Long live our symphony, in infamy, where dissonance remains
– Senfonimiz çok yaşa, uyumsuzluğun kaldığı rezillikte
We score the final scene, adrenaline now coursing through our veins
– Son sahneyi çekiyoruz, adrenalin damarlarımızda akıyor
Long live our symphony, this infantry survived a thousand suns
– Senfonimiz çok yaşa, bu piyade bin güneşten sağ kurtuldu.
Silent they still attack, we fire back with notes instead of guns
– Sessiz ol, hala saldırıyorlar, silah yerine notlarla karşılık veriyoruz
We echo, reverberate
– Yankılanıyoruz, yankılanıyoruz
Then leave them behind
– Sonra da onları geride bırak
Fight
– Kavga
Landmines composed in command lines
– Komut satırlarından oluşan kara mayınları
Amplify or die, it’s us or them
– Güçlen ya da öl, biz ya da onlar
This enclave’s tearing through the airwaves
– Bu yerleşim bölgesi hava dalgalarını parçalıyor.
Screaming a war-torn requiem
– Savaştan zarar gören bir requiem çığlık atıyor
Be not afraid
– Korkma
Trapped in hypocrisy’s cacophony, all tension, no release
– İkiyüzlülüğün kakofonisine hapsolmuş, tüm gerginlik, serbest bırakma yok
When it’s so hard to see the harmony, it’s time to end the peace
– Uyumu görmek çok zor olduğunda, barışı sona erdirme zamanı
(So stop the peace)
– (Bu yüzden barışı durdurun)
Stop their choir, change their key
– Korolarını durdurun, anahtarlarını değiştirin
Hit back hard in our reprise
– Bizim reprise sert geri vurmak
Bring their fanfare to its knees
– Tantanalarını dizlerinin üstüne getir
And we’ll leave them behind
– Ve onları geride bırakacağız
Landmines composed in command lines
– Komut satırlarından oluşan kara mayınları
Amplify or die, it’s us or them
– Güçlen ya da öl, biz ya da onlar
This enclave’s tearing through the airwaves
– Bu yerleşim bölgesi hava dalgalarını parçalıyor.
Screaming a war-torn requiem
– Savaştan zarar gören bir requiem çığlık atıyor
Be not afraid
– Korkma
Don’t fall back, orchestrate the fallout
– Geri çekilmeyin, serpintiyi düzenleyin
Score the ending of the world on this battleground
– Bu savaş alanında dünyanın sonunu puanlayın
Survive yet another militant strike
– Başka bir militan grevden kurtulun
Half-dead, but we’re living up to the hype
– Yarı ölü, ama yutturmacaya kadar yaşıyoruz.
Half-dead, as the speakers detonate like
– Yarı ölü, hoparlörler gibi patlar gibi
Landmines composed in command lines
– Komut satırlarından oluşan kara mayınları
Amplify or die, it’s us or them (It’s us or them)
– Yükselt ya da öl, biz ya da onlar (Biz ya da onlar)
This enclave’s tearing through the airwaves
– Bu yerleşim bölgesi hava dalgalarını parçalıyor.
This is our war-torn requiem
– Bu bizim savaştan zarar gören ağıtımız.
The dawning of a new age
– Yeni bir çağın doğuşu
These aren’t just notes on a page
– Bunlar sadece bir sayfadaki notlar değil
These are the weapons of rebirth (Requiem)
– Bunlar yeniden doğuşun silahları (Requiem)
The dawning of a new age
– Yeni bir çağın doğuşu
Where we will take back the stage
– Sahneyi geri alacağımız yer
To score the ending of the Earth
– Dünyanın sonunu puanlamak için
We’re not afraid
– Korkmuyoruz
Don’t fall back, orchestrate the fallout
– Geri çekilmeyin, serpintiyi düzenleyin
Score the ending of the world on this battleground
– Bu savaş alanında dünyanın sonunu puanlayın
Kategoriler