişsin buralardan
From whispers on the street
– Duydum, sokaktaki söylendilerden
A new notch in your belt
– Kemerindeki yeni bir delik
Is all I’ll ever be
– Şimdi olabileceğim tek şey belki
And now I see, now I see, now I see
– Ve şimdi anlıyorum, şimdi anlıyorum, şimdi anlıyorum
He was long gone
– O çoktan gitmişti
When he met me
– Daha benimle tanıştığında
And I realize the joke is on me
– Ve farkettimki gülünecek olan benim
I knew you were trouble when you walked in
– Çünkü daha içeri girer girmez biliyordum sen bir baş belasıydın
So shame on me now
– Bu yüzden şimdi utanmalıyım ben
Flew me to places i’d never been
– Uçurdun beni, hiç bilmediğim yerlere
So you put me down oh
– Şimdi beni yere bıraktın
I knew you were trouble when you walked in
– içeri girer girmez biliyordum sen bir baş belasıydın
So shame on me now
– Şimdi utanmalıyım kendimden
Flew me to places i’d never been
– uçurdun beni hiç bilmediğim yerlere
Now i’m lying on the cold hard ground
– Şimdi soğuk, sert zemin üzerindeyim
Oh, oh, trouble, trouble, trouble
– oh,oh, başbelası,başbelası,başbelası
Oh, oh, trouble, trouble, trouble
– oh,oh, başbelası,başbelası,başbelası
When your sadest fear comes creeping in
– En üzücü korkun aklına geldiğinde
That you never loved me or her or anyone or anything
– Beni,onu yada hiçbir şeyi sevmediğin
Yeah
– Evet!
I knew you were trouble when you walked in
– Çünkü daha içeri girer girmez biliyordum sen bir baş belasıydın
So shame on me now
– Bu yüzden şimdi utanmalıyım ben
Flew me to places i’d never been
– Uçurdun beni, hiç bilmediğim yerlere
So you put me down oh
– Şimdi beni yere bıraktın
I knew you were trouble when you walked in
– içeri girer girmez biliyordum sen bir baş belasıydın
So shame on me now
– Şimdi utanmalıyım kendimden
Flew me to places i’d never been
– uçurdun beni hiç bilmediğim yerlere
Now i’m lying on the cold hard ground
– Şimdi soğuk, sert zemin üzerindeyim
Oh, oh, trouble, trouble, trouble
– oh,oh, başbelası,başbelası,başbelası
Oh, oh, trouble, trouble, trouble
– oh,oh, başbelası,başbelası,başbelası
I knew you were trouble when you walked in
– daha içeri girer girmez biliyordum sen bir baş belasıydın
Trouble, trouble, trouble
– başbelası,başbelası,başbelası
I knew you were trouble when you walked in
– daha içeri girer girmez biliyordum sen bir baş belasıydın
Trouble, trouble, trouble!
– başbelası, başbelası, başbelası