I look for you
– Seni arıyorum
Every day, every night
– Her gün,her gece
I close my eyes
– Gözlerimi kapadım
From the fear, from the light
– Korkudan ve ışıktan
As I wander down the avenue, so confused
– Caddenin aşağısında dolaşırken,kafam çok karışık
Guess I’ll try and force a smile
– Sanırım zorla gülümsemeye çalışacağım
Pink lemonade sippin’ on a Sunday
– Bir pazar günü pembe limonata yudumlarken
Couples holding hands on a runway
– Sevgililer yolda el ele tutuşuyorlar
They’re all posing in a picture frame
– Hepsi bir resim çerçevesi içinde poz veriyorlar
Whilst my world’s crashing down
– Benim dünyam çökerken
Solo shadow on a sidewalk
– Kaldırımdaki yalnız gölge
Just want somebody to die for
– Sadece uğruna öleceğim biri olsun istiyorum
Sunshine livin’ on a perfect day;
– Güneş mükemmel bir günde parlıyor
While my world’s crashing down
– Benim dünyam çökerken
I just want somebody to die for
– Sadece uğruna öleceğim biri olsun istiyorum
I long for yo
– Seni özlüyorum
Just a touch (Does that scare you?)
– Sadece bir dokunuş (Bu seni korkutur mu?)
Of your han
– Eline
You don’t leave my mind
– Aklımdan çıkmıyorsun
Lonely days, I’m feelin Like a fool for dreaming
– Yalnız günlerde hayal kurarken kendimi bir aptal gibi hissediyorum
As I wander down the avenue, so confused
– Caddenin aşağısında dolaşırken,kafam çok karışık
Guess I’ll try and force a smile
– Sanırım zorla gülümsemeye çalışacağım
Pink lemonade sippin’ on a Sunday
– Bir pazar günü pembe limonata yudumlarken
Couples holding hands on a runway
– Sevgililer yolda el ele tutuşuyorlar
They’re all posing in a picture frame
– Hepsi bir resim çerçevesi içinde poz veriyorlar
Whilst my world’s crashing down
– Benim dünyam çökerken
Solo shadow on a sidewalk
– Kaldırımdaki yalnız gölge
Just want somebody to die fo
– Sadece uğruna öleceğim biri olsun istiyorum
Sunshine livin’ on a perfect day
– Güneş mükemmel bir günde parlıyor
While my world’s crashing down
– Benim dünyam çökerken
I just want somebody to die for
– Sadece uğruna öleceğim biri olsun istiyorum
I just want somebody to die for (To die for)
– Sadece uğruna öleceğim birisi olsun istiyorum (uğruna öleceğim)
I just want somebody to die for
– Sadece uğruna öleceğim biri olsun istiyorum
(Does that scare you?)
– Bu seni korkutur mu?
(I don’t wanna be alone)
– (Yalnız olmak istemiyorum)
Pink lemonade sippin’ on a Sunday
– Bir pazar günü pembe limonata yudumlarken
Couples holding hands on a runway
– Sevgililer yolda el ele tutuşuyorlar
They’re all posing in a picture frame
– Hepsi bir resim çerçevesi içinde poz veriyorlar
Whilst my world’s crashing down
– Benim dünyam çökerken
Solo shadow on a sidewalk
– Kaldırımdaki yalnız gölge
Just want somebody to die for
– Sadece uğruna öleceğim biri olsun istiyorum
Sunshine livin’ on a perfect day
– Güneş mükemmel bir günde parlıyor
While my world’s crashing down
– Benim dünyam çökerken
I just want somebody to die for
– Sadece uğruna öleceğim biri olsun istiyorum