Kategoriler
P Şarkı Sözleri Çevirileri

Paky – Giorno del giudizio İtalyanca Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

Ah
– Ah

Quando muoio (Muoio)
– Öldüğümde (ölürüm)
Voglio che suonate Luca al funerale mio, ah (Ah)
– Cenazemde Luke’u oynamanı istiyorum, ah (Ah)
E poi voglio (Voglio)
– Ve sonra istiyorum (istiyorum)
Quando si svolge la messa ci sia il mio nemico, ah (Ah)
– Kitle gerçekleştiğinde düşmanım olacak, ah (Ah)
Il perdono (Il perdono)
– (AF)AF
Ad essere sincero non l’ho ancora capito
– Dürüst olmak gerekirse henüz çözemedim.
Io so solo (Solo)
– Sadece biliyorum (sadece)
Che una cosa che ti è data soltanto da Dio
– Sana sadece Tanrı tarafından verilen bir şey
Però ho peccato anch’io, pregato a capo chino
– Ama aynı zamanda günah işledim, başımı eğerek dua ettim
Ho un volo che atterra a Capodichino
– Capodichino’ya inen bir uçağım var.
Ho un affare grosso con un altro tipo, però non posso dirlo
– Başka bir adamla büyük bir anlaşmam var ama söyleyemem.
Non c’è tempo per uscir pulito
– Temiz çıkmak için zaman yok
Mentre mi sta cercando la DIGOS
– O beni ararken DİGOS
Sono a St. Moritz a fare il disco
– Kaydı St. Moritz’deyim.
Con Nina Morić alle Mauritius, ci faccio jujitsu
– Nina Mori Maurit ile
Aspetto arrivi il giorno del giudizio
– Kıyamet Günü gelene kadar bekleyin

Quando morirò, spero che ci sia poco da dire, da capire
– Öldüğümde, umarım söyleyecek, anlayacak çok az şey vardır.
Non me ne pentirò di aver portato mamma alle Maldive
– Annemi Maldivlere götürdüğüme pişman olmayacağım.
Alla fine io avrei voluto salutare
– Sonunda veda etmek istedim.
Chi non ho rivisto, se n’è andato, ora non c’è più
– Bir daha görmediğim kişi gitti, artık yok
Scusa se non so più pregare
– Artık dua edemiyorsam özür dilerim.
Non ci aiuterà mai nemmeno chi sta lassù
– Yukarıdakilerin bile bize hiçbir faydası olmayacak.

Yah, yah, chi sta lassù
– Yukarıda kim var
Yah, yah, yah
– Ah

Yeah, ah
– E
Una vita al limite che ha dell’incredibile, mi innamorai del crimine
– Kenarda inanılmaz bir hayat var, suça aşık oldum
Tanta forza d’animo, un po’ meno nel bicipite
– Çok fazla metanet, pazılarda biraz daha az
Non avevo scelta, si parlava di libidine
– Başka seçeneğim yoktu, şehvetten bahsediliyordu
Odiano la verità, odiano il confronto
– Gerçeklerden nefret ediyorlar, yüzleşmekten nefret ediyorlar
Io ordino un morto mentre ordino d’asporto
– Paket servisi sipariş ederken ölü bir adam sipariş ediyorum.
Brillano diamanti incastonati sul mio polso
– Parlayan elmaslar bileğime takıldı
Scorre tanto sangue, ci tuffiamo nel Mar Rosso
– Çok kan akıyor, Kızıldeniz’e dalıyoruz
Facciamo i seri, quanto costa essere veri?
– Ciddi olalım, gerçek olmanın maliyeti ne kadar?
Chi dice “Non m’importa” non è puro nei pensieri
– “Umurumda değil” diyen kişi düşüncede saf değildir
Ho più zeri che misteri, più fratelli che gioielli
– Gizemlerden çok sıfırlarım, mücevherlerden çok kardeşlerim var.
Più comandi che poteri, più sogni che desideri
– Güçlerden daha fazla emir, istediğin daha fazla rüya
È una lunga via in salita, conto più di una ferita
– Yokuş yukarı uzun bir yol, bir yaradan daha fazlasını sayıyorum
Per questo non mi godo la vista
– Bu yüzden manzaranın tadını çıkaramıyorum.
Ho l’odore di una rosa appassita
– Solmuş bir gül gibi kokuyorum
Ma per questa mia reputazione potrei dare la vita
– Ama bu itibarım için hayatımı verebilirim.

Quando morirò, spero che ci sia poco da dire, da capire
– Öldüğümde, umarım söyleyecek, anlayacak çok az şey vardır.
Non me ne pentirò di aver portato mamma alle Maldive
– Annemi Maldivlere götürdüğüme pişman olmayacağım.
Alla fine io avrei voluto salutare
– Sonunda veda etmek istedim.
Chi non ho rivisto, se n’è andato, ora non c’è più
– Bir daha görmediğim kişi gitti, artık yok
Scusa se non so più pregare
– Artık dua edemiyorsam özür dilerim.
Non ci aiuterà mai nemmeno chi sta lassù
– Yukarıdakilerin bile bize hiçbir faydası olmayacak.

Yah, yah, chi sta lassù
– Yukarıda kim var
Yah, yah, yah
– Ah