For me, I really like corn
– Benim için gerçekten mısır severim.
What do you like about corn?
– Mısırın nesini seviyorsun?
It’s corn
– Bu mısır
A big lump with knobs
– Topuzlu büyük bir yumru
It has the juice (It has the juice)
– Suyu var (Suyu var)
I can’t imagine a more beautiful thing (Woo)
– Daha güzel bir şey düşünemiyorum (Woo)
It’s corn
– Bu mısır
I can tell you all about it
– Sana her şeyi anlatabilirim.
I mean, look at this thing
– Şu şeye bak.
When I tried it with butter, everything changed
– Tereyağı ile denediğimde her şey değişti.
Well, the best thing about corn is the grease
– Mısırla ilgili en iyi şey yağdır.
The corn break can restore your energy
– Mısır kırılması enerjinizi geri kazanabilir
You really appreciate the hard work when you love something
– Bir şeyi sevdiğinde sıkı çalışmayı gerçekten takdir ediyorsun.
If you or anyone loves corn, if you come to me, I can tell you all about it
– Eğer sen ya da mısır seven biri varsa, bana gelirsen, sana her şeyi anlatabilirim.
If I was surrounded by corn, I would eat all of it
– Etrafım mısırla çevrili olsaydı hepsini yerdim.
Grow big and strong
– Büyük ve güçlü büyümek
Look at this, take a lump with the knob
– Şuna bak, topuzla bir yumru al
Spread butter on
– Üzerine tereyağı sürün
Boil and toast it with the grease
– Kaynatın ve yağ ile kızartın
Butter spreads out the good taste
– Tereyağı iyi tadı yayar
I just saw corn as disgusting, but everything changed
– Mısırın iğrenç olduğunu gördüm ama her şey değişti.
It’s corn
– Bu mısır
A big lump with knobs
– Topuzlu büyük bir yumru
It has the juice (It has the juice)
– Suyu var (Suyu var)
I can’t imagine a more beautiful thing (Woo)
– Daha güzel bir şey düşünemiyorum (Woo)
It’s corn
– Bu mısır
I can tell you all about it
– Sana her şeyi anlatabilirim.
I mean, look at this thing
– Şu şeye bak.
When I tried it with butter, everything changed
– Tereyağı ile denediğimde her şey değişti.
I hope you have a corntastic day
– Umarım iyi günler dilerim.
A corntastic day?
– Kötü bir gün müydü?
What? it’s just a pun about corn, okay? (Woo)
– Ne? sadece mısırla ilgili bir kelime oyunu, tamam mı? (Kur yapmak)
It’s corn
– Bu mısır
When it’s like negative in the world
– Dünyada negatif gibi olduğunda
Take the corn break, corn break
– Mısır molasını al, mısır molası
Take the corn break
– Mısır molasını ver.
Corn dance
– Mısır dansı
Mm, corn
– Mısır
Ippety, bibbly, dibbly-bop, corn dance
– İppety, bibbly, dibbly-bop, mısır dansı
Mm
– Milimetre
Anything else you wanna say about corn before we go? Yeah
– Gitmeden önce mısır hakkında söylemek istediğin başka bir şey var mı? Evet
What?
– Ne?
It’s corn
– Bu mısır
A big lump with knobs
– Topuzlu büyük bir yumru
It has the juice (It has the juice)
– Suyu var (Suyu var)
I can’t imagine a more beautiful thing (Woo)
– Daha güzel bir şey düşünemiyorum (Woo)
It’s corn
– Bu mısır
I can tell you all about it
– Sana her şeyi anlatabilirim.
I mean, look at this thing
– Şu şeye bak.
When I tried it with butter, everything changed
– Tereyağı ile denediğimde her şey değişti.
It’s corn
– Bu mısır
A big lump with knobs
– Topuzlu büyük bir yumru
It has the juice (It has the juice)
– Suyu var (Suyu var)
I can’t imagine a more beautiful thing (Woo)
– Daha güzel bir şey düşünemiyorum (Woo)
It’s corn
– Bu mısır
I can tell you all about it
– Sana her şeyi anlatabilirim.
I mean, look at this thing
– Şu şeye bak.
When I tried it with butter, everything changed
– Tereyağı ile denediğimde her şey değişti.
It’s corn
– Bu mısır
Kategoriler