Movin’ so silent and deadly
– Çok sessiz ve ölümcül
Preyin’ on ya (Preyin’ on ya)
– Seni avlıyorum (Seni avlıyorum)
Hidden from light so you can’t see
– Işıktan gizlenmiş, böylece göremiyorsun.
My 姿 (My 姿)
– (姿 Benim)姿 benim
Tick on the clock yeah it tells me
– Saatin üzerinde tik evet bana söyler
Its time to hunt (Yeah)
– Avlanma zamanı (Evet)
So Imma be free without care in mind cuz I’m livin’ the life that I want
– Yani zihin kuzen bakımı olmadan özgür olmak IMA istediğim livin’ yaşam değilim
Imma be running my kingdom
– Krallığımı yönetiyorum.
Livin’ by my own reason
– Kendi nedenimle yaşıyorum
Stuck in the dark but I gotta heart even when Imma be freezin’
– Karanlıkta kaldım ama donarken bile kalbim var
Searchin’ for what I can’t see
– Göremediğim şeyi arıyorum.
暗闇に溶け込み ya
– 暗闇に溶け込み ya
I never stop stop
– Asla durmam durmam
Hop in the booth and its hot hot yeah
– Kulübeye atla ve sıcak sıcak evet
In the end
– Sonunda
The story will all unfold
– Tüm hikaye ortaya çıkacak
Nothing will be untold
– Hiçbir şey anlatılmayacak
The silence will speak on its own
– Sessizlik kendi kendine konuşacak.
Its own
– Kendi
But for now I’m running on my own road
– Ama şimdilik kendi yolumda koşuyorum.
立ち止まらずに進もう
– 立ち止まらずに進もう
Countin’ down, hit zero and then I go
– Geri sayıyorum, sıfıra vuruyorum ve gidiyorum.
But for now
– Ama şimdilik
I’m stuck in the abyss
– Uçurumda sıkışıp kaldım
Like a never ending pit
– Hiç bitmeyen bir çukur gibi
壁をぶち壊せ
– 壁をぶち壊せ
Cuz I’m stuck in the abyss
– Çünkü uçurumda sıkışıp kaldım.
I’m stuck in the abyss
– Uçurumda sıkışıp kaldım
I’m stuck but I’m still
– Sıkıştım ama hala buradayım.
Glidin’ through the air like a crow
– Bir karga gibi havada süzülüyor
Never thought ill
– Hiç kötü düşünmedim
Make it out of here but here I go
– Buradan çık ama işte gidiyorum.
Cuz I’m stuck in the abyss
– Çünkü uçurumda sıkışıp kaldım.
I’m stuck in the abyss
– Uçurumda sıkışıp kaldım
I’m stuck in the abyss
– Uçurumda sıkışıp kaldım
I’m stuck in here
– Burada sıkışıp kaldım
The day is night
– Gündüz gece
真っ暗な世界
– 真っ暗な世界
But nothings scary here its just the way I like
– Ama burada hiçbir şey o korkunç seviyorum
The darkness in my soul, the darkness in my eyes
– Ruhumdaki karanlık, gözlerimdeki karanlık
I turn it into energy and fuel my mind
– Onu enerjiye dönüştürüyorum ve aklımı besliyorum
I’m locked in, no stoppin’
– İçeride kilitli kaldım, durduramazlar
I’m feelin like I’m sitting in the cockpit
– Kokpitte oturuyormuş gibi hissediyorum.
I’m lost in my thoughts and
– Düşüncelerimde kayboldum ve
I’m spittin’ and releasing all my toxins
– Tükürüyorum ve tüm toksinlerimi atıyorum.
The center of the scene
– Sahnenin merkezi
Make you bow down on your knees
– Dizlerinin üzerine eğilmeni sağla.
俺は唯一無二
– 俺は唯一無二
何も怖くない
– 何も怖くない
Let’s go
– Hadi gidelim
In the cold
– Soğukta
Don’t feel it anymore
– Artık hissetme.
Cuz I know
– Çünkü biliyorum
There’s light waiting at the door
– Kapıda ışık bekliyor.
Countin’ down, hit zero and then I go
– Geri sayıyorum, sıfıra vuruyorum ve gidiyorum.
I’m stuck in the abyss
– Uçurumda sıkışıp kaldım
Like a never ending pit
– Hiç bitmeyen bir çukur gibi
勝ちを奪い取れ
– 勝ちを奪い取れ
Cuz I’m stuck in the abyss
– Çünkü uçurumda sıkışıp kaldım.
I’m stuck in the abyss
– Uçurumda sıkışıp kaldım
I’m stuck but I’m still headin’ for the light I’ll never fold
– Sıkıştım ama hala ışığa doğru gidiyorum Asla katlanamayacağım
And now I feel invincible and take over the world
– Ve şimdi kendimi yenilmez hissediyorum ve dünyayı ele geçiriyorum
Cuz I’m stuck in the abyss
– Çünkü uçurumda sıkışıp kaldım.
I’m stuck in the abyss
– Uçurumda sıkışıp kaldım
I’m stuck in the abyss
– Uçurumda sıkışıp kaldım
I’m stuck in here
– Burada sıkışıp kaldım
ついて来いよ
– ついて来いよ
I feel the light hidden behind me
– Arkamda saklı ışığı hissediyorum
I’m never gonna let it go
– Asla gitmesine izin vereceğim
I feel the colors now combining
– Renklerin birleştiğini hissediyorum.
I’m never gonna let it go
– Asla gitmesine izin vereceğim
So in the end we’ll find our home
– Sonunda evimizi bulacağız.
And what we were destined for
– Ve kaderimizde ne vardı
Goodbye my friend, the light has come
– Hoşçakal dostum, ışık geldi.
I’m never gonna let it go
– Asla gitmesine izin vereceğim
Kategoriler