I think I messed with the wrong demons inside my head
– Sanırım kafamın içindeki yanlış şeytanlarla uğraştım.
‘Cause it just seems all they wanna get is revenge
– Çünkü tek istedikleri intikam almak gibi görünüyor.
Our people be the death of me, they should be my therapy
– Halkımız benim ölümüm olsun, onlar benim terapim olsun
My mother told me life would be fun
– Annem bana hayatın eğlenceli olacağını söyledi.
I’m in the deep end it’s dark and it’s scary in here
– En derin noktadayım burası karanlık ve burası korkutucu
Treading water is hard when you’re chained to the pier
– İskeleye zincirlendiğinde suya basmak zordur.
It’s my mother she loves me and it feels (Oh, I fear)
– Annem beni seviyor ve hissediyor (Oh, korkuyorum)
I promise you one day this will all disappear
– Bir gün hepsi yok olacak söz veriyorum
(This will all disappear)
– (Bunların hepsi yok olacak)
I’ve been on a low down, lowkey for a while now
– Şimdi düşük bir aşağı oldu, lowkey bir süre var
Read between the lines you might see me in the background
– Satır aralarını oku beni arka planda görebilirsin
Hold out my hand for you
– Elimi senin için uzatıyorum.
I’ve been on a low, low, low, low, low
– Bir düşük, düşük, düşük, düşük, düşük yaptım
I’ve been on a low, low, low, low, low
– Bir düşük, düşük, düşük, düşük, düşük yaptım
Give me a substance designed to enlighten my mind
– Aklımı aydınlatmak için tasarlanmış bir madde ver bana.
Consequences are fine as long as I’m high
– Kafam güzel olduğu sürece sonuçlar iyi.
If the needle, it feeds me, I get what I want
– İğne beni beslerse istediğimi elde ederim.
Stumbled on the place I belong
– Yer tökezledi aitim
That’s just the moment in time, but the feeling will end
– Bu sadece zaman içinde bir an, ama duygu sona erecek
I’m a train wreck, my friends say I’m a beautiful mess
– Ben bir tren enkazıyım, arkadaşlarım güzel bir karmaşa olduğumu söylüyor
But they lie all the time and they swear they know best
– Ama her zaman yalan söylerler ve en iyisini bildiklerine yemin ederler.
They don’t feel the weight of the world on their chest
– Dünyanın ağırlığını göğüslerinde hissetmiyorlar.
I’ve been on a low down, lowkey for a while now
– Şimdi düşük bir aşağı oldu, lowkey bir süre var
Read between the lines you might see me in the background
– Satır aralarını oku beni arka planda görebilirsin
Hold out my hand for you
– Elimi senin için uzatıyorum.
I’ve been on a low, low, low, low, low
– Bir düşük, düşük, düşük, düşük, düşük yaptım
I’ve been on a low, low, low, low, low
– Bir düşük, düşük, düşük, düşük, düşük yaptım
Hold out my hand
– Elimi uzat
(Oh yeah, oh, oh, oh yeah)
– (Oh evet, oh, oh, oh evet)
Hold out my hand (Oh yeah)
– Elimi uzat (Oh evet)
I’ve been on a low, low, low, low, low
– Bir düşük, düşük, düşük, düşük, düşük yaptım
I’ve been on a low, low, low, low, low
– Bir düşük, düşük, düşük, düşük, düşük yaptım
(Oh yeah, oh, oh, oh yeah)
– (Oh evet, oh, oh, oh evet)
Kategoriler