High, higher, baby
– Yüksek, daha yüksek, bebek
Are you livin’? Are you doin’ fine?
– Yaşıyorsun? İşin iyi misin?
Are you gettin’ money? Do you need a ride?
– ‘Para kazanmak istemiyor musun? Bir araca ihtiyacınız var mı?
I’ve been livin’ off Adderall for, like, three months straight and I
– Üç aydır Adderall’da yaşıyorum ve ben
I’ve been trippin’, I’ve been gettin’ mine
– Trip atıyordum, benimkini alıyordum
I’ve been dippin’, I’ve been livin’ life
– Dippin’ oldum, livin’ hayat oldum
I appreciate the high life
– Yüce hayatı takdir ediyorum.
But I just wish things were better between the ones that I love
– Ama keşke sevdiklerim arasında her şey daha iyi olsaydı.
No, I don’t want to try hard
– Hayır, çok denemek istemiyorum.
Just don’t wanna be, don’t wanna be alone
– Sadece olmak istemiyorum, yalnız olmak istemiyorum
Stuck with just weed and no friends
– Sadece otla ve arkadaşsız kaldım.
Weed and my pen
– Ot ve kalemim
End of the day, it’s just trees in the wind
– Günün sonunda, sadece rüzgardaki ağaçlar
Day in the wind, day in the wind
– Gün rüzgarda, gün rüzgarda
D-d-day in the wind
– D-d-rüzgarda gün
Day in the wind, t-t-trees in the wind
– Rüzgarda gün, rüzgarda t-t-ağaçlar
Trees in the wind, trees in the wind, trees in the wind
– Rüzgarda ağaçlar, rüzgarda ağaçlar, rüzgarda ağaçlar
D-d-day in the wind
– D-d-rüzgarda gün
Blow it down, blow it down, pass it down
– Üfle, üfle, geçir
(D-d-day in the wind, to the left)
– (D-d-gün rüzgarda, solda)
I got a casing, got knocked out
– Bir kovan buldum, bayıltıldım.
I’m waitin’ to see if they’ll take me to jail, no
– Beni hapse götürecekler mi diye bekliyorum, hayır
Gee, I kinda hope they lock me up and throw away the key
– Umarım beni kilitleyip anahtarı atarlar.
‘Cause I don’t wanna go to work this week anyway
– Çünkü bu hafta işe gitmek istemiyorum zaten.
Woke up like, “Why me?”
– Gibi, “Niye beni uyandırdın?”
I heard that waist training get you a good boyfriend
– Bel eğitiminin sana iyi bir erkek arkadaş bulduğunu duydum.
I am not searching for one though
– Bir olsa için arama değilim
Girl, you too pretty, you could do better
– Kızım, çok güzelsin, daha iyisini yapabilirsin.
Called you a cab in the mornin’
– Sabah sana taksi çağırdım.
Girl, you know you should’ve called me
– Kızım, beni araman gerektiğini biliyorsun.
Would’ve roll it up, could’ve smoke it up with you
– Yuvarlardım, seninle tüttürürdüm.
High, high-high, high, high-high
– Yüksek, yüksek-yüksek, yüksek, yüksek-yüksek
High, high-high, high, high-high, high
– Yüksek, yüksek-yüksek, yüksek, yüksek-yüksek, yüksek
Stuck with just weed and no friends (Weed and no)
– Sadece otla ve arkadaşsız kaldım (Ot ve hayır)
Weed and my pen
– Ot ve kalemim
End of the day, it’s just trees in the wind
– Günün sonunda, sadece rüzgardaki ağaçlar
Day in the wind, day in the wind
– Gün rüzgarda, gün rüzgarda
D-d-day in the wind
– D-d-rüzgarda gün
Day in the wind, t-t-trees in the wind
– Rüzgarda gün, rüzgarda t-t-ağaçlar
Trees in the wind, trees in the wind, trees in the wind (Blow)
– Rüzgardaki ağaçlar, rüzgardaki ağaçlar, rüzgardaki ağaçlar (Üfle)
D-d-day in the wind
– D-d-rüzgarda gün
Blow it down, blow it down
– Havaya uçurun, havaya uçurun
Pass it ’round, to the left
– Sola ‘yuvarlak, pas
Kategoriler