Kategoriler
G Şarkı Sözleri Çevirileri

Gerry O’Glacain – Ooh Ah Up The RA (SAM Song) İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

Well I have been a Provo now for fifteen years or more
– Eh, şimdi on beş yıl veya daha fazla bir süredir Provo oldum
Of armalites and mortar bombs I thought I knew the score
– Armalitlerden ve havan bombalarından skoru bildiğimi sanıyordum
Now we have a weapon we’ve never used before
– Artık daha önce hiç kullanmadığımız bir silahımız var.
The Brits are looking worried, and they’re going to worry more
– İngilizler endişeli görünüyor ve daha çok endişelenecekler.

Tiocfaidh ár lá, sing up the ‘RA (Ooh, ah, up the ‘RA! Ooh ah up the ‘RA!)
– Tiocfaidh ár lá, ‘ra’yı söyle (Ooh, ah, ra’yı söyle! Ooh, yukarı!)
SAM missiles in the sky…
– SAM füzeleri gökyüzünde…


Well I started out with petrol bombs and throwing bricks and stones
– Benzin bombaları ve tuğla ve taş atmakla başladım.
There were a hundred more lads like me I never was alone
– Benim gibi yüzlerce delikanlı daha vardı Asla yalnız değildim
Soon I learned that bricks and stones won’t drive the Brits away
– Yakında tuğlaların ve taşların İngilizleri kovmayacağını öğrendim.
It wasn’t very long before (who did I join?) I joined the IRA
– Çok uzun sürmedi (kime katıldım? Ira’ya katıldım


Then there came internment in the year of ’71
– Sonra 71 yılında tutuklama geldi.
The Brits thought we were beaten that we were on the run
– İngilizler dövüldüğümüzü ve kaçtığımızı sandılar.
On that early August morning they kicked in our back door
– Ağustos sabahının erken saatlerinde arka kapımızı tekmelediler.
But for every man they took away (how many did they miss?) they missed a hundred more
– Ama götürdükleri her adam için (kaç kişiyi kaçırdılar?) yüz kişiyi daha kaçırdılar


I spent eight years in the cages had time to think and plan
– Kafeslerde sekiz yıl geçirdim düşünmek ve planlamak için zamanım vardı
Although they locked away a boy I walked out a man
– Her ne kadar bir çocuğu kilitlemiş olsalar da ben bir adamdan çıktım
There’s only one thing that I learned while in a cell I lay
– Bir hücrede yatarken öğrendiğim tek bir şey var
The Brits will never leave us (until when?) until they’re blown away
– İngilizler bizi asla terk etmeyecekler (ne zamana kadar?) uçurulana kadar


All through the days of hunger strike I watched my comrades die
– Açlık grevi günleri boyunca yoldaşlarımın ölümünü izledim
And in the streets of Belfast you could hear the women cry
– Ve Belfast sokaklarında kadınların ağladığını duyabiliyordun
I can’t forget the massacre that Friday at Loughgall
– O Cuma Loughgall’daki katliamı unutamam.
I salute my fallen comrades as, I watch the choppers fall
– Düşmüş yoldaşlarımı selamlıyorum, helikopterlerin düşmesini izliyorum

[Hook}
– [Kanca}